A’râf-172 ve Mâide-7’nin muhtevasından, bütün insanların hanif fıtratıyla yaratıldıklarını anlayabilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Yemin, Misak ve Ahd » A’râf-172 ve Mâide-7’nin muhtevasından, bütün insanların hanif fıtratıyla yaratıldıklarını anlayabilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

A’râf-172 ve Mâide-7’nin muhtevasından, bütün insanların hanif fıtratıyla yaratıldıklarını anlayabilir miyiz?


Zaten Allahû Tealâ kesin olarak Rûm-30’da söylüyor. “Hanif olarak kendini dîne ikame et, (yani sen dîni hayatta tutmak için sen kendini ikame et, dîne ikame et.) Hanif olarak dîne ikame et. O hanif fıtratıyla ki; Allah bütün insanların hanif fıtratıyla yaratmıştır ve Allah’ın yaratmasında değişiklik göremezsin. Ne insanları hanif fıtratıyla yaratmaktan vazgeçer ne de dîni hanif dîninin dışında başka bir dîn vücuda getirerek değiştirir. Allah her şeyin en mükemmelini baştan koyar ve ne hahif fıtratı değişir, ne dîn değiştirir. İşte kayyum olan dîn budur.” diyor Allahû Tealâ.

Fırkalara ayrılmayanların haniflerin dîni ve demin ki âyet-i kerimede de Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde de Allahû Tealâ onu söylüyor. Hanif fıtratının gereği olarak dîni ikame etmek, dîni ayakta tutmak ve bunun için de Allah’a ulaşmayı dileyerek fırkalara ayrılanlardan olmamak. Şeriat bu. Konunun temelinde bu büyük ilke var; Allah’a ulaşmayı dilemek! A’râf-172 diyor ki Allahû Tealâ:

7/A'RÂF-172: Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne).
Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu. (Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz şahit olduk.”


ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum: O zaman ki; senin Rabbin Âdemoğullarından onların sırtlarından zürriyetlerini aldı. Ahd etti aldı ve onları nefslerine karşı şahit tuttu.
e lestu birabbikum: Ben sizin Rabbiniz değil miyim?
kâlû belâ: dediler ki; evet, Sen bizim Rabbimizsin.
şehidnâ: Biz şahidiz.
en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne): Kıyâmet günü ‘biz bundan gafiliz.’ demesinler diye onları Allahû Tealâ nefslerine şahit tuttuk.” diyor Allahû Tealâ. Öyleyse Allahû Tealâ bunları söylüyor.

5/MÂİDE-7: Vezkurû ni’metellâhi aleykum ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî iz kultum semi’nâ ve ata’nâ vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri).
Allah’ın, sizin üzerinizdeki nimetini ve: “İşittik ve itaat ettik” dediğiniz zaman, onunla sizi bağladığı misâkınızı hatırlayın. Allah’a karşı takvâ sahibi olun, Muhakkak ki Allah göğüslerde (sinelerde) olanı en iyi bilir.


vezkurû ni'metellâhi aleykum: Allah’ın üzerinizdeki nimetini zikredin ki;
ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî: Ve üzerinize sizi bağladığı misakinizi hatırlayın!
iz kultum semi'nâ: İşittik, dediniz
ve ata'nâ: Ve itaat ettik dediniz.
vettekûllâh(vettekûllâhe): Allah’a karşı takva sahibi olun.
innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri): Allah göğüslerinizde olanı bilir, sinenizde olanı bilir.

“A’râf-172’deki müessese ve Mâide-7’deki muhteva bütün insanların hanif fıtratıyla yaratıldığını ifade eder mi?”

A’râf-172 ve Mâide-7 birbirinin devamıdır. Allahû Tealâ orada: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” dedikten sonra soruyor bizlere: “Ben sizin Rabbinizsem öyleyse emrime itaat edin! Ey nefsler! Bana yemin verin teslim olacağınıza dair. Ey fizik vücutlar! Bana ahd verin, bana teslim olacağınıza dair. Ey nefsler! Bana misak verin teslim olacağınıza dair.” diyor Allahû Tealâ.

Yemin, misak ve ahd veriyor nefsimiz, ruhumuz ve fizik vücudumuz. Allahû Tealâ diyor ki: “İtaat ettiniz mi emrime?
 
“ata'nâ: İtaat ettik.”
 
Allahû Tealâ, ilâhi iradesiyle bizim irademize sesleniyor: “Ve öyleyse senin de teslimini istiyorum, bunun için Bana misak vermeni istiyorum.” diyor Allahû Tealâ ve irademiz de Allahû Tealâ’ya misak veriyor. Ruhumuzun da Allah’a verdiği yeminin de adı: Misak. İrademizin ilâhi iradeye verdiği yeminin de adı: Misak. O zaman bütün insanlar hepsi hanif fıtratıyla yaratılmış ve Allah’a ulaşmayı dileyen bir özelliğin ötesinde, teslimlerin hepsinin gerçekleştirilmesi söz konusu. Misakimiz 4 teslimi de içeriyor.

Benzer konular