Allah Kur’ân’da; “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Fırkalara ayrılmayın.” derken acaba neyi kastetmiştir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'ın İpi » Allah Kur’ân’da; “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Fırkalara ayrılmayın.” derken acaba neyi kastetmiştir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah Kur’ân’da; “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Fırkalara ayrılmayın.” derken acaba neyi kastetmiştir?

Allahû Tealâ’nın ipi, Allah’ın emirleridir. Hz. Musa zamanında Allahû Tealâ’nın verdiği emirler, Hz. İsa zamanında verdiği emirler, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) zamanında verdiği emirler birbirinden farklı emirler değildir sevgili kardeşlerim! Her an Allah’ın emirlerini yerine getirmemizi emrediyor Allahû Tealâ. Yasaklarını da asla yapmamamızı emrediyor. Bir insanın cennete girebilmesi, kazandığı derecelerin kaybettiği derecelerden fazla olmasına bağlı. Bu neye bağlı, derecelerin kazanılması veya kaybedilmesi? Kim Allah’ın bir emrini gerçekleştirirse derecat kazanır. Kim Allah’ın yasak ettiği bir fiili işlemek imkânına sahip olduğu halde işlememeyi başarırsa o da derecat kazanır.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, bir de diğer cepheden bakalım: Kim Allah’ın emirlerini yerine getirirse, yasaklarını da işlemezse o en çok derecat kazanan kişidir. İşte nefsimizin afetleri bizlere Allah’ın emrettiği şeyleri bazen yapmamamızı söyleyerek bizi ikna etmeye çalışır veya yasak ettiği fiili işlememizi ister.

Sevgili kardeşlerim! Burada irade devreye girmesi lâzım. Allahû Tealâ irade adı verilen gücü bütün insanlara vermiş. Kişi nefsinin afetleri, Allah’ın yasak ettiği bir fiili işlemek istese bile onu engelleyebilecek olan bir gücün her zaman sahibi olur. Eğer Allah’tan bu konuda yardım talep ederse Allahû Tealâ yardımı mutlaka gelir. Çünkü Allahû Tealâ hiç kimsenin günah işlemesini istemez. O kişiye yardımcı olacağı kesindir. Yeter ki, kişi böyle bir sıkıntılı anda Allahû Tealâ’ya dua etsin ve O’ndan talepte bulunsun, o günahı işlememek istikametinde. Allah’ın kendisine nasıl yardım edeceğini görecektir.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, herkes için Allahû Tealâ imkânlar veriyor.  Gayretimiz Allah’ın imkânlarını kullanmak… Bu sebeple, buna dayalı olarak başka insanları mutlu etmek, Allah’ın emirlerin yerine getirerek (1), Allah’ın yasaklarını işlemeyerek (2). İkisi de Allahû Tealâ’nın emridir. Yasak ettiği fiilleri var; işlenmemesi lâzım. Emrettiği filler var; onların da mutlaka gerçekleşmesi lâzım. Öyleyse bütün insanlar için yollar belli. Biz bu gayretin sahibi olursak Allahû Tealâ’dan yardım alırız. Gayretin sahibi olmazsak Allahû Tealâ bize yardım etmez.

Sevgili kardeşlerim! Gayret bizden olacak, himmet Allah’tan. Öyleyse Allahû Tealâ yardımını her zaman gerçekleştirebilir, gerçekleştirecektir. Ama biz ona teşne olduğumuz zaman, Allah’ın emrettiği o şeyi yapmayı kafamıza koyduğumuz zaman, yapmayı istediğimiz zaman geçerli. Öyleyse her geçen gün biraz daha güzele ulaşmamız mümkün.

Allah razı olsun.

Benzer konular