Allah yolunda ruhumu Allah'a teslim ettikten sonra gerisini nasıl getireceğim. Şeytan beni eski halime geri çevirirse. Beni bu konuda aydınlatırsanız sevinirim?
Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Allah yolunda ruhumu Allah'a teslim ettikten sonra gerisini nasıl getireceğim. Şeytan beni eski halime geri çevirirse. Beni bu konuda aydınlatırsanız sevinirim?
Allah yolunda ruhumu Allah'a teslim ettikten sonra gerisini nasıl getireceğim. Şeytan beni eski halime geri çevirirse. Beni bu konuda aydınlatırsanız sevinirim?
Benim merak ettiğim, ben şahsen Allah yolundayım. Peki, ruhumu Allah'a teslim ettim diyelim, gerisini nasıl getireceğim. Ya şeytan beni eski halime geri çevirirse o zaman ne yapmak gerekir tam olarak açıklayamadım. Beni bu konuda aydınlatırsanız sevinirim? Allah sizden razı olsun benim için de dua edin.
Şimdi diyor ki: “Ben şahsen Allah yolundayım.” Nuri Allah yolundayım diyorsun ama ne türlü bir Allah yolunda oluş bu. Herkes Allah yolunda olduğunu söylüyor ama Allah'a ulaşmayı dilemiyorlar. Sen Allah'a ulaşmayı diledin mi? Dilediysen, kalbinden bu dilek geçmişse, dilinle de ikrâr etmişsen eğer Allah'ın ibadetlerini sevmeye başlamışsan, namaz kılmak sana zevk veriyorsa, oruç tuttuğun zaman acıkmıyorsan, bütün ibadetlerde bir güzelliği yaşıyorsan o zaman sen gerçekten Allah yolundasın ve gittiğin yol sağlam bir yoldur.
Şimdi burada “Ben Allah yolundayım.” deyince gerekli açıklamayı yapmadığın için kardeşimizin hangi durumda olduğunu bilemiyoruz. Şimdi diyelim ki bu kardeşimiz Allah'a ulaşmayı dileyen birisi, Allah yolunda o zaman ruhunu Allah'a teslim edecek. Diyor ki: “Diyelim ki ben ruhumu Allah'a teslim ettim. Gerisini nasıl getireceğim” gerisini zikrini artırarak getireceksin. Eğer 33 bine yükseldiğin zaman ruhun mutlaka Allah'a ulaşır. Böyle bir noktada zikrin yavaş yavaş bir süre 33 binde devam ettikten sonra 35 bine yükselirse, aylarca sonra 37 bine yükselirse daha sonra 39 bine yükselirse hani böyle yukarı doğru bir gidiş devam ederse senin için hiçbir tehlike oluşmaz. 33 bin zikrini devam ettirirsen gene tehlike oluşmaz ama zikrin aşağı doğru düşmeye başlarsa o zaman tehlike vardır. Tehlikedesin bu gidiş kişiyi fıska düşürebilir. Yani neticede kişi Allahû Tealâ'ın yolundan sapmış, dalâlete düşmüş olur. Kişinin kalbini Allahû Tealâ’nın nurları terk eder. Karanlıklar tekrar gelip kalbi işgal eder.
O zaman senin burada söylediğin gibi şeytan seni eski haline geri çevirmiş olur. “O zaman ne yaparım?” diyorsun. O zaman tekrar Allah'a ulaşmayı dileyebilirsin. Allahû Tealâ bir defa daha sana bu imkânı verir. Eğer dilersen neticede mutlaka mürşidine ulaşacaksın, ruhunu tekrar Allah'a ulaştıracaksın. O zaman geçmişten aldığın tecrübenin ışığı altında zikirlerini aşağı düşürmemeye çalışacaksın. Çalışmışsan bunu başarırsan kendini kurtarırsın. Nuri, şunu da unutma ki sadece Allah'a ulaşmayı dilemek cenneti mutlaka kişiye verir. Allah'a ulaşmayı dileyen kişi ibadetlerini sevmeye başlar, onlardan zevk almaya başlar bu ayıraçtır. Bununla anlar insan gerçekten Allah'a ulaşmayı dilemiş mi, dilememiş mi?
