Fırkalara ayrılmayı, “Yahudilik, Hıristiyanlık” diye ayırdınız. Fakat Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) döneminde de kendilerine, “Yahudi ve Hıristiyanlar” diyenler vardı. Söz konusu olan fırkalara ayrılma ümmetin içinde farklı cemaatleşme değil mi?
Anasayfa » Ana Sayfa » Fırkalara Ayrılmak » Fırkalara ayrılmayı, “Yahudilik, Hıristiyanlık” diye ayırdınız. Fakat Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) döneminde de kendilerine, “Yahudi ve Hıristiyanlar” diyenler vardı. Söz konusu olan fırkalara ayrılma ümmetin içinde farklı cemaatleşme değil mi?
Fırkalara ayrılmayı, “Yahudilik, Hıristiyanlık” diye ayırdınız. Fakat Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) döneminde de kendilerine, “Yahudi ve Hıristiyanlar” diyenler vardı. Söz konusu olan fırkalara ayrılma ümmetin içinde farklı cemaatleşme değil mi?
Suali çok iyi anlamadık ama bir defa daha okuyalım: “Fırkalara ayrılmayı, Yahudilik, Hıristiyanlık vs. diye ayırdınız.” diyor.
Fırkalara ayrılmak o kadar kolay değil sevgili kardeşim. Biz şuanda bırakınız başka ülkeleri, kendi ülkemizde fırkalara ayrılmışız. Her açıdan fırkayız. Bir defa dînde fırkalaşma var. Evvelâ Sünnîler, Şiîler diye. Sonra Sünniler kendi aralarında Hanefî, Hambelî, Malîki, Şafî diye 4 gruba ayrılıyor. Şiîlerin kendi arsalarında nasıl bir fırkalaşmaya gittiğini bilmiyoruz. O konuda bilgimiz yok. Öbür taraftan dînimizin bir evvelki geçmişine baktığımız zaman, Eşari ve Maturidi arasında farklılaşmalar görüyoruz ve de Allahû Tealâ’nın Kur'ân-ı Kerim’ini herkes kendine göre yorumluyor. Zıt istikametlerdeki fikirlerini de ortaya koymaktan çekinmiyorlar. Birisinin “evet” dediğine, ötekisi “hayır” diyebiliyor.
Sevgili kardeşlerim! Kur'ân-ı Kerim asıldır. Bu bapta Allahû Tealâ’nın dizaynına baktığımız zaman bir gerçekle karşı karşıyayız. Allahû Tealâ abeste iştigal etmez. 14 asır evvel Kur'ân’a indirmiştir ve şöyle demiştir: “Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Her şeyi bu Kitab'ın içine yerleştirdik.”
Bu kitapta Müslümanlık, Hıristiyanlık, Yahudilik diye veya Alevilik, Sünnilik diye veya Sünniliğin kendi içindeki parçalanmalarıyla alakalı hiçbir bilgi yok. Bunların hepsi fırkalara ayrılmaktır. Zaten, zaten mahvolmuşuz. Allah'a ulaşmayı dileyen, sadece bizden duyduktan sonra Kur'ân’ da bu hakikatleri kabul eden insanlar, devede kulak.
Sevgili kardeşlerim! Eğer Allah’a ulaşmayı dilemezseniz, cehenneme gideceksiniz; sadece Allah'a ulaşmayı dilemediğiniz için. Öyleyse sözlerimizi dikkatle dinleyin, yerli yerline oturtturun ve tatbik sahasına koyun! Yoksa kurtulamazsınız.
Fırkalara ayrılmak o kadar kolay değil sevgili kardeşim. Biz şuanda bırakınız başka ülkeleri, kendi ülkemizde fırkalara ayrılmışız. Her açıdan fırkayız. Bir defa dînde fırkalaşma var. Evvelâ Sünnîler, Şiîler diye. Sonra Sünniler kendi aralarında Hanefî, Hambelî, Malîki, Şafî diye 4 gruba ayrılıyor. Şiîlerin kendi arsalarında nasıl bir fırkalaşmaya gittiğini bilmiyoruz. O konuda bilgimiz yok. Öbür taraftan dînimizin bir evvelki geçmişine baktığımız zaman, Eşari ve Maturidi arasında farklılaşmalar görüyoruz ve de Allahû Tealâ’nın Kur'ân-ı Kerim’ini herkes kendine göre yorumluyor. Zıt istikametlerdeki fikirlerini de ortaya koymaktan çekinmiyorlar. Birisinin “evet” dediğine, ötekisi “hayır” diyebiliyor.
Sevgili kardeşlerim! Kur'ân-ı Kerim asıldır. Bu bapta Allahû Tealâ’nın dizaynına baktığımız zaman bir gerçekle karşı karşıyayız. Allahû Tealâ abeste iştigal etmez. 14 asır evvel Kur'ân’a indirmiştir ve şöyle demiştir: “Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Her şeyi bu Kitab'ın içine yerleştirdik.”
6/EN'ÂM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne).
Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa (4 ayaklı) hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra Rab’lerine haşrolunacaklar (olunurlar).Bu kitapta Müslümanlık, Hıristiyanlık, Yahudilik diye veya Alevilik, Sünnilik diye veya Sünniliğin kendi içindeki parçalanmalarıyla alakalı hiçbir bilgi yok. Bunların hepsi fırkalara ayrılmaktır. Zaten, zaten mahvolmuşuz. Allah'a ulaşmayı dileyen, sadece bizden duyduktan sonra Kur'ân’ da bu hakikatleri kabul eden insanlar, devede kulak.
Sevgili kardeşlerim! Eğer Allah’a ulaşmayı dilemezseniz, cehenneme gideceksiniz; sadece Allah'a ulaşmayı dilemediğiniz için. Öyleyse sözlerimizi dikkatle dinleyin, yerli yerline oturtturun ve tatbik sahasına koyun! Yoksa kurtulamazsınız.
