Bireyler arasında demekle kardeşimiz aile bireylerini kastediyor herhalde. Yani anne, baba ve çocuklar ve de anne-babanın da anneleri, babaları… Bu standartlarda bir grup söz konusu. Yapılması lâzımgelen şey çok kolay. Allah’ın yolundaysa bu kişi mutlaka mürşidine tâbî olmalıdır. Tâbiiyet o kişiyi üst kat bir cennete ulaştırır. Bir kişi Allah'a ulaşmayı dilemişse Allahû Tealâ’dan hacet namazını kılıp, mürşidini istemişse Allahû Tealâ, Allah'a ulaşmayı dileyen bu kişiye mürşid göstermemezlik yapmaz. Mutlaka ona mürşidini gösterir.
• Allah'a ulaşmayı dileyip de bu kişi ölseydi, 1. kat cennete mutlaka girecekti.
• Mürşidine tâbî olup da, ulaşsaydı mürşidine tâbî olup da ölseydi, 2. kat cennetin sahibi olacaktı.
• Ruhunu Allah’a ulaştırsaydı, 3. kat cennetin sahibi olacaktı.
• Fizik bedenini teslim ettiyse 4,
• Nefsini teslim ettiyse 5,
• Muhlis olduysa 6,
• Ve iradesini Allah’a teslim ettiyse 7. kat cennetin sahibi olacaktı.
Allah’ın kanunları bunlar ve değişmezler sevgili kardeşlerim! Herkes ne yapacağını buna göre tayin etsin. Hiç kimse bedavadan Allah’ın cennetine giremez. Cennete girmek için mutlaka Allah'a ulaşmayı dilemek şarttır.
İşte İslâm âleminin başındaki en büyük bela, İslâm’ın 5 şartını yeterli görmektir. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek… Hepsi de farzdır. Ama sevgili kardeşlerim, Allah’ın cennetler konusundaki ifadesine baktığımız zaman:
1. kat cennete, Allah'a ulaşmayı dileyenlerin gittiğini söylüyor.
2. kat cennete, mürşide tâbî olanların gittiğini söylüyor.
3. kat cennete, ruhunu Allah’a ulaştıranların gittiğini söylüyor.
4. kat cennete, fizik vücutlarını Allah’a teslim edenlerin,
5. kat cennete, nefslerini teslim edenlerin,
6. kat cennete, muhlis olanların,
7. kat cennete de iradelerini teslim edenlerin, en üstte olanların gitmesi söz konusu.
Böyle bir muhteva bütün insanlar için Allah’ın kanunudur. Kanunlar boşuna konulmaz. Allahû Tealâ bunları koymuştur ki; insanlar buna göre bir hayat tayin etsinler kendilerine. Ama sonuçlarını önceden bilsinler.
İslâm “teslim olan” demektir. Allahû Tealâ herkesin Allah’a teslim olmasını istediği için dînimizin adını İslâm dîni koymuş, İslâm dîni adıyla vermiş. İslâm dîni teslim olanların dînidir. Bir insan Allah'a ulaşmayı dilediği an Allah’a teslim olmamıştır. Ama 1. kat cenneti hak etmiştir. Ölse, Allah'a ulaşmayı dilemiş olması kaydıyla bu kişi 1. kat cennetin sahibi olarak yaşar ve ölürse, 1. kat cennetin sahibidir. Mürşidine tâbî olsaydı, mürşidine tâbî olan kişi 2. kat cennetin sahibidir. Tâbî olan kişi ruhunu mutlaka Allah’a ulaştırmak isteyecektir. İçinden gelen bu olacaktır. Çünkü Allah’ın sözü var: