Şeytanın en korkunç tuzaklarından birisi bu sevgili kardeşlerim! Neden  öyle? Çünkü buna samimiyetle inanan bir insan Allah’tan mürşidini sormak  gereğini duymayacaktır. Duymayacaksa, tâbî olmayacaktır. Tâbî  olmayacaksa ruhunun vücudundan çıkması ve Allah’a doğru yolculuk  yapması, o kişinin ermiş evliya olması hiçbir şekilde mümkün  olmayacaktır. Oysaki insanlar bunu hak etmiştir, insan olarak  yaratılmıştır, bir ruhları vardır. O ruh ya ölümle beraber Allahû  Tealâ’ya ulaşır ya da dünya hayatını yaşarken ulaşır, kişinin mürşidine  tâbî olması yoluyla. 
İşte böyle insanlara, ruhu vücudundan  mürşidine tâbî olduğu gün ayrılan ve 7-8 aylık sürede Allah’a ulaşan bir  insanın ruhu söz konusuysa, işte o kişiye Allahû Tealâ “ermiş evliya”  diyor. 
Nesi ermiş? Ruhu ermiş.
Nereye ermiş, kime ermiş? Allah’a ermiş.
O  kişi ruhunu Allah'a ulaştıran, Allah’a erdiren biridir. Ve bütün  insanlar için bu Allahû Tealâ’nın temel emridir, mutlaka gerçekleşmesi  gerekir.
Sevgili kardeşlerim!  Ne kaybederiz? “Yarabbi! Ben de  ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.  Sen bana da mürşidimi göster. Ben de gideyim mürşidime tâbî olayım,  benim de ruhum vücudumdan ayrılsın ve Sana ulaşsın.” demek bu kadar zor  birşey mi sevgili kardeşlerim? Etrafınızdaki insanlara bunu anlatmaya  çalışın. Onların da; “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum.  Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.” demeleri bile tek başına onları  cehennemden kurtarabilir. 
Kaldı ki; arkadan Allahû Tealâ o  kişiye mutlaka mürşid sevgisi verecektir. Kişi tâbî olduğu zaman daha  üst kat cennetlerin sahibi olacaktır. Ruhunun tesliminde, fizik bedenin  tesliminde, nefsinin tesliminde, iradesinin tesliminde hep daha üst,  daha üst, daha üst cennetlerin sahibi olacaktır. 
Sevgili  kardeşlerim! Bütün insanlar Allah için yaşamalı. Başka insanlara  mutluluk vererek mutlu olmayı hedef ittihaz etmelidir. Böyle yaparsa ne  olur? Böyle yaparsa, başka insanları mutlu etmenin mutluluğunu  yaşayacaktır. Hem kendisi mutlu olacaktır, hem de başka insanları mutlu  ettiği için onlar da mutlu olacaktır. Allahû Tealâ ne istiyor? İstiyor  ki; herkes birbirini sevsin, herkes birbirini mutlu ederek kendisi mutlu  olsun. Bu da herkes için Allahû Tealâ’nın mutlak bir garantisidir.  
Allah razı olsun.