Muddessir Suresinin 54. ve 55. âyetlerinde öğüt alıp Allah’a ulaşmayı dileyen kişilerin, Şûrâ Suresinin 47. âyet-i kerimesine göre Allahû Tealâ’nın iki davetine de icabet edenler olduğunu anlayabilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Muddessir Suresinin 54. ve 55. âyetlerinde öğüt alıp Allah’a ulaşmayı dileyen kişilerin, Şûrâ Suresinin 47. âyet-i kerimesine göre Allahû Tealâ’nın iki davetine de icabet edenler olduğunu anlayabilir miyiz?
Muddessir Suresinin 54. ve 55. âyetlerinde öğüt alıp Allah’a ulaşmayı dileyen kişilerin, Şûrâ Suresinin 47. âyet-i kerimesine göre Allahû Tealâ’nın iki davetine de icabet edenler olduğunu anlayabilir miyiz?
Muddessir Suresinin 54. âyet-i kerimesi:
“Evet! O Kur’ân, şüphesiz bir öğüttür. Muhakkak ki o Kur’ân.”
“Kim dilerse öğüt alır.”
Şûrâ Suresinin 47. âyet-i kerimesi:
istecîbû li rabbikum min kabli en ye’tiye yevmun lâ meredde lehu minallâh(minallâhi): Allah’tan geri çevrilmesine çare olmayan o gün; ölüm günü gelmeden önce Rabbinizin davetine icabet edin.
mâ lekum min melcein yevme izin: ecel günü geldiği zaman sizin için başka bir sığınak yoktur ve O’nu inkâr da edemezsiniz, izin günü geldiğinde.
Böylece iki davete birden icabet söz konusu oluyor. Hem Allah’a ulaşmayı dilemeye davet, birinci icabet hem de Allah'ın Zat’ına ulaşmaya davet, ikinci icabet. Kim öğüt almışsa Allah'ın davetine icabet edenlerdir onlar.
Öyleyse sual: “Muddessir Suresinin 54. ve 55. âyetlerinde öğüt alıp Allah’a ulaşmayı dileyen kişilerin, Şûrâ Suresinin 47. âyet-i kerimesine göre Allahû Tealâ’nın iki davetine de icabet edenler olduğunu söyleyebilir miyiz?”
Evet, söyleyebiliriz. İfade açık:
74/MUDDESSİR-54: Kellâ innehu tezkiratun.
Hayır, muhakkak ki O, bir Zikir’dir (Öğüt’tür).“Evet! O Kur’ân, şüphesiz bir öğüttür. Muhakkak ki o Kur’ân.”
74/MUDDESSİR-55: Fe men şâe zekerehu.
Artık kim dilerse, O’nu zikreder.“Kim dilerse öğüt alır.”
Şûrâ Suresinin 47. âyet-i kerimesi:
42/ŞÛRÂ-47: İstecîbû li rabbikum min kabli en ye’tiye yevmun lâ meradde lehu minallâh(minallâhi), mâ lekum min melcein yevme izin ve mâ lekum min nekîr(nekîrin).
Rabbinize icabet edin (Allah’a ulaşmayı dileyin), Allah tarafından geri döndürülmeyecek olan günün gelmesinden önce. İzin günü, sizin için bir sığınak yoktur. Ve sizin için bir inkâr yoktur (yaptıklarınızı inkâr edemezsiniz).
istecîbû li rabbikum min kabli en ye’tiye yevmun lâ meredde lehu minallâh(minallâhi): Allah’tan geri çevrilmesine çare olmayan o gün; ölüm günü gelmeden önce Rabbinizin davetine icabet edin.
mâ lekum min melcein yevme izin: ecel günü geldiği zaman sizin için başka bir sığınak yoktur ve O’nu inkâr da edemezsiniz, izin günü geldiğinde.
Böylece iki davete birden icabet söz konusu oluyor. Hem Allah’a ulaşmayı dilemeye davet, birinci icabet hem de Allah'ın Zat’ına ulaşmaya davet, ikinci icabet. Kim öğüt almışsa Allah'ın davetine icabet edenlerdir onlar.
Öyleyse sual: “Muddessir Suresinin 54. ve 55. âyetlerinde öğüt alıp Allah’a ulaşmayı dileyen kişilerin, Şûrâ Suresinin 47. âyet-i kerimesine göre Allahû Tealâ’nın iki davetine de icabet edenler olduğunu söyleyebilir miyiz?”
Evet, söyleyebiliriz. İfade açık:
Allah’a ulaşmayı dilemek; birinci davete icabet,
Allah'a ulaşmak; ikinci davete icabet.
