Yedi kat cennetin isimleri nelerdir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Cennet - Cehennem » Yedi kat cennetin isimleri nelerdir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Yedi kat cennetin isimleri nelerdir?

Birinci kat cennet: Cennet-ül Aliyetin. Hâkka Suresi 22. âyet-i kerimede kitapları sağdan verilenler bu cennete gidiyor. Birinci kat cennet.

69/HÂKKA-22: Fî cennetin âliyetin.
Onlar yüksek bir cennettedirler.


İkinci kat cennet: Cennet-ül Firdevs.

Kehf-107’de Allahû Tealâ diyor ki:

18/KEHF-107: İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti kânet lehum cennâtul firdevsi nuzulâ(nuzulen).
Âmenû olanlar (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar; onların ikramı, firdevs cennetleridir.


Âmenû olan ve amilüssalihat işleyenler, nefsi ıslah edici amel işleyenlerin gidecekleri cennet. Bu noktadayken ölmüş olanlar ikinci kat cennete gidiyorlar.

Üçüncü kat cennet: Cennet-ül Huld (Huldi). Furkân Suresi 15. âyet-i kerime:

25/FURKÂN-15: Kul e zâlike hayrun em cennetul huldilletî vuidel muttakûn(muttakûne), kânet lehum cezâen ve masîrâ(masîren).
De ki: “Bu mu daha hayırlıdır, yoksa muttakilere (takva sahiplerine) vaadedilen, onlar için bir ceza (mükâfat) ve dönüş yeri olan 'Cenneti Huld' mu (ebedî cennet mi)?”


 Kendilerine Kehf-32’de vaad edilen cennet bu cennet, üçüncü kat cennet. Furkân-15 ve Kehf-32’de vaad edilen cennet.

Dördüncü kat cennet: Cennet-ül Hurafan.

 “Âmenû olan, amilüssalihat işleyen ve saberu olan ve mütevekkil olan (yetevekkelun).” diyor Allahû Tealâ. Yeni vasıflar kazanıyor kişi. Allah’a sabrı da gerçekleştirebilmiş olan ve Allah’a tevekkül eden, daimî zikir konusunda ondan evvelki kademede bir tevekkülü ifade ediyor.

Beşinci kat cennet: Cennet-ül Meva. Nâziât Suresinin 41. âyet-i kerimesi:

79/NÂZİÂT-41: Fe innel cennete hiyel me’vâ.
O taktirde, muhakkak ki cennet, o, barınacak yerdir.


“Nefslerinin hevasından kurtulan.” diyor, yani fizik vücudunu Allah’a teslim eden kişi.

Altıncı kat cennet: Cennet-ül Naim; günahların örtülmesiyle oluşan cennet. Mâide Suresi 65. âyet-i kerime:

5/MÂİDE-65: Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi).
Eğer Kitap Ehli, âmenû olup (Allah’a ulaşmayı dileyip), takva sahibi olsalardı, elbette onların günahlarını örterdik ve onları mutlaka Naîm cennetlerine koyardık.


Yedinci kademe cennet: Cennnet-ül Adn. Ra’d-22-23; kötülüğü iyilikle savan, sabrın sahibi olanlar.

13/RA'D-22: Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ razaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedraûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri).
Onlar, sabırla Rab’lerinin Vechini (Zat’ını, Zat’a ulaşmayı ve Allah’ın Zat’ını görmeyi) dileyenler ve namazı ikame edenler, onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açıkça infâk edenlerdir. Ve seyyiati, hasenat ile (iyilikle) savan kimselerdir. İşte onlar için, bu dünyanın (güzel bir) akıbeti (sonucu) vardır.

13/RA'D-23: Cennâtu adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim vel melâiketu yedhulûne aleyhim min kulli bâb(bâbin).
Adn cennetleri (vardır). Onların babalarından ve eşlerinden ve zürriyyetlerinden salâha ulaşan kimseler, ona (adn cennetlerine) girerler. Ve her kapıdan melekler, onların yanlarına girerler.


