Âli İmrân Suresinin 101. âyet-i kerimesinde ölmeden önce Allah'a teslim olmanın en üst noktası olan hakka tukatihi takva ile yani iradenin de Allah'a teslim olması emrediliyor. Bu üst seviye teslimin yerine getirilmesinin Enfâl Suresinin 24. âyet-i kerimesinde ifade edilen Allah'ın ve resûlünün davetiyle nasıl bir ilişkisi vardır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Âli İmrân Suresinin 101. âyet-i kerimesinde ölmeden önce Allah'a teslim olmanın en üst noktası olan hakka tukatihi takva ile yani iradenin de Allah'a teslim olması emrediliyor. Bu üst seviye teslimin yerine getirilmesinin Enfâl Suresinin 24. âyet-i kerimesinde ifade edilen Allah'ın ve resûlünün davetiyle nasıl bir ilişkisi vardır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Âli İmrân Suresinin 101. âyet-i kerimesinde ölmeden önce Allah'a teslim olmanın en üst noktası olan hakka tukatihi takva ile yani iradenin de Allah'a teslim olması emrediliyor. Bu üst seviye teslimin yerine getirilmesinin Enfâl Suresinin 24. âyet-i kerimesinde ifade edilen Allah'ın ve resûlünün davetiyle nasıl bir ilişkisi vardır?

Âli İmrân 101:

3/ÂLİ İMRÂN-101: Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi ve fîkum resûluh(resûluhu), ve men ya’tesim billâhi fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve size, Allah'ın âyetleri okunurken ve aranızda O'nun (Allah'ın) Resûl'ü varken, siz nasıl inkâr edersiniz. Ve kim Allah'a sımsıkı tutunursa, artık o Sıratı Mustakim'e (Allah'a ulaştıran yola) hidayet olunmuştur.


ve keyfe tekfurûne: Nasıl kâfir olursunuz? Küfre dönersiniz? Nasıl küfür üzere olursunuz?
ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi: Ve üzerinize Allah'ın âyetleri okunuyorken
ve fîkum resûluh(resûluhu): Ve Allah'ın Resûl’ü aranızdayken nasıl olurda küfre dönersiniz?  
ve men ya’tesim billâhi: Kim Allah'a sarılacaksa
fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin): Muhakkak o, SIRATI MUSTAKÎM’e ulaştırılır. O hidayet edilir. Sıratı Mustakîm’e hidayet edilir.

* Sıratı Mustakîm’e hidayet edilen kişi; Allah'a ulaşmayı dilediği anda kişi 1. Sıratı Mustakîm’dedir.
* Kişi mürşidine ulaşıp tövbe ettiği zaman 2. Sıratı Mustakîm’dedir. Bu Sıratı Mustakîm 4 sebîlden oluşur.
* Ruhu Allah'a ulaştırır. Buradan sonra fizik vücudun teslimine kadar kişi 3. Sıratı Mustakîm üzerindedir.

Allahû Tealâ burada “Kim Allah'a ulaşmayı dilerse o Sıratı Mustakîm’e ulaştırılır.” diyor. “Kim Allah'a sarılmayı dilerse.” Allah'a sarılmak; Allah'a ulaşmak, Allah'ın Zat’ında yok olmak demektir.

Âli İmrân Suresinin 101. âyet-i kerimesi 2 şekilde de hüviyet kazanabilir.

"ya’tesim billâhi: Allah'a sarılmak demektir.
ya’tesim billâhi: Kim Allah’a sarılırsa
fe kad hudiye: O takdirde, o kişi Sıratı Mustakîm’e hidayet edilir, ulaştırılır.” diyor Allahû Tealâ.

Allah'a sarılan kişi, Allah'a sarıldıktan sonra bir hidayete ulaştırılıyorsa bu fizik vücudun hidayetidir. Âli İmrân Suresinin 101. âyet-i kerimesindeki hidayet iradenin hidayeti değildir, fizik vücudun hidayetidir. Ama 102. âyet-i kerime Hüseyin Dulkadir’in istediği âyet-i kerimedir. Allahû Tealâ diyor ki:

3/ÂLİ İMRÂN-102: Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).
Ey âmenû olanlar, Allah’a karşı “O’nun hak takvası” ile (bi hakkın takva, en üst derece takva ile) takva sahibi olun! Ve sakın siz, (Allah’a) teslim olmadan ölmeyin!


“yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî: Ey âmenû olanlar, ey takva sahipleri! bihakkın takva ile takva sahibi olun. Allah'a karşı takva sahibi olanlar, hakka tukatihi bir takvayla, bihakkın takvayla, iradenin telimi takvasıyla takva sahibi olun.
ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne): Ve siz ölmeyin, Allah'a teslim olanlar olarak ölün.”

Sevgili kardeşlerim, burada bir sonuca ulaştık. Âli İmrân-101’de: “Allah'a sarılacak olanlar, Allah'a sarılanlar Sıratı Mustakîm’e ulaşır.” diyor. Allah'a sarılan, Allah'a ruhunu ulaştırdıktan sonra ruhu Allah'ın Zat’ında yok olan kişidir. Bu kişi fizik vücudunun teslimi konusunda bir Sıratı Mustakîm’e mutlaka ulaşacaktır. Ama 102. âyet-i kerime takva sahiplerine hitap ediyor. Kişiden nefsin tesliminden sonraki irşada ulaşan bir kişinin sahip olduğu takva müessesesinin ötesi isteniyor. Oradaki takva irşada ulaşanlar takvası, irşad takvasıdır. Meyvası iradenin Allah'a teslimi ve hakka tukatihi takva, bihakkın takvadır.

Enfal Suresinin 24. âyet-i kerimesine geliyoruz. Ve söz konusu olan Âli İmrân 101 ve 102 oluyor o zaman. Ondan sonra Enfal 24’e devam ediyoruz.

8/ENFÂL-24: Yâ eyyuhâllezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va'lemû ennallâhe yehûlu beynel mer'i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn (tuhşerûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler), Allah ve Resûl’ü sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman (davete) icabet edin! Ve Allah’ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve muhakkak sizin O’na haşrolunacağınızı bilin! (Hepinizin ruhu Allah’ta toplanacak ve Allah, ruhlarınıza meab olacak.)


yâ eyyuhellezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli: Ey âmenû olanlar, Allah ve Resûl’ü sizi.
izâ deâkum limâ yuhyîkûm: Size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, ey âmenû olanlar ona icabet edin! Allah ve Resûl’ü sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman ona icabet edin!
va'lemû ennallâhe yehûlu beynel mer'i ve kalbihî: Bilin ki Allahû Tealâ onlarla kalpleri arasına girer.
ve ennehû ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne): Ve O’na harşolunacaksınız.”

Yani “Allah'ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve muhakkak sizin O’na harşolunacağınızı bilin.”

Şimdi soruya dönüyoruz: “Âli İmrân Suresinin 101. âyet-i kerimesinde ölmeden önce Allah'a teslim olmanın en üst noktası olan hakka tukatihi takva ile yani iradenin de Allah'a teslim olması emrediliyor. Bu üst seviye teslimin yerine getirilmesinin Enfal Suresinin 24. âyet-i kerimesinde ifade edilen Allah'ın ve resûllünün davetiyle nasıl bir ilişkisi söz konusudur?”

Âli İmrân 102’deki bihakkın takva, âmenû olanların takvasıdır. Ve Âli İmrân 101’de küfre dönenlerden bahsediyor Allahû Tealâ. O âyet-i kerime ile 102 numaralı âyet-i kerime arasında bir ilişki mevcut değildir. Enfal 24’de de Allah'ın kişi ile kalbi arasına girmesi söz konusudur. Kişi hayat verecek şeylere davet ediliyor.

1. hayat verecek şeylere davet, ruhu Allah'a teslim etmeye.
2. hayat verecek şeylere davet, iradeyi Allah'a teslim etmeye davettir.

İkisinde de aynı olay vardır. Günahların örtülmesi, arkasından sevaba çevrilmesidir.

1.’sinde, dünyaya ait olan gözlerin açılmasıdır.
2.’sinde, gaypteki âlemlere ait kalp gözünün açılması söz konusudur.
 
Âyet-i kerimeler arasındaki benzerlik: “Aranızda Allah'ın Resûl’ü var iken.” diyor. “üzerlerine o resûl tarafından Allah'ın âyetleri tilâvet edilirken, okunurken, anlatılırken.” diyor. İkinci sırada  “Allah ve Resûl’ü sizlere hayat verecek şeylere davet ettiği zaman.” ikisi de aynı daveti ifade ediyor. Âli İmrân 101 de Enfal 24 de aynı davet, hayat verecek şeylere davettir. Her ikisi de aynı hedeflere yöneliktir.

Benzer konular