Bir insanın ruhu hangi durumlarda kendisinden ayrılır? Ruh vücuttan ayrılınca kişi ölmez mi? Ruh Allah'a nasıl ulaşır?
Anasayfa » Ana Sayfa » İslâm » Bir insanın ruhu hangi durumlarda kendisinden ayrılır? Ruh vücuttan ayrılınca kişi ölmez mi? Ruh Allah'a nasıl ulaşır?
Bir insanın ruhu hangi durumlarda kendisinden ayrılır? Ruh vücuttan ayrılınca kişi ölmez mi? Ruh Allah'a nasıl ulaşır?
Allah razı olsun.
Sevgili kardeşlerim! Ruh nevî şahsına münhasır bir varlıktır ve Allah’ın ruhudur. İnsanların emrine girmez. Ya kişi Allah’a ulaşmayı dileyecektir. Hacet namazını kılıp mürşidini Allah’tan soracaktır. Mürşidine ulaşıp tâbiiyetini gerçekleştirecektir ve ruhu o zaman vücudundan ayrılacaktır. Sonra da 7-8 aylık bir devre içinde Allahû Tealâ’ya ulaşacaktır. Ya da kişi böyle bir şeyi yapmayacaktır. Ama ona demişlerdir ki: “Namaz kılarsan, oruç tutarsan, zekât verirsen, hacca gidersen ve kelime-i şahadet de getirirsen, sen İslâm’ın 5 şartını yapmış olursun. ‘O zaman sen bunları yaptın.’ diye cennete giremezsin. Evvelâ cehenneme gireceksin. Bir süre cehennemde kaldıktan sonra Allahû Tealâ seni cehennemden çıkaracak ve cennetine alacak.”
İşte sevgili kardeşlerim! Bu kuyruklu bir yalandır. Böyle bir şeyi birisinden duyduğunuz zaman ona deyin ki: “Hay Allah razı olsun! Bak ne kadar güzel şeyler söyledin bana. Acaba bunlar Kur’ân-ı Kerim’in hangi ayetlerinde mevcut? Lütfen bana o âyetleri gösterebilir misin?” Onun nasıl şiştiğini göreceksiniz, sevgili kardeşlerim!
Hiç kimse öğrendiği eksik ilimle başka insanları kurtaramaz. Bir insan (tekrar ediyorum) Allah’a ruhunu ulaştırmayı dilemedikçe 1. kat cennetin sahibi olamaz. İslâm’ın 5 şartı (bir defa daha tekrar ediyorum) namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek, bunu ihtiva etmiyor. Kim Allah’a ulaşmayı gerçek anlamda dilerse, kalbî olarak dilerse Allah ona mutlaka mürşid sevgisi, mürşidini sormak ihtiyacı verecektir ve kişi Allahû Tealâ’dan mürşidini sorduğu zaman Allah ona, eğer o kişi Allah’a ulaşmayı dilemişse mutlaka mürşidini gösterir. Göstermemesi söz konusu değildir. Mümkün değildir. Neden mümkün değildir? Allah’ın verdiği söz gereği mümkün değildir. Çünkü diyor ki: “Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”
Öyleyse kişinin görevi neymiş? Dilemek: “Ya Rabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmayı diliyorum!” Hacet namazını kılıp Allah’tan bu dileği yapan bir insana, mutlaka hacet namazını kılıp bu dileği yaptığı zaman Allahû Tealâ mürşidini gösterecektir. Gösterince uzaklık-yakınlık şartları hiç dikkate alınmadan, o kişi mutlaka Allah’ın kendisi için tayin ettiği mürşide ulaşacak, ona tâbî olacaktır. Başka türlü ruhun vücuttan ayrılması söz konusu değildir. Allahû Tealâ kişinin şartlarına bağlı olarak bunu tahakkuk ettirir.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın istediği şey, tek şey, bütün insanların Allah’ın cennetine girmesi. Onun için Tevrat’ı, İncil’i ve Kur’an-ı Kerim’i incelediğimiz zaman 7 safha 4 teslimin üçünde de yer aldığını görürüz. Çünkü Hz. Musa da bir peygamberdir. Hz. İsa da bir peygamberdir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz de bir peygamberdir. Bunlar peygamberdirler ve Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz hatemen nebiyyindir. Nebîlerin hitam bulduğu kişidir, sona erdiği kişidir.
