Ruhun tekâmülün en üst boyutunda yaratıldığını hamd olsun ki sizden öğrendik. Tekâmülünü tamamlamış olan ruhun rahle-i tedriste ve gök katlarında eğitime tâbî tutulmasının nedenini izah eder misiniz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Ruh » Ruhun tekâmülün en üst boyutunda yaratıldığını hamd olsun ki sizden öğrendik. Tekâmülünü tamamlamış olan ruhun rahle-i tedriste ve gök katlarında eğitime tâbî tutulmasının nedenini izah eder misiniz?
Ruhun tekâmülün en üst boyutunda yaratıldığını hamd olsun ki sizden öğrendik. Tekâmülünü tamamlamış olan ruhun rahle-i tedriste ve gök katlarında eğitime tâbî tutulmasının nedenini izah eder misiniz?
1. tekâmülle 2. tekâmül aynı şey değildir. Bütün ruhlar tekâmülün son safhasında yaratılmıştır. Yani sadece hasletlerden oluşurlar. Tekâmül hasletlerin sahibi olmayı gerçekleştirir. Nefsimiz tekâmül bittiği zaman ruhun hüviyetine bürünür. Bütün afetleri yok olur, hasletlerle donatılır. Ama orada bitmez. Oradan sonrası da vardır. 19 mertebe de müzeyyen olacaktır nefsin kalbi.
Öyleyse tekâmülün son safhasında yaratılan ruh da gök katlarında geçirdiği tecrübelerle ve orada yaptığı zikirlerle daha üst seviye bir tekâmülün sahibi olacaktır. Bizim tekâmülün en üst boyutunda yaratılmıştır dediğimiz şey sadece yaratılışı kapsar. Nefsle ruhun mukayesesinin neticesini oluşturur. Nefsimiz %100 afetlerle doludur. Buna karşılık ruhumuz %100 hasletlerle doludur. Ruh, nefse göre tekâmülün zirvesinde yaratılmıştır. Sadece hasletlerle donatılmıştır. Ama bu boyut onun tekâmülden uzak kalması mânâsına gelmiyor. Tekâmülün (bu nefse göre) zirvesinde yaratılan ruhumuz kendi açısından (ruhla nefs arasındaki karşılaştırma açısından değil kendi açısından) daha ötede bir takım tecrübelerden geçecektir ve işlevler yapacaktır onu Allah'a, Allah'ın dilediği boyutta zanlardan arınmış bir standarda ulaştırmak üzere.
Öyleyse unutmayın ki, ruh gök katlarında geçirdiği istianeden sonra Allah'ın Zat’ına ulaşır. 22. basamakta Allah'ın Zat’ında yok olmuştur. Ruhun o tekâmülünün onu ulaştırabileceği son yer Allah'ın Zat’ına ulaşmaktır. O gök katlarının zaten bilincindedir. Herşeyi biliyor. Ama nefs ve fizik vücut eğitileceklerdir. İlişki bu istikamette bir ilişkidir.
Öyleyse tekâmülün son safhasında yaratılan ruh da gök katlarında geçirdiği tecrübelerle ve orada yaptığı zikirlerle daha üst seviye bir tekâmülün sahibi olacaktır. Bizim tekâmülün en üst boyutunda yaratılmıştır dediğimiz şey sadece yaratılışı kapsar. Nefsle ruhun mukayesesinin neticesini oluşturur. Nefsimiz %100 afetlerle doludur. Buna karşılık ruhumuz %100 hasletlerle doludur. Ruh, nefse göre tekâmülün zirvesinde yaratılmıştır. Sadece hasletlerle donatılmıştır. Ama bu boyut onun tekâmülden uzak kalması mânâsına gelmiyor. Tekâmülün (bu nefse göre) zirvesinde yaratılan ruhumuz kendi açısından (ruhla nefs arasındaki karşılaştırma açısından değil kendi açısından) daha ötede bir takım tecrübelerden geçecektir ve işlevler yapacaktır onu Allah'a, Allah'ın dilediği boyutta zanlardan arınmış bir standarda ulaştırmak üzere.
Öyleyse unutmayın ki, ruh gök katlarında geçirdiği istianeden sonra Allah'ın Zat’ına ulaşır. 22. basamakta Allah'ın Zat’ında yok olmuştur. Ruhun o tekâmülünün onu ulaştırabileceği son yer Allah'ın Zat’ına ulaşmaktır. O gök katlarının zaten bilincindedir. Herşeyi biliyor. Ama nefs ve fizik vücut eğitileceklerdir. İlişki bu istikamette bir ilişkidir.