“Düşersem” diyor yani “Allah'a ulaşmayı diledikten sonra düşersem ne yapmam lâzım?” tekrar Allah'a ulaşmayı dilemen lâzım. Dilersen aynı noktalara tekrar gelebilirsin. Allahû Tealâ zaten bunu garanti ediyor. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse mutlaka onu Kendisine ulaştırıyor. Ulaştıktan sonra aynı seviyeyi kişi koruyabilirse hiçbir tehlike söz konusu olmaz.
Sevgili kardeşlerim, bu konuya dikkatle bakın. Sevgili kardeşlerim, bir insan Allah'a ulaşmayı dilemedikçe dalâletten kurulması, küfürden kurtulması cehennemden kurtulması mümkün değildir. Sadece Allah'a ulaşmayı dileyenler kurtulanlardır. Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi ise Kur'ân-ı Kerim’de Allah Kendisine ulaştırmaya söz vermiştir, onu ermiş bir evliya yapmaya söz vermiştir. Mutlaka o kişiyi 3. basamaktan alıp 22. basamağa kadar yükseltecektir. Yani kişinin ruhu vücudundan ayrılacak, Allah'a doğru seyr-i sülûk isimli bir yolculuk yapacak, Allah'ın Zat’ına ulaşacak ve Allah'ın Zat’ında yok olacaktır. Bu süreç içerisinde o kişinin nefsinin kalbinde %51 nur birikimi mutlaka gerçekleşecektir. Buraya kadar Allah onu ulaştıracağına dair kesin şekilde söz vermiştir.
İşte bu nokta beş, altı ayda ulaşabileceğimiz bir noktadır. Buraya ulaştığınız zaman zikriniz 33 bin olacaktır. Bunu devam ettirebilirsiniz, sizin için hiçbir şekilde korku oluşmaz. Allahû Tealâ’nın yolunda sadece mutluluk vardır. Ama hasbelkader aranızdan biriniz böyle bir edebe ulaştıktan sonra düşerseniz bilerek zikrinizi azaltmak suretiyle tekrar Allah'a ulaşmayı dilemek hakkının sahibisiniz. Ama bir defa daha hidayete erdikten sonra yeniden düşerseniz bu üçüncü fısk olur. Bundan sonra Allahû Tealâ sizi hidayete erdirmez.
Allah'a ulaşmayı dileyen kişi cehennemden mutlak olarak kurtulmuştur. Allahû Tealâ da ona söz verdiği gibi mutlaka Kendisine ulaştıracaktır. Ulaştıktan sonra kişinin bu seviyeyi koruması lâzımdır. Yani günde 33 bin zikri kişi çekebilirse, 33 bin zikir de yarım saat içinde tamamlanabilir bir zikir müessesesidir. Günde bu kadar da Allah için zikretmeyecek bir insan Allah'ın yoluna layık görülmez.
Şimdi burada “Ben Allah yolundayım.” deyince gerekli açıklamayı yapmadığın için kardeşimizin hangi durumda olduğunu bilemiyoruz. Şimdi diyelim ki bu kardeşimiz Allah'a ulaşmayı dileyen birisi, Allah yolunda o zaman ruhunu Allah'a teslim edecek. Diyor ki: “Diyelim ki ben ruhumu Allah'a teslim ettim. Gerisini nasıl getireceğim” gerisini zikrini artırarak getireceksin. Eğer 33 bine yükseldiğin zaman ruhun mutlaka Allah'a ulaşır. Böyle bir noktada zikrin yavaş yavaş bir süre 33 binde devam ettikten sonra 35 bine yükselirse, aylarca sonra 37 bine yükselirse daha sonra 39 bine yükselirse hani böyle yukarı doğru bir gidiş devam ederse senin için hiçbir tehlike oluşmaz. 33 bin zikrini devam ettirirsen gene tehlike oluşmaz ama zikrin aşağı doğru düşmeye başlarsa o zaman tehlike vardır. Tehlikedesin bu gidiş kişiyi fıska düşürebilir. Yani neticede kişi Allahû Tealâ'ın yolundan sapmış, dalâlete düşmüş olur. Kişinin kalbini Allahû Tealâ’nın nurları terk eder. Karanlıklar tekrar gelip kalbi işgal eder.