Sevgili kardeşlerim! Ruh nevî şahsına münhasır bir varlıktır ve Allah’ın ruhudur. İnsanların emrine girmez. Ya kişi Allah’a ulaşmayı dileyecektir. Hacet namazını kılıp mürşidini Allah’tan soracaktır. Mürşidine ulaşıp tâbiiyetini gerçekleştirecektir ve ruhu o zaman vücudundan ayrılacaktır. Sonra da 7-8 aylık bir devre içinde Allahû Tealâ’ya ulaşacaktır. Ya da kişi böyle bir şeyi yapmayacaktır. Ama ona demişlerdir ki: “Namaz kılarsan, oruç tutarsan, zekât verirsen, hacca gidersen ve kelime-i şahadet de getirirsen, sen İslâm’ın 5 şartını yapmış olursun. ‘O zaman sen bunları yaptın.’ diye cennete giremezsin. Evvelâ cehenneme gireceksin. Bir süre cehennemde kaldıktan sonra Allahû Tealâ seni cehennemden çıkaracak ve cennetine alacak.”
İşte sevgili kardeşlerim! Bu kuyruklu bir yalandır. Böyle bir şeyi birisinden duyduğunuz zaman ona deyin ki: “Hay Allah razı olsun! Bak ne kadar güzel şeyler söyledin bana. Acaba bunlar Kur’ân-ı Kerim’in hangi ayetlerinde mevcut? Lütfen bana o âyetleri gösterebilir misin?” Onun nasıl şiştiğini göreceksiniz, sevgili kardeşlerim!
Hiç kimse öğrendiği eksik ilimle başka insanları kurtaramaz. Bir insan (tekrar ediyorum) Allah’a ruhunu ulaştırmayı dilemedikçe 1. kat cennetin sahibi olamaz. İslâm’ın 5 şartı (bir defa daha tekrar ediyorum) namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek, bunu ihtiva etmiyor. Kim Allah’a ulaşmayı gerçek anlamda dilerse, kalbî olarak dilerse Allah ona mutlaka mürşid sevgisi, mürşidini sormak ihtiyacı verecektir ve kişi Allahû Tealâ’dan mürşidini sorduğu zaman Allah ona, eğer o kişi Allah’a ulaşmayı dilemişse mutlaka mürşidini gösterir. Göstermemesi söz konusu değildir. Mümkün değildir. Neden mümkün değildir? Allah’ın verdiği söz gereği mümkün değildir. Çünkü diyor ki: “Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”
Öyleyse kişinin görevi neymiş? Dilemek: “Ya Rabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmayı diliyorum!” Hacet namazını kılıp Allah’tan bu dileği yapan bir insana, mutlaka hacet namazını kılıp bu dileği yaptığı zaman Allahû Tealâ mürşidini gösterecektir. Gösterince uzaklık-yakınlık şartları hiç dikkate alınmadan, o kişi mutlaka Allah’ın kendisi için tayin ettiği mürşide ulaşacak, ona tâbî olacaktır. Başka türlü ruhun vücuttan ayrılması söz konusu değildir. Allahû Tealâ kişinin şartlarına bağlı olarak bunu tahakkuk ettirir.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın istediği şey, tek şey, bütün insanların Allah’ın cennetine girmesi. Onun için Tevrat’ı, İncil’i ve Kur’an-ı Kerim’i incelediğimiz zaman 7 safha 4 teslimin üçünde de yer aldığını görürüz. Çünkü Hz. Musa da bir peygamberdir. Hz. İsa da bir peygamberdir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz de bir peygamberdir. Bunlar peygamberdirler ve Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz hatemen nebiyyindir. Nebîlerin hitam bulduğu kişidir, sona erdiği kişidir.
Allah razı olsun.
Benzer konular
