Allahû Tealâ dualarımızı hangi standartlarda kabul eder? Bazen sanki çok günahkâr kuluymuşum da Allah dualarımı işitmiyor sanıyorum. Bu düşüncem doğru mu acaba? Yanlış mı düşünüyorum? Bu konuda beni aydınlatır mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Allahû Tealâ dualarımızı hangi standartlarda kabul eder? Bazen sanki çok günahkâr kuluymuşum da Allah dualarımı işitmiyor sanıyorum. Bu düşüncem doğru mu acaba? Yanlış mı düşünüyorum? Bu konuda beni aydınlatır mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allahû Tealâ dualarımızı hangi standartlarda kabul eder? Bazen sanki çok günahkâr kuluymuşum da Allah dualarımı işitmiyor sanıyorum. Bu düşüncem doğru mu acaba? Yanlış mı düşünüyorum? Bu konuda beni aydınlatır mısınız?

Allahû Tealâ dualarımızı hangi standartlarda kabul eder? Bazen sanki çok günahkâr kuluymuşum da Allah dualarımı işitmiyor sanıyorum. Burada hemen Allah’ın işitmediği dua olmaz.  Allah size, sizi kuşattığı için ilmi ve rahmeti ile kalbinizden geçen her şeyden anında haberdar olur. Bu düşüncem doğru mu acaba? Bu düşünceniz doğru değil. Kullar ne kadar günahkâr olurlarsa olsunlar herkes günah işlemiştir, İşler de. Ama Allahû Tealâ onların sözlerini mutlaka işitir. Yanlış mı düşünüyorum? Bu konuda beni aydınlatır mısınız?

Yanlış düşünüyorsun Allahû Tealâ herkesin duasını mutlaka işitir. Ama icabeti kişinin derecesine göre farklıdır. Meselâ diyor ki: “Kâfirlerin davetine icabet etmeyiz.” Eğer bir kişi Allah’a ulaşmayı dilemiyorsa onun duası Allahû Tealâ tarafından kabul görmez. Onun duasını kabul etmez. Herkesin duasını işitir. Duayı işitmek başka şeydir. Duaya icabet etmek başka şeydir. Herkesin duasını işitir. Ama layık olanların duasına icabet eder. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse o duasına icabet edilen bir kişidir. İşte Bakara Suresinin 186. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:

2/BAKARA-186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, felyestecîbû lî velyu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).
Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).


"Bana dua edildiği zaman dua edenin davetine icabet ederim. Ama onlar da benim davetime icabet ettikleri taktirde. Âmenû oldukları taktirde."

Allah’a ulaşmayı dilemezse kişi âmenû olamaz. Âmenû olmazsa duasına icabet edilmez.

Benzer konular