O zaman senin burada söylediğin gibi şeytan seni eski haline geri çevirmiş olur. “O zaman ne yaparım?” diyorsun. O zaman tekrar Allah'a ulaşmayı dileyebilirsin. Allahû Tealâ bir defa daha sana bu imkânı verir. Eğer dilersen neticede mutlaka mürşidine ulaşacaksın, ruhunu tekrar Allah'a ulaştıracaksın. O zaman geçmişten aldığın tecrübenin ışığı altında zikirlerini aşağı düşürmemeye çalışacaksın. Çalışmışsan bunu başarırsan kendini kurtarırsın. Nuri, şunu da unutma ki sadece Allah'a ulaşmayı dilemek cenneti mutlaka kişiye verir. Allah'a ulaşmayı dileyen kişi ibadetlerini sevmeye başlar, onlardan zevk almaya başlar bu ayıraçtır. Bununla anlar insan gerçekten Allah'a ulaşmayı dilemiş mi, dilememiş mi?
“Düşersem” diyor yani “Allah'a ulaşmayı diledikten sonra düşersem ne yapmam lâzım?” tekrar Allah'a ulaşmayı dilemen lâzım. Dilersen aynı noktalara tekrar gelebilirsin. Allahû Tealâ zaten bunu garanti ediyor. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse mutlaka onu Kendisine ulaştırıyor. Ulaştıktan sonra aynı seviyeyi kişi koruyabilirse hiçbir tehlike söz konusu olmaz.
Sevgili kardeşlerim, bu konuya dikkatle bakın. Sevgili kardeşlerim, bir insan Allah'a ulaşmayı dilemedikçe dalâletten kurulması, küfürden kurtulması cehennemden kurtulması mümkün değildir. Sadece Allah'a ulaşmayı dileyenler kurtulanlardır. Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi ise Kur'ân-ı Kerim’de Allah Kendisine ulaştırmaya söz vermiştir, onu ermiş bir evliya yapmaya söz vermiştir. Mutlaka o kişiyi 3. basamaktan alıp 22. basamağa kadar yükseltecektir. Yani kişinin ruhu vücudundan ayrılacak, Allah'a doğru seyr-i sülûk isimli bir yolculuk yapacak, Allah'ın Zat’ına ulaşacak ve Allah'ın Zat’ında yok olacaktır. Bu süreç içerisinde o kişinin nefsinin kalbinde %51 nur birikimi mutlaka gerçekleşecektir. Buraya kadar Allah onu ulaştıracağına dair kesin şekilde söz vermiştir.
İşte bu nokta beş, altı ayda ulaşabileceğimiz bir noktadır. Buraya ulaştığınız zaman zikriniz 33 bin olacaktır. Bunu devam ettirebilirsiniz, sizin için hiçbir şekilde korku oluşmaz. Allahû Tealâ’nın yolunda sadece mutluluk vardır. Ama hasbelkader aranızdan biriniz böyle bir edebe ulaştıktan sonra düşerseniz bilerek zikrinizi azaltmak suretiyle tekrar Allah'a ulaşmayı dilemek hakkının sahibisiniz. Ama bir defa daha hidayete erdikten sonra yeniden düşerseniz bu üçüncü fısk olur. Bundan sonra Allahû Tealâ sizi hidayete erdirmez.
Allah'a ulaşmayı dileyen kişi cehennemden mutlak olarak kurtulmuştur. Allahû Tealâ da ona söz verdiği gibi mutlaka Kendisine ulaştıracaktır. Ulaştıktan sonra kişinin bu seviyeyi koruması lâzımdır. Yani günde 33 bin zikri kişi çekebilirse, 33 bin zikir de yarım saat içinde tamamlanabilir bir zikir müessesesidir. Günde bu kadar da Allah için zikretmeyecek bir insan Allah'ın yoluna layık görülmez.
