İsrâ 62, Yâsin 62 ile Rûm Suresinin 8. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Şeytan » İsrâ 62, Yâsin 62 ile Rûm Suresinin 8. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İsrâ 62, Yâsin 62 ile Rûm Suresinin 8. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?

İsrâ 62:

17/İSRÂ-62: Kâle e raeyteke hâzâllezî kerremte aleyye, le in ahharteni ilâ yevmil kıyâmeti le ahtenikenne zurriyyetehû illâ kalîlâ(kalîlen).
(İblis) dedi ki: “Senin görüşüne göre, benim üzerime (benden daha) mükerrem (ikram edilmiş, şerefli) kıldığın kimse bu mu? Eğer beni kıyâmet gününe (kadar) tehir edersen (ertelersen), onun zürriyetinden (neslinden) pek azı hariç, mutlaka bana (kendime) tâbî kılacağım.”


kâle e raeyteke hâzellezî kerremte aley(aleyye): İblis diyor ki: “Senin görüşüne göre, benim üzerime yani benden daha mükerrem (ikram edilmiş, şerefli) kıldığın kimse bu mu?
hâzellezî: O kişi o bu mu? Benim üzerime yani benden daha mükerrem kıldığın (şerefli kıldığın) kişi.
le in ahharteni ilâ yevmil kıyâmeti: Eğer beni kıyâmet gününe kadar tehir edersen (ertelersen).
le ahtenikenne zurriyyetehû illâ kalîlâ(kalîlen): Pek azı hariç, mutlaka bana (kendime) tâbî kılacağım.”

İsrâ Suresinin 62. âyet-i kerimesi.

Ne oluyor? Bu olay neydi? Allahû Tealâ Adem (A.S)’ı yaratıyor. İblis secde etmiyor. Allahû Tealâ soruyor:
 
“Niçin secde etmiyorsun?” O iblisin cevabı. Allahû Tealâ onu huzurundan kovuyor. Bunun üzerine iblis diyor ki:

“Benden daha şerefli kıldığın kişi bu mu? Beni kıyâmet gününe kadar ertele. Eğer ertelersen (tehir edersen) onun zürriyetinden pek azı hariç, mutlaka bana (kendime) hepsini tâbî kılacağım: le ahtenikenne zurriyyetehû illâ kalîlâ(kalîlen).”

İsrâ 62. Ve Yâsin Suresinin 62. âyet-i kerimesine bakıyoruz:

36/YÂSÎN-62: Ve lekad edalle minkum cibillen kesîran, e fe lem tekûnû ta’kılûn(ta’kılûne).
Ve andolsun ki sizden birçoklarını dalâlette bıraktı. Hâlâ akıl etmez misiniz?


“Ve andolsun ki sizden çoğunuz dalâlettesiniz. Hâlâ akletmez misiniz?”

Rûm 8:

30/RÛM-8: E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halakallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakkı ve ecelin musemmâ(musemmen) ve inne kesîran minen nâsi bi likâi rabbihim le kâfirûn(kâfirûne).
Onlar, kendi nefsleri hakkında tefekkür etmiyorlar mı (düşünmüyorlar mı)? Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasındaki şeyleri ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre ile yarattı. Ve muhakkak ki insanların çoğu, Rab’lerine mülâki olmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) inkar edenlerdir.


“Nefsleri hakkında tefekkür etmiyorlar mı ki Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasındaki şeyleri neden yarattı? Ancak hak ile ve belirli bir vade ile. Ve muhakkak ki insanlardan çoğu, Rab’lerine mülâki olmayı yani dünya hayatında Allah'a ulaşmayı (ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) inkâr ederler.”

"İsrâ 62, Yâsin ve Rûm 8 arasında bir ilişki vardır diyebilir miyiz?" diyor.

Bunlar arasındaki ilişki çok güçlü bir ilişki değil.

Ve İsrâ 62’de: “Şeytanın tuzağına düşmüş olan insanların ona tâbî kılınanlar olduğunu söylüyor. “Pek azı hariç bütün insanları kendime bağlayacağım.” Bunun mânâsı “Dalâlette bırakacağım.”

Yasin 62’de de: “Sizden çoğunuz dalâlettesiniz. Hâlâ akıl etmez misiniz?” ifadesi var. Bu açıdan yani şeytana tâbî kılınanların dalâlette olmasını, biz ekleyerek hükme varırsak o zaman İsra 62 ile Yasin 62 arasında bir ilişki doğuyor.
 
Rûm 8’de de dalâlette olmayı gene Allah'a insanların çoğu Allah'a mülâki olmayı inkâr ederler yani hidayeti inkâr ederler (Allah'a ulaşmayı inkâr ederler). Bu yüzden onların da dalâlet olması söz konusu.

İsrâ Suresinde, Yâsin Suresinin 62. âyet-i kerimesindeki dalâlette olmak buRa'da da geçerli. Çünkü Allah'a mülâki olmayı dilemeyenler hidayette değillerdir, dileselerdi takva sahibi olacaklardı. Hem de hidayette olacaklardı. Ama dilememişler. Dilemedikleri için bir 3’ünde de birbiriyle olan ilişkide dolaylı bir ilişki söz konusu.

Benzer konular