Yaşayan mürşide tâbî olmak farz mı? Bununla ilgili âyet verir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Yaşayan mürşide tâbî olmak farz mı? Bununla ilgili âyet verir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Yaşayan mürşide tâbî olmak farz mı? Bununla ilgili âyet verