Allah'a ulaşmayı dilemeyenler. Dileyenlerse Rûm-31ve 32’de fırkalara ayrılmayanlar, tek bir fırkanın sahipleri.
“Fırkalara ayrılmanın sebebinin dünya hayatından razı olmaktan ileri geldiğini, bu yüzden bugün İslâm’ın 5 şartını yerine getirenlerin Allah’tan razı olmak yerine dünya hayatından razı olduklarını söyleyebilir miyiz?”
Âyetlerin ruhu o değil. Yûnus-7 ve 8’de de Allah'a ulaşmayı dilemek esas alınmış ve Allah'a ulaşmayı dileyenler, fırkalara ayrılmayanlar. Rûm-31, 32’de de Allah'a ulaşmayı dileyenler fırkalara ayrılmayanlar. Öyleyse fırkalara ayrılanlar kimler diye bakıyor kardeşimiz. Fırkalara ayrılanlar, dünya hayatından razı olanlar. “Öyleyse” diyor “bugün İslâm’ın 5 şartını yerine getirenlerin Allah’tan razı olmak yerine dünya hayatından razı olduklarını söyleyebilir miyiz?” diyor.
İslâm’ın 5 şartını yerine getirenler, dünya hayatından razı olmuşlardır.
Burada Allah’tan razı olmakla dünya hayatından razı olmak karşılaştırılmıyor. Allah'a ulaşmayı dilemekle dünya hayatından razı olmak karşılaştırıyor. Kardeşimiz kendiliğinden bir atıf yapıyor, kendi fikrini söylüyor yani diyor ki: “Allah'a ulaşmayı dilemek, Allah’tan razı olmak demektir.” Bir bakıma öyle düşünülebilir. Dünya hayatından değil, Allah’tan razı olanlar söz konusudur denilebilir ama yani Kur’ân hükmünü çok değişik bir açıdan yorumlamak olur bu. İkisinde de ruha giriş söz konusu olmuyor. Satıhta kalıyor bu karşılaştırma, dünya hayatından razı olmak veya Allah’tan razı olmak değil âyetlerin muhtevası.
Allah'a ulaşmayı dilemekle alâkalı Rûm-31, 32 de Yûnus-7 de ama “Allah'a ulaşmayı dileyenlerin Allah’tan razı olanlar.” diyebilir miyiz? Evet, diyebiliriz. Ama sual sorma tarzında eksiklik var. Bu yeterli bir sual tarzı değil yani söz konusu olan şey ne Rûm-31, 32’de ne Yûnus-7’de Allah’tan razı olmak geçmiyor. Bunu kardeşimiz kendisi ilâve ediyor, buraya çekiyor mânâyı. Dolaylı olarak böyle bir şey düşünülebilir ama böyle bir şey düşündüğünüz zaman bu, sizi herhangi bir neticeye götürmez.
Allah razı olsun.