"Ahirzamanda öyle insanlar vardır ki; cennetlik amel işler ama gidecekleri yer cehennemdir…” Bu hadîs-i şerif bizlere neyi anlatmak istiyor?

Anasayfa » Ana Sayfa » Cennet - Cehennem » "Ahirzamanda öyle insanlar vardır ki; cennetlik amel işler ama gidecekleri yer cehennemdir…” Bu hadîs-i şerif bizlere neyi anlatmak istiyor?
share on facebook  tweet  share on google  print  

"Ahirzamanda öyle insanlar vardır ki; cennetlik amel işler ama gidecekleri yer cehennemdir…” Bu hadîs-i şerif bizlere neyi anlatmak istiyor?

Selâmun aleykum Muhterem Efendimiz! (Ve aleykum selâm ve rahmetullâhi ve berekâtuhu.)

O mübarek gül kokan ellerinizden sonsuz hürmetle ve hasretle öperim. Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bu güzel konferansınızda bizi biraraya getirdi.

Muhterem Efendimiz! Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hadîs-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Ahir zamanda öyle insanlar vardır ki; cennetlik amel işler ama gidecekleri yer cehennemdir. Öyle insanlar da vardır ki; cehennemlik amel işler ama gidecekleri yer cennettir.”

Muhterem Efendimiz! Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu hadîs-i şerifinde bizlere neyi anlatmak istiyor?

Şunu anlatmak istiyor sevgili kardeşlerim! Size hep o misali, bu hadîs-i şerif üzerinden veriyoruz.

Bir insan düşünün! Bugün yaşamakta olsun. Bu kişi 80 yaşına kadar gelsin. 80 yaşında da ölsün. Öyle bir insan olsun ki; bu, 15 yaşında sorumluluklarına müdrik olmuş, İslâm’ın 5 şartını 15 yaşından bu tarafa, 80 yaşına kadar 65 yıl gerçekleştirmiş:

• 5 vakit namaz kılmış,
• Ramazan boyu oruç tutmuş.
• Zekât vermiş (hanefiyse 40/1, şafiiyse %10.)
• Kelime-i şahadet de getirmiş
• Hacca gitmiş.

Bu kişi; 65 yıl, dile kolay, tam 65 yıldır- “İslâm olmak Allah’a teslim olmaksa teslim olmak da 5 şarttan oluşuyorsa- ben 5 şartı gerçekleştirdim. Allah’a teslim oldum.” diyor.

Onlara (böyle söyleyenlere) bir sualimiz var: Siz sevgili kardeşlerim! İslâm’ın 5 şartıyla İslâm olduğunuzu yani Allah’a teslim olduğunuzu söyleyenler! Neyinizi teslim ettiniz?

• Ruhunuzu mu?
• Fizik vücudunuzu mu?
• Nefsinizi mi?
• İradenizi mi?

Neyinizi teslim ettiniz? İslâm’ın 5 şartıyla hiç kimse hiçbir şey teslim edemez. Hiçbir zaman da Allahû Tealâ’ya teslim olamaz. İslâm olamaz. Şimdi konunun sonucuna ulaşalım. Bu insanlar, ömrü boyunca bu kişi İslâm’ın 5 şartını yerine getirmiş ama Allah’a ulaşmayı dilememiş. Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişinin de ulaşmayı dilemediği takdirde ömrü boyunca -son güne kadar bekler Allahû Tealâ- o gün de dilemezse o kişinin bütün amelleri boşa gider. Gideceği yer mutlak olarak cehennemdir.

Sevgili kardeşlerim! Bu kişi, 65 yıl boyunca İslâm’ın 5 şartını yerine getirmesine rağmen, bu kişinin gideceği yer cehennemdir. Öbür taraftan başka birisi de Allah’a ulaşmayı dilemiş, Allah’a ulaşmayı diledikten sonra bu kişi ertesi gün ölmüş. Bu kişinin de gideceği yer cennettir.

Şimdi 65 yıl cennetlik amel işleyen, İslâm’ın 5 şartını da yerine getiren bu kişinin gideceği yer cehennem ve de diğerinin de hiç ameli yok! Cennetlik hiç amel işlememiş, yaptığı herşey hatalı. Buna rağmen bu kişi sırf Allah’a ulaşmayı dilediği için gideceği yer Allah’ın cenneti.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) neden “ahir zamanda” diyor? Çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.V) devrinde, biz size bugün ne anlatıyorsak İslâm adına bunlar anlatılmış sadece!