Kehf-30, 31; ahsen-i amela; amelleri ahsene ulaşmış olanlar.

18/KEHF-30: İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti innâ lâ nudîu ecre men ahsene amelâ(amelen).
Muhakkak ki âmenû olanlar (ölmeden önce ruhunu Allah’a ulaştırmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, Biz kesinlikle en güzel amel işleyen kimselerin ecrini (karşılığını) zayi etmeyiz.

18/KEHF-31: Ulâike lehum cennâtu adnin tecrî min tahtihimul enharu yuhallevne fîhâ min esâvire min zehebin ve yelbesûne siyâben hudran min sundusin ve istebrakın muttekiîne fîhâ alâl erâiki, ni'mes sevâb(sevâbu), ve hasunet murtefekâ(murtefekan).
İşte onlara (onlar için) adn cennetleri vardır. Onların altından nehirler akar. Orada altın (dan) bileziklerle süslenirler. İnce ipek ve atlastan yeşil elbiseler giyerler. Orada tahtlar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir sevap ve ne güzel bir destek.


Tâhâ-75, 76; en yüksek derecenin, derecetün ula sahipleri.

20/TÂHÂ-75: Ve men ye’tihî mu’minen kad amiles sâlihâti fe ulâike lehumud deracâtul ulâ.
Ve kim salih ameller (nefs tezkiyesi) yapmışsa ve O’na (Allah’a) mü’min olarak gelirse o zaman işte onlar, onlar için yüksek dereceler vardır.

20/TÂHÂ-76: Cennâtu adnin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâu men tezekkâ.
İçinde ebedî kalacakları, altından nehirler akan adn cennetleri vardır. Ve işte bu, tezkiye olanların (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yapanların) mükâfatıdır.


Sâf-12; fevzül azîm sahipleri.

61/SAFF-12: Yagfir lekum zunûbekum ve yudhılkum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adnin, zâlikel fevzul azîm(azîmu).
Sizin günahlarınızı mağfiret eder. Ve sizi altından nehirler akan cennetlere koyar. Ve sizi adn cennetlerinde güzel meskenlere yerleştirir. İşte bu, fevz-ül azîmdir (büyük kurtuluştur).


Mu’min-8, 9, Sâd-50; hüsnül meab olanlar.

40/MU'MİN-8: Rabbenâ ve edhilhum cennâti adninilletî vaadtehum ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).
Rabbimiz, onlara vaadettiğin adn cennetlerine, onları ve onların babalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden salâha ulaşanları dahil et. Muhakkak ki Sen, Sen Azîz’sin, Hakîm’sin (hüküm ve hikmet sahibisin).

40/MU'MİN-9: Ve kıhimus seyyiât(seyyiâti), ve men tekıs seyyiâti yevme izin fe kad rahimtehu ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).
Onları kötülüklerden koru. Ve Sen, kimi izin günü seyyiatlerden (günahlardan) korursan o zaman onlara rahmet etmiş olursun. Ve işte o, fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).


38/SÂD-50: Cennâti adnin mufettehaten le humul ebvâb(ebvâbu).
Kapıları onlara açılmış olan adn cennetleri vardır.


Fâtır-33; fazl kebirin sahipleri, sabikun olanlar (müsabakalarda en üst dereceleri elde edenler).

35/FÂTIR-33: Cennâtu adnin yedhulûnehâ yuhallevne fîhâ min esâvire min zehebin ve lu’luen, ve libâsuhum fîhâ harîr(harîrun).
(Onlar), adn cennetlerine girerler. Orada altından bilezikler ve inciler takarlar. Ve orada onların elbiseleri ipektir.


Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, Allahû Tealâ’nın hepinizi hem cennet saadetine hem de dünya saadetine ulaştırmasını Yüce Rabbimizden dileyerek sözlerimizi inşaallah burada tamamlıyoruz. Böylece dîn konusundaki bir sualler ve cevaplar faslı inşaallah burada tamamlanıyor.

Allah’a sonsuz hamd ve şükrederek sözlerimizi inşaallah burada bitiriyoruz.

Benzer konular