A’râf-46’yı açıklar mısınız?

Ve onların aralarında bir perde ve A’rafın (tepelerin) üstünde onların hepsini simalarından (yüzlerinden) tanıyan adamlar vardır. Henüz oraya (cennete) dahil olmamış ama ümit eden cennet ehline: “Selâmlanmak (selâm) sizin üzerinize olsun!” diye nida ettiler.


Bu âyet-i kerimede bir takım tam açıklığa kavuşmamış hususlar var. "İkisini arasında bir perde vardır." diye başlıyor Allahû Tealâ. "Onların aralarında bir perde vardır." diyor. Bu perdenin neyle neyin arasında olduğu belli değil. Birinci müphemlik buradan başlıyor.

ve alel a'râfi: Ve A’raf’ın üstünde.
ricâlun: Rical (erkekler)vardı .
ya'rifûne kullen bi sîmâhum: Onların hepsini simalarından (yüzlerinden) tanırlar.
ve nâdev ashâbel cenneti: Ve cennet ashabına, "en selâmun aleykum" derler, "Selâm üzerinize olsun."
lem yedhulûhâ: Oraya girmemişlerdir.  
ve hum yatmeûn(yatmeûne).

Burada "yatmeûn" kullanılıyor. Burada da bir açıklık yok. Onun için bu âyet-i kerime muhtevası tam olarak belli olmayan bir âyet-i kerimedir. Bu sual bize 4. defa geliyor. Aynı cevabı veriyoruz. Bir açıklama yok. Burada bir açıklama gelmiyor. Şunu biliyoruz ki, Allahû Tealâ diyor ki: "Cenneti de cehennemi de insanlardan ve cinlerden tamamen dolduracağım." Bunun mânâsı ne cennetin ne de cehennemin dışında hiç kimse kalmayacaktır. İnsanların bir kısmı cennete girecektir. Geri kalanların hepsi cehenneme girecektir. Bir üçüncü yer mevcut değil.