İnsanlar yanlış ilimle teçhiz olmamışlar. Allah’ın insanların mutluluğu için emrettiği hususları gerçekleştirmişler. Ve de Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında bu olayları yaşayanlar, İslâm’ın 7 safhasını da yaşamış; ruhlarını da vechlerini de nefslerini de iradelerini de Allah’a teslim etmişler. Hepsinin gideceği yer, en üst kat cennetler.

Onun için Peygamber Efendimiz (S.A.V); “ahir zamanda” diye bir ek eklemiş. Olay tam bugünü anlatıyor! Bugün insanlar, Allah’ın dîninin aslî unsurlarını tamamen unutmuşlar. Ve de bütün insanları cehenneme sokacak olan bir yanlış öğrenim ve tatbikatının esiri olmuşlar. Ve de televizyonları paylaşmışlar, parsellemişler. Herbiri bir televizyondan insanları cehenneme ulaştıracak olan bilgileri onlara aktarmakla meşguller. Ve onların dîni gerçekten bildiklerini zannediyor, bizim zavallı halkımız!

Sevgili kardeşlerim! Yakın gelecekte bunların hepsi anlaşılacaktır. İnsanlar yaptıklarına nadim olacaklardır. Yani yaptıklarından nedamet duyacaklardır (pişmanlık duyacaklardır.)

Ne yazık ki çoğu değişmeyecektir. Ama insanımız, onların ağzından hakikatleri öğrendiği zaman, yıllardır akıntıya kürek çektiklerini anlayacaklardır. Bu millete yazık oluyor! Dünyaya yazık oluyor sevgili kardeşlerim!

Ve biz Allah’ın bu devirdeki resûlü olarak, bir defa daha altını çizerek söyleyelim. Biz peygamber değiliz! Allah’ın bize yazdırdığı Risâlet Nurları kitabımızda (O kitabı biz yazmadık, Allah bize yazdırdı!) Allahû Tealâ, bizim peygamber olmadığımızı, sadece bir resûl olduğumuzu 2 yerde söylüyor.

Biz nebî değiliz! Peygamber değiliz! Velîyiz, Velî Resûlüz!

Allah’a dost olan bir resûl sadece. Asla, nebî değiliz! Ayrıca resûllük de iddia etmedik. Allahû Tealâ’nın bize verdiği vasıf; bu! Huzur namazının imamlığına bizi tayin etti. Bizden evvelki resûl, o da Allahû Tealâ’nın resûlüydü.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den bu tarafa, hiçbir zaman, hiçbir kavimde resûl eksik olmadı. Bugün bütün dünyadaki bütün kavimlerde, o kavmin dîni ne olursa olsun, Allah’ın bir resûlü mutlaka yaşıyor.

Kur’ân-ı Kerim âyetlerinden bu kadar habersiz olan dîn adamlarına, dînlerini öğretmek gibi güç bir vazife aldık omuzlarımıza sevgili kardeşlerim! Ama onlara soruyoruz; biz Pamukkale’de 3 gün süreli bir seminere sizi davet ettik. Gelmediniz. Üniversitelerinizde konferans vermek istedik, kabul etmediniz. Bugün de vermek istiyoruz, gene kabul etmiyorsunuz. Neden? Korkuyorsunuz! Neden korkuyorsunuz? Sevinin! Sizin üniversitenizde konferans verdiğimiz zaman, Allah’ın o hakikatlerini görmemek için kapattığınız gözlerinizi açmanız gerekecek.

Sevgili kardeşlerim! Zamanımızın dîn öğreticilerini deve kuşlarına benzetiyorum. Deve kuşu kafasını kuma gömermiş, gözlerini de kapatırmış ve de kafasını o karanlığa koydu diye, o dışarıda kalan vücudunu başkaları görmeyecek zannedermiş.

Sevgili kardeşlerim! Bu ülkenin insanına yazık oluyor!

Allahû Tealâ’nın hepinizi hem cennet saadetine hem dünya saadetine ulaştırmasını Yüce Rabbimizden dileyerek sözlerimizi inşaallah burada tamamlıyoruz.

Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Adapazarlı kardeşlerimiz, Adapazarlı misafirlerimiz! Allah hepinizden razı olsun. Hepinizin hem cennet saadetine hem dünya saadetine ulaştırılması dualarımızla dileklerimizle...

Benzer konular