En'âm-82’deki zulmün şirk olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Şirk » En'âm-82’deki zulmün şirk olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

En'âm-82’deki zulmün şirk olduğunu söyleyebilir miyiz?

İlk sual Abdulcabbar Boran’dan geliyor:

Yüce Rabbimiz Lokmân Suresinin 13. âyet-i kerimesinde: “Ve Lokman oğluna vaaz ederek (öğüt vererek) şöyle demişti: “Ey yavrum, Allah’a şirk koşma! Muhakkak ki şirk, azîm (çok büyük) bir zulümdür.” buyuruyor. En’âm-82’de: “Âmenû olan kimseler ve îmânlarını zulümle karıştırmayanlar, işte onlar (korkudan) emindirler. Ve onlar hidayete erenlerdir.” buyuruyor. En’âm-82’deki zulmün, şirk olduğunu söyleyebilir miyiz?

Burada iki âyete bakalım:

31/LOKMÂN-13: Ve iz kâle lukmânu libnihî ve huve yaızuhu yâ buneyye lâ tuşrik billâhi, inneş şirke le zulmun azîm(azîmun).
Ve Lokman, oğluna vaazederek (öğüt vererek) şöyle demişti: "Ey yavrum, Allah’a şirk koşma! Muhakkak ki şirk, azîm (çok büyük) bir zulümdür."


“Ve Lokman oğluna vaaz ederek şöyle demişti: ‘Ey yavrum, Allah'a şirk koşma! Muhakkak ki şirk, azim bir zulümdür.’”

En’âm-82:

6/EN'ÂM-82: Ellezîne âmenû ve lem yelbisû îmanehum bi zulmin ulâike lehumul emnu ve hum muhtedûn(muhtedûne).
Âmenû olan kimseler ve îmânlarını zulümle karıştırmayanlar, işte onlar (korkudan) emindirler. Ve onlar hidayete erenlerdir.


“Âmenû olan kimseler ve îmânlarını zulümle karıştırmayanlar, işte onlar emindirler. Ve onlar hidayete erenlerdir.”

Sevgili kardeşlerim, buradaki muhtevaya baktığımız zaman; “Allah'a şirk koşma. Şirk muhakkak ki, azîm bir zulümdür.” Ne zaman Allah'a şirk koşmuş oluyoruz? Aslında Allah'a ulaşmayı dilemeyen herkes şirktedir. 72 fırkanın mutlaka birindedir ve şirkte. Hem kendisine zulmediyor hem de insanlara zulmediyor. Kişi şirkteyse mutlaka kendisine zulmetmiştir. İki âyeti birleştirdiğimiz zaman açık bir sonuca ulaşıyoruz: Allah'a ulaşmayı dilemeyenler şirktedir, şirkse; kişinin kendisine zulmetmesidir.Öyleyse En’âm-82’deki şirkin zulüm olduğunu veya zulmün şirk olduğunu söyleyebiliriz.

Neden “Şirkte olmayanlar emindirler.” diyor Allahû Tealâ? Neden emindirler? Çünkü Allahû Tealâ’nın sözü vardır. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse; dilediği an o kişi şirkten kurtulmuştur. Şirkten kurtulan bu kişi neden emindir? Allah'ın, ruhunu Kendisine ulaştıracağından emindir ve Allahû Tealâ mutlaka sözünü tamamlayacaktır. O kişi ibadetler açısından hangi hüviyette olursa olsun, Allah mutlaka o kişiyi Kendisine ulaştıracaktır. O kişinin zikri sevmediğini düşünelim; Allah ona zikri sevdirecektir. Oruç tutunca büyük açlık çektiğini düşünelim; Allah ona oruç tuttuğu zaman açlığı unutturacaktır. Her açıdan bir bütünle karşı karşıyayız. O kişi mutlaka nefs tezkiyesi yapmak mecburiyetindedir; Allah ona zikri sevmiyorsa mutlaka zikri sevdirecektir.

Böylece sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, Allahû Tealâ’nın dizaynında o kişi kesin şekilde bilir ki, Allah'a ulaşmayı dilediği zaman emin olur; ruhunu Allah mutlaka Kendisine ulaştıracaktır. Kişi 6-7 aylık bir zaman içerisinde, belki 5-6 aylık bir zaman içerisinde, ruhunun Allah'a ulaştığı bir noktaya Allahû Tealâ tarafından mutlaka getirilecektir.

Öyleyse inanırsa bu kişi, bu emin olma müessesesi Bakara-46’da ifade ediliyor:

2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).
Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab’lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.


“Onlar Allah'a mülâki olacaklarına kesin şekilde inanırlar.” İşte onlar emin olanlardır. Allah'a ulaşmayı diledikleri zaman Allah'ın kendilerini mutlaka Allah'a ulaştıracağına kesin bir şekilde emin olanlardır.

Benzer konular