Nur Tv’de ve burada neden sakin konuşuyorsunuz? Ve söylemek gerekirse, o ruhu alamadığım için sıkılıyorum. Daha sürükleyici, daha hareketli bir tonla anlatamaz mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Nur Tv’de ve burada neden sakin konuşuyorsunuz? Ve söylemek gerekirse, o ruhu alamadığım için sıkılıyorum. Daha sürükleyici, daha hareketli bir tonla anlatamaz mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Nur Tv’de ve burada neden sakin konuşuyorsunuz? Ve söylemek gerekirse, o ruhu alamadığım için sıkılıyorum. Daha sürükleyici, daha hareketli bir tonla anlatamaz mısınız?

Selâmun aleykum,
 
Benim size sorum: “Sizi Nur Tv ve Mihr.com’dan takip ediyorum. Canlı olarak ise ilk kez dinliyorum. Söylediklerinize katılıyorum. Ama uygulamıyorum. Yalnız ben, şöyle bir sıkıntıyla karşınıza geliyorum. Nur Tv’de ve burada neden sakin konuşuyorsunuz? Ve söylemek gerekirse, o ruhu alamadığım için sıkılıyorum. Daha sürükleyici, daha hareketli bir tonla anlatamaz mısınız?  Konuşmanızı tam anlayabilmem için bana o ruh gerekli. Bir konuda takılıyorum; Anlattığınıza göre “Allah’a ulaşmayı dileyen kişi cenneti garanti altına almış oluyor.” diyorsunuz. Peki, bütün kötü olan şeyleri yapayım ama Allah’a ulaşmayı, ruhu ölmeden önce Allah’a ulaştırmaya çalışayım ve cennete gireyim. Böyle mi? Dile yeter. Öyle mi, cennet garanti?

Kardeşimizin söylediklerinden şunu çıkarıyorum. Aklı bu işe pek yatmamış. A benim sevgili can kardeşim! Sen Allah’a ulaşmayı dilediğin zaman, Allah sana yardım elini uzatacak. Senin, Allah’ın bütün emirlerini yerine getirmekten zevk alan bir hüviyete gelmeni sen sağlamayacaksın, Allah sağlayacak. Anlamamışsın be kardeşim, söylediklerimi.

Allahû Tealâ: “Allah’a ulaşmayı dileyin.” Diyor, “Allah’a ulaşmayı dileyin ki Ben, size müdahale edebileyim.”

Allahû Tealâ sizin serbest iradenize o kadar değer veriyor ki; eğer serbest iradeniz devreye girmezse, Allahû Tealâ size müdahalede bulunmuyor. Ama ne zaman Allah’a ulaşmayı dilerseniz, o zaman şunu bilin: O zaman siz Allah’a ulaşmayacaksınız. Allah sizi Kendisine ulaştıracak. İşte, sevgili kardeşim! Allahû Tealâ aynen şöyle söylüyor:

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


“allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb: Allah, dilediğini Kendisine seçer (insanların %90’dan fazlasını seçer). Ve onlardan kim Allah’a yönelirse, Allah onları Kendisine ulaştırır.”

“Allah onları mutlaka Kendisine ulaştırır.” diyor.

Kim bu insanlar? Bu insanlar, Allah’a ulaşmayı dileyenler. Yani senin, Allah’a ulaşmayı kalbinden dilemen demek; Allah’ın senin üzerinde hemen hükümranlık kurmasına sebep olmak demek. Allahû Tealâ, sende eksik olan ne varsa onları hemen tamamlar. Namaz mı kılmayı sevmiyorsun? Namazı seven birisi yapar. Oruç tutmak mı zor geliyor? Açlık hissettirmez. Zikir mi sevmiyorsun? Zikri sevdirir.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; Allahû Tealâ sizi Kendisine ulaştıracak.

Öyleyse “Bütün kötü olan şeyleri yapayım. Ama Allah’a ulaşmayı dileyeyim ve cennete gireyim. Öyle mi?” diyor kardeşimiz.

Evet. Ama artık o kötü şeyleri yapamayacaksın. Çünkü sen istemeyeceksin yapmayı. Acaba anlatabildim mi? O kötü huylarından sen vazgeçmeyeceksin. Allah seni vazgeçirecek. Sen Allah’a ruhunu ulaştırmayacaksın. Allah senin ruhunu Kendisine ulaştıracak. Ve seni öyle bir dizayna sokacak ki; Allah’a ulaşmayı dileyen senin, namazı sevmeyen vücudun, namaz kılmaktan hoşlanacak. Orucu sevmeyen vücudun, oruçtan hoşlanacak. Zikri sevmeyen sen, zikri, Allah sevdirdiği için seveceksin. O söylediğin gibi “Bütün kötü olan şeyleri de yapmaya devam edeyim ama cennete gireyim.” Hayır! Kötü olan şeyleri yapmaya devam edemeyeceksin. Acaba anlatabildik mi? Belki gelecek sefer.

Benzer konular