Allah'a ulaştığımızı nasıl anlayacağız?
Allah'a ulaştığımızı nasıl anlayacağız?
İlk sual bu değil. İlk sual: “Allah'a ulaşmayı dilediğimizi nasıl anlayacağız?”
Ne zaman ibadetleri sevmeye başlarsanız, zikir sizin için bir zevk olursa, namaz bir zevk olursa, birden bire kendinizi mutlu hissetmeye başlarsanız, işte o zaman Allah'a ulaşmayı dilediniz demektir. Mutlaka Allah'a ulaşırsınız. Şeytanın size hiçbir tesir edemediği bir devir geçireceksiniz. Ulaştınız. Ulaşınca Allah’ın koruyucu kalkanı üzerinizden kaldırılacaktır. Ulaştığınızı şuradan anlarsınız ki; şeytan size ulaşıncaya kadar geçirdiğiniz devrede hiç saldıramadığı halde, bu noktadan itibaren şiddetle saldıracaktır. Sizi Allah’ın yolundan ayırmak için bütün gayretiyle çalışacaktır. Bunu başaramaması, sizin zikrinizi artırmanıza bağlıdır. Aynı seviyeyi muhafaza ederseniz, gene cehennemden kurtulursunuz. Ama ne zaman Allah'a ulaşmayı dileyen bir insan, 5-6 ay tamamlandıktan sonra, o büyük mutluluğu yaşadıktan sonra ne zaman huzursuz hissetmeye başlarsa kendisini, o tehlikededir. Şeytan, ona sözünü geçirmiştir. Standartlar kaybedilmeye başlanır. Daha az namaz kılmak, daha az zikir yapmak, Allah’ın sohbetinden daha az zevk almak, birbiri arkasından gelen negatif faktörlerdir. Buradan anlaşılır. Kişi Allah'a ulaşmayı dilemiş ve Allah’a ulaşmıştır ki o büyük saadeti yaşadıktan sonra, bunlar oluşmaya başlayınca, eğer bunlar bir ders olursa kişiye, Allah’a ulaştığını kesin olarak anlar. Ders olursa o zaman, zikrini daha üst seviyede artırmaya çalışacaktır. Yani 33 bin zikirden daha yukarı çıkacaktır. O zaman fizik vücudunu da teslim eder. Daha sonra nefsini de teslim eder Allahû Tealâ’ya.
Ne zaman ibadetleri sevmeye başlarsanız, zikir sizin için bir zevk olursa, namaz bir zevk olursa, birden bire kendinizi mutlu hissetmeye başlarsanız, işte o zaman Allah'a ulaşmayı dilediniz demektir. Mutlaka Allah'a ulaşırsınız. Şeytanın size hiçbir tesir edemediği bir devir geçireceksiniz. Ulaştınız. Ulaşınca Allah’ın koruyucu kalkanı üzerinizden kaldırılacaktır. Ulaştığınızı şuradan anlarsınız ki; şeytan size ulaşıncaya kadar geçirdiğiniz devrede hiç saldıramadığı halde, bu noktadan itibaren şiddetle saldıracaktır. Sizi Allah’ın yolundan ayırmak için bütün gayretiyle çalışacaktır. Bunu başaramaması, sizin zikrinizi artırmanıza bağlıdır. Aynı seviyeyi muhafaza ederseniz, gene cehennemden kurtulursunuz. Ama ne zaman Allah'a ulaşmayı dileyen bir insan, 5-6 ay tamamlandıktan sonra, o büyük mutluluğu yaşadıktan sonra ne zaman huzursuz hissetmeye başlarsa kendisini, o tehlikededir. Şeytan, ona sözünü geçirmiştir. Standartlar kaybedilmeye başlanır. Daha az namaz kılmak, daha az zikir yapmak, Allah’ın sohbetinden daha az zevk almak, birbiri arkasından gelen negatif faktörlerdir. Buradan anlaşılır. Kişi Allah'a ulaşmayı dilemiş ve Allah’a ulaşmıştır ki o büyük saadeti yaşadıktan sonra, bunlar oluşmaya başlayınca, eğer bunlar bir ders olursa kişiye, Allah’a ulaştığını kesin olarak anlar. Ders olursa o zaman, zikrini daha üst seviyede artırmaya çalışacaktır. Yani 33 bin zikirden daha yukarı çıkacaktır. O zaman fizik vücudunu da teslim eder. Daha sonra nefsini de teslim eder Allahû Tealâ’ya.
