Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde en alt seviyede seçilenler, Hacc Suresinin 78. âyet-i kerimesinde ise en üst seviyede seçilenler ifade ediliyor diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Teslim Olmak » Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde en alt seviyede seçilenler, Hacc Suresinin 78. âyet-i kerimesinde ise en üst seviyede seçilenler ifade ediliyor diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde en alt seviyede seçilenler, Hacc Suresinin 78. âyet-i kerimesinde ise en üst seviyede seçilenler ifade ediliyor diyebilir miyiz?

Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesi:

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


“Dîni ikame edin ve fırkalara ayrılmayın.’ diye dîn olarak Nuh’a vasiyet ettiğimizi, Sana vahyettiğimizi, İbrâhim’e, Musa’ya ve İsa’ya vasiyet ettiğimizi, sizin için de Allah şeriat kıldı. Müşriklere kendilerini davet ettiğin şey (Allah’a davet ve tek Allah’a inanmak), ağır geldi. Allah kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni O’na (Kendisine) ulaştırır.”  

“Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde en alt seviyede seçilenler…”

Herkes seçilir. İsyan etmeyen herkes seçilir. Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde “Allah dilediğini seçer…” buyruluyor. Herkesi seçer yani insanların isyan etmeyenler hariç hepsini seçer ve bu en alt seviyede seçilmiştir. Doğru bir teşhis.

Hacc Suresinin 78. âyet-i kerimesine geliyoruz:

22/HACC-78: Ve câhidû fîllâhi hakka cihâdihî, huvectebâkum ve mâ ceale aleykum fîd dîni min haracin, millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme), huve semmâkumul muslimîne min kablu ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden aleykum ve tekûnû şuhedâe alân nâsi, fe ekîmûs salâte ve âtuz zekâte va’tesımû billâhi, huve mevlâkum, fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru).
Ve Allah'da hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Dînde sizin için bir zorluk kılmadı ki; o, babanız İbrâhîm (A.S)’ın dînidir. O, sizi daha önce de “müslümanlar” (Allah’a teslim olanlar) olarak isimlendirdi. Bunda da (Kur’ân-ı Kerim’de de), resûl size şahit olsun ve siz de insanlara şahitler olasınız diye. Öyleyse namazı ikame edin (kılın), zekâtı verin, Allah’a sarılın (Allah’ın Zat’ında yok olun). O, sizin Mevlâ’nız. (O), ne güzel Mevlâ (dost) ve ne güzel yardımcı.


“Ve Allah için hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Dînde sizin için bir zorluk kılmadı ki; o babanız İbrâhîm (A.S)’ın dînidir. O, sizi daha önce de “müslümanlar” (Allah’a teslim olanlar) olarak isimlendirdi. Bunda da (Kur’ân-ı Kerim’de de), resûl size şahit olsun ve siz de insanlara şahitler olasınız diye. Öyleyse namazı ikame edin, zekâtı verin, Allah’a sarılın. O, sizin Mevlâ’nız. O ne güzel Mevlâ, ne güzel yardımcı.” diyor.

Burada ifade edilen muhtevaya bakarsak iki esaslı nokta var:

Birisi âyetlerde geçenlerin müslümanlar oluşu. Yani Allah’a ruhlarını da vechlerini de nefslerini de iradelerini de teslim edenler oluşu. O zaman; seçimin en yüksek noktası.

Öbür taraftan “Resûl size şahit olsun, siz de insanlara şahit olasınız diye.” diyor. Bahsettiği makam irşad makamı. Yani kişi iradesini de Allahû Tealâ’ya teslim etmiş ve irşad makamının sahibi olmuş. Böylece insanlara kendisine tâbî olan herkesin şahidi olmak yetkisinde.

Kardeşimiz haklıdır. Burada ifadeler açık ve kesin.

Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde en alt seviyede bir seçim, herkesin seçimi yani isyan edenlerin dışındaki herkesi Allahû Tealâ seçiyor. Onlardan sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler Allah’a ulaşıyor. Seçilenlerin de %10’undan daha azı…

Hacc Suresinin 78. âyet-i kerimesinde ise söz konusu olanlar, Allahû Tealâ’nın iradelerini de teslim alarak, kendilerine “müslüman” adını taktıkları; ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim edenler. Âyet-i kerimeyi hatırlayalım. Allahû Tealâ diyor ki:

3/ÂLİ İMRÂN-102: Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).
Ey âmenû olanlar, Allah’a karşı “O’nun hak takvası” ile (bi hakkın takva, en üst derece takva ile) takva sahibi olun! Ve sakın siz, (Allah’a) teslim olmadan ölmeyin!


“ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn: Siz ölmeyin. Allah’a teslim müslümanlar olarak ölün (Allah’a teslim olun ondan sonra ölün).” İşte Allahû Tealâ’nın bu noktada söylediği şey, iradenin teslimi noktasıdır. Burada geçen “muslimûn” kelimesi 4 teslimin de yapıldığını ifade eden (gerçekleştiren) bir kelime.  

“Ey âmenû olanlar! Öyle bir takva ile takva sahibi olun ki; bu bihakkın takva olsun, Hakk’ul yakîn takvası olsun, takvaların en üstünü olsun.” Burada Allahû Tealâ’nın onlara “müslümanlar” adını vermesi söz konusu. Müslümanların da yani Allah’a bu 4 teslimi yapanların da resûllerin kendisine şahit olduğu, onların da başkalarına şahit olduğu kişiler (irşad makamının sahipleri) olduğu Hacc Suresinin 78. âyet-i kerimesinde gerçekleşiyor.
A

Benzer konular