Mü’min-müslüman ilişkisi nedir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mü'min » Mü’min-müslüman ilişkisi nedir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mü’min-müslüman ilişkisi nedir?

Hem mü’min tabiri hem müslüman tabiri, zamanımızda, bu zamanda ikisi de yanlış değerlendiriliyor!

Mü’min; Allah’a inanan demek ama bir insan mü’min olunca (Allah’a inandığı zaman) kurtuluşa ulaşacağını zannediyor. Hayır! Kurtuluşa ulaşan mü’min, Allah’a ulaşmayı dileyen mü’mindir. Allah’a inanıp da Allah’a ulaşmayı dileyen kişidir. Müslüman ise bunun çok daha ötesinde bir mânâyı ifade eder.

Fakat aynı zamanda bu mânâyı ifade ettiğini de söylemek mümkün. Çünkü Allahû Tealâ, Allah’a ulaşmayı dileyen ve Allah’a ulaşmayı dilediği anda; Allahû Tealâ’nın onun üzerinde tecelli ederek gözlerini, kulaklarını ve kalplerini açtığı kişiler. Yani kör, sağır, dilsizken gören, işiten ve idrak eden kişiler için de Allah’a ulaşmayı dileyenlerin hepsi için, diledikleri anda onların teslim olduklarını söylüyor Allahû Tealâ.

Bu teslim, onların teslim olma dileklerinden kaynaklanan bir şey değil. Onlar sadece Allah’a ulaşmayı diliyorlar. Bu dolaylı bir teslimdir. Çünkü Allah’a ulaşmayı dilediğiniz zaman; ruhunuz, Allah’ın Zat’ında yok olur. Bu, Allah’a ruhunuzun gerçek anlamda teslimiyetidir.

Bundan insanların haberleri vardır veya yoktur. Konumuz o değil! Konumuz: Bir insan Allah’a ulaşmayı dilediği an; Allah onu derhal kontrolü altına alır. Şeytanla bütün ilişkisini, bıçakla keser gibi keser. Allahû Tealâ şeytanın, insan şeytanların ve cin şeytanların (tagutun) onlar üzerindeki etkisini mutlak olarak yok eder.

İşte sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Böylece müslüman olmanın başlangıç noktası, müslüman olan kişi; Allah’a teslim olan demek! İslâm kelimesi, müslüman kelimesi, müslim kelimesi, selâm kelimesi, selâmet kelimesi, hepsi silm kökünden gelir (Sîn, lâm ve mîm.)

Bu bağlamda kişinin İslâm olması, müslüman olması, müslüman bir toplumun içinde olması, müslüman olduğu kabul edilen bir anne babadan doğmasıyla sağlanmıştır. İnsanlar, nüfus kâğıtlarında müslüman yazdığı için veya İslâm yazdığı için, kendilerinin müslüman olduğunu düşünürler.

“Allah’a inanan; müslümandır.” denir. “Allah’a inanan değil; Allah’a ulaşmayı dileyen müslümandır. Allah’a ulaşmayı dileyen mü’mindir.” Sadece Allah’a inanan değil; Allah’a ulaşmayı dileyen mü’mindir. Tabiî biz, burada mü’min olarak, Allah’a inanan olarak, cennete gidecek olanlardan bahsediyoruz ama eğer; “Mü’min kimdir?” diye bize soruyorsanız, lügat mânâsını soruyorsanız:

mü’min; îmân eden demek.
îmân; inanç demek.
mü’min de; îmân eden demek. İnancın sahibi demek.

Mü’min, îmânın sahibi demek. Öyleyse inanan kişi demek. Sadece inanmak hiç kimseyi cehennemden kurtaramaz, sevgili kardeşlerim!

Benzer konular