“Kâlû belâ” ne demektir?

Kâlû belâ. Kâlû belâ başlangıç noktası demek sevgili kardeşlerim! İnsanlara sorarsanız “Bu kâlû belâyı ne zaman, nasıl kullanıyorsunuz?” diye şöyle söyleyeceklerdir: “Kâlû belâ’dan beri müslümanız.” Yani dînler var olduğu noktadan itibaren müslümanız demek.

Öyleyse bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın bir dizaynı var sevgili kardeşlerim! Önce museviliğin var olduğunu görüyoruz. Sonra hrıstiyanlık oluşmuş, en sonra da İslâm. Hz. Musa başlangıç, Hz. İsa 2. safha, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz 3. safha. Bakıyoruz musevilik diye bir dîn var. Bakıyoruz hrıstiyanlık diye bir dîn var. Bakıyoruz bir de en son müslümanlık diye bir dîn var ve araştırıyoruz sevgili kardeşlerim! Araştırınca bir de bakıyoruz ki; musevilik de hristıyanlık da İslâm da 7 tane safhadan ve bu 7 safhanın içindeki 4 tane teslimden oluşuyor:

•Allah'a ulaşmayı dilemek,
•Mürşide tâbiiyet,
•Ruhun Allah'a ulaşıp teslimi,
•Fizik bedenin teslimi,
•Nefsin teslimi,
•Muhlis olmak,
•İradeyi Allah'a teslim etmek.

7 tane safha…

Müslümanlıkta da hrıstiyanlıkta da musevilikte de bu 7 safhanın 7’si de var sevgili kardeşlerim! Öyleyse dînler demek yerine, Allah'ın aslî unsurları olarak bu 7 safhasını tahakkuk cephesine aldığınız zaman, “Bir tek dîni var.” sonucuna ulaşıyoruz. Ama aradan geçen yüzyıllar sebebiyle ritüeller yani merasimler değişmiş. Ama museviliği ortaya koyan Hz. Musa bir peygamberdir. Hrıstiyanlığı ortaya koyan Hz. İsa bir peygamberdir. Müslümanlığı Allahû Tealâ’nın kendisine öğrettiği Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz, o da bir peygamberdir. Bunlar nebîdirler. “Nebî” kelimesi ve “peygamber” kelimesi aynı mânâya gelir. Nebî peygamber demektir. Peygamber de nebî demektir.

Öyleyse peygamberler dediğimiz zaman, orada Allahû Tealâ’nın kendisine yeni bir dîn öğrettiği, yeni bir dîn tatbikatını emrettiği bir peygamber söz konusudur. Hz. Musa bir peygamberdir. Hz. İsa bir peygamberdir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) bir peygamberdir, sevgili kardeşlerim!

Allah razı olsun.