Îslâm’ın ve îmânın şartları kaçtır?

Anasayfa » Ana Sayfa » İslâm » Îslâm’ın ve îmânın şartları kaçtır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Îslâm’ın ve îmânın şartları kaçtır?

Mübarek Hocam! Gül kokulu ellerinizden öperim. Benim ve ailemin dünya ve ahiret ihtiyaçlarımızın giderilmesi, dünya ve ahiret saadetlerimizin tamamının karşılanması ve Rabbimizi görenlerden biri de ben ve ailemin fertleri olması için mübarek dualarınızı beklerim. Ayriyeten Îslâm’ın ve îmân’ın şartları kaçtır? Söylerseniz memnun olurum. Sonsuz sevgi ve saygılarla ellerinizden öperim. (Allah razı olsun. Şimdi baştan başlayalım.)

Sizin ve ailenizin dünya ve ahiret saadetlerinizin tamamına ermeniz için ve Rabbimizi görenlerden olmanız için inşaallah dua edeceğiz Rabbimize. Sözlerimizin sonunda duamız var inşaallah. Dua edeceğiz.

Hep aynı şey söylenir. Îslâm’ın şartı 5’tir derler:    

1- Namaz kılmak    
2- Oruç tutmak    
3- Zekât vermek    
4- Hacca gitmek    
5- Kelime-i şahâdet  getirmek    

Bu 5 şart, Kur’ân-ı Kerim’de 5 şart olarak geçmiyor, 7 şart olarak geçiyor. 6. şart; Allah’a ulaşmayı dilemek, 7. şart da; zikir. Ve "Îslâm’ın şartı kaçtır?" sualine Cebrail (A.S)’ın Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e verdiği cevapta, bu Allah’a ulaşmak da yer alıyor. "Likâihi" şeklinde ifade buyrulmuş. Ama bir hadîste var, bir başka hadîste yok. Ama dînlerinin kıymetini bilmeyen insanlar, hep o ikinci hadîsi almışlar. Yani likâihi (O’na mülâki olmak, ruhu ölmeden evvel Allah’a ulaştırmak) müessesesinin mevcut olmayan hadîsi almışlar. Cibrîl hadîsi bu.

Sevgili kardeşlerim! Buradaki muhtevaya dikkat edin. Buradaki 5 şartın eksik olduğunu söylemek mecburiyetindeyiz. Çünkü Kur’ân, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin cehenneme gideceğini, dalâlette olduğunu, hüsranda olduğunu, şirkte olduğunu söylüyor. Bu sebeple de bir dîn adamı olan bir kardeşimiz bize gücenmiş. Onu, ona hakaret etmek gibi, aşağılamak gibi bir niyetimizin asla olmadığına inşaallah kardeşimiz inanmıştır. Bizim kalbimizin bu konuda onlara kinle dolu olmadığını inşaallah fark etmiştir. Onlar için üzülüyoruz.

Îmânın şartı da;    
    
1- Allah’a inanmak    
2- Kitaplarına inanmak    
3- Meleklerine inanmak    
4- Ba’su ba’del mevte yani ölümden sonra tekrar hayata dönmeye inanmak    
5- Allah’ın, herşeyden evvel Peygamberlerine inanmak    
6- Allah’a mülâki olmaya inanmak    
7-Ve Allah’a ulaşmayı dilemenin farz olduğuna (insan ruhunun ölmeden evvel hayattayken Allah’a ulaşmasına) inanmak.

Sevgili kardeşlerim! Ne kadar hazin bir tecellidir ki; bunları hep farz olduğu halde meselâ zikir, Kuran-ı Kerim’de farz. Ama ne 32 farzda görünüyor ne de 54 farzda görünüyor. İkisinin içinde de zikir yok. Oysaki Allahû Tealâ diyor ki Muzzemmil-8’de: "Allah’ın ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek Allah’a ulaş." diyor.     

73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O’na ulaş.


 Açık bir şekilde emir. Nerede açık emir varsa Kur’ân-ı Kerim’de, onun adı farzdır. O mutlaka farzdır. Çok zikir de farz. Ahzâb Suresi 41. âyeti kerimesinde diyor ki Allahû Tealâ: "Ey âmenû olanlar! Allah’ı çok zikirle (günün yarısından daha fazla) zikredin!"    

33/AHZÂB-41: Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurûllâhe zikran kesîrâ(kesîran).
Ey âmenû olanlar! Allah’ı çok zikirle (günün yarısından fazla) zikredin.


Daimî zikir farz mı? İfade şöyle: "fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum: Ayaktayken de otururken de yan üstü yatarken de hep Allah’ı zikret." diyor Allahû Tealâ. (Nisâ-103)

4/NİSÂ-103: Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alâl mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).
Böylece namazı bitirdiğiniz zaman, artık ayaktayken, otururken ve yan üstü iken (yatarken), (devamlı) Allah'ı zikredin! Daha sonra güvenliğe kavuştuğunuz zaman, namazı erkânıyla kılın. Muhakkak ki namaz, mü'minlerin üzerine, "vakitleri belirlenmiş bir farz" olmuştur.


Sevgili kardeşlerim! Öyleyse Kur’ân’dan farzlar koparılmış.

Benzer konular