Allah'a ulaşmayı dilemenin farz olduğunu öğrendim ve samimiyetle Allah'a ulaşmayı diledim. Hacet namazı kıldım ama mürşidimi göremedim.Ne buyurursunuz?

Ellerinizden hürmetle öpüyorum. Yaşım 14. Allah'a ulaşmayı dilemenin farz olduğunu Sokullu’da internet kafesi olan bir abiden duydum. Bana ve arkadaşlarıma âyetlerle bunun farz olduğunu anlattı. Ben gerçekten samimiyetle Allah'a ulaşmayı diledim. Hacet namazı kılıp yattığımda kalbimin “Allah, Allah” diye açık açık attığını duydum. Ve ikinci kılışımda çok güzel ışıklar, renkler gördüm. Ama mürşidimi göremedim. Ama ben tâbî olmak istiyorum. Ve 47 bin zikirle başlamak istiyorum.

Allah'a ulaşmayı dilediysen, Allahû Tealâ mutlaka sana mürşidini gösterecek. Eğer göremezsen o zaman bizim kardeşlerimizden Ankara’da yetkili olan birisine git. O tâbiiyetini gerçekleştirir. Şu anda orada, salonda.

“Ben Allah’ın beni ulaştıracağı en üst mertebeye ulaşmak istiyorum.”

Haa! Bu konuya başladığın zaman 47 bin zikirle başlamayacaksın. 7 bin zikirle başlayacaksın, yavaş yükselecek zikirlerin. Ama gördüklerin çok güzel. Işıkları görmen senin kısa zamanda bu işi başaracağını anlatıyor, inşaallah.

“Ben, Allah’ın beni ulaştıracağı en üst mertebeye ulaşmak istiyorum. Çünkü internette bütün sohbetlerinizi dinliyorum.”

Hay Allah razı olsun!

Sevgili kardeşlerim! Görüyor musunuz? 14 yaşında bir delikanlı ve bütün sohbetleri dinliyor.

“Aileme ve arkadaşlarıma anlatıyorum, inanmıyorlar.”

Evet, sevgili kardeşlerim! İnanmıyorlar. Bu kadar kolay bir şeyi anlamıyorlar. Bu 14 yaşındaki kardeşimizin idrakine bakın. O, anlamış meselenin kolaylığını. Çünkü o ulaşmayacak Allahû Tealâ’ya. Allah onu Kendisine ulaştıracak.