Sizin anlattığınız Allah’ın ‘muhsin’ sıfatı yani Allah’ı görür gibi ibadet etmek mi? Yoksa farkı nedir?
Anasayfa » Ana Sayfa » Fena Makamı (1. teslim: ruh teslimi) » Sizin anlattığınız Allah’ın ‘muhsin’ sıfatı yani Allah’ı görür gibi ibadet etmek mi? Yoksa farkı nedir?
Sizin anlattığınız Allah’ın ‘muhsin’ sıfatı yani Allah’ı görür gibi ibadet etmek mi? Yoksa farkı nedir?
Hayır, Allah’ı görür gibi ibadet etmek değil, Allah’ı görmek. Bu gözlerle değil, buradaki gözle, kalp gözüyle Allah’ı görmek. Allahû Tealâ’nın bütün büyük evliyası Allah’ı görmüştür. Peygamber Efendimiz (S.A.V), Allah’ı görmüştür. Görenler hep kalp gözüyle görmüştür. Bu gözler, Allah’ı görmeye takat getiremez. Bu gözler, O’nu görmek yetkisinin sahibi de kılınmamıştır.
Öyleyse bizim anlattığımız şey nedir? Bizim anlattığımız şey; mutsuz olan bütün insanları İslâm’ın o muhteşem güneşinde pişirip, onları olgun bir meyve halinde Allah’a sunmak.
1- Onların Allah’a ulaşmayı dilemesini sağlamak.
2- Mürşidine ulaşıp tâbiiyetini sağlamak.
3- Ruhlarını Allah’a ulaştırıp, ermiş evliya olmak vasfına onları sahip kılmak.
4- Fizik vücutlarını (vechlerini) Allah’a teslimini sağlamak. Teslimler iki oldu; ruhun teslimi, fizik vücudun teslimi.
5- Onları daimî zikre ulaştırmak, ulûl'elbab kılmak.
6- Onları irşada ulaştırıp irşad olmalarını sağlamak, muhlis olmalarını sağlamak.
7- Ve irşad makamına Allahû Tealâ tarafından “İrşada memur ve mezun kılındın.” cümlesiyle tayin edilmelerini sağlamak.
Anlattığımız şey, bu 7 tane safhayı içerir. Ve kim iradesini de Allah’a teslim ederse -ki bu son makam, irade teslimi makamıdır- bihakkın takvanın sahibi olmayı gerektirir. Ve kişi burada irşad makamına tayin olunur. O zaman o kişi, mutlaka Allah’ı görür. Son bilmece burada çözülür.
Öyleyse Allah’ı görür gibi ibadet etmek değil. Allah’ı görmek, zaten ibadetin halisi o zaman yapılır. Allah’a, ruhunu da vechini de yani fizik vücudunu da nefsini de iradesini de Allah’a teslim etmiş bir kişinin ibadeti.
Öyleyse bizim anlattığımız şey nedir? Bizim anlattığımız şey; mutsuz olan bütün insanları İslâm’ın o muhteşem güneşinde pişirip, onları olgun bir meyve halinde Allah’a sunmak.
1- Onların Allah’a ulaşmayı dilemesini sağlamak.
2- Mürşidine ulaşıp tâbiiyetini sağlamak.
3- Ruhlarını Allah’a ulaştırıp, ermiş evliya olmak vasfına onları sahip kılmak.
4- Fizik vücutlarını (vechlerini) Allah’a teslimini sağlamak. Teslimler iki oldu; ruhun teslimi, fizik vücudun teslimi.
5- Onları daimî zikre ulaştırmak, ulûl'elbab kılmak.
6- Onları irşada ulaştırıp irşad olmalarını sağlamak, muhlis olmalarını sağlamak.
7- Ve irşad makamına Allahû Tealâ tarafından “İrşada memur ve mezun kılındın.” cümlesiyle tayin edilmelerini sağlamak.
Anlattığımız şey, bu 7 tane safhayı içerir. Ve kim iradesini de Allah’a teslim ederse -ki bu son makam, irade teslimi makamıdır- bihakkın takvanın sahibi olmayı gerektirir. Ve kişi burada irşad makamına tayin olunur. O zaman o kişi, mutlaka Allah’ı görür. Son bilmece burada çözülür.
Öyleyse Allah’ı görür gibi ibadet etmek değil. Allah’ı görmek, zaten ibadetin halisi o zaman yapılır. Allah’a, ruhunu da vechini de yani fizik vücudunu da nefsini de iradesini de Allah’a teslim etmiş bir kişinin ibadeti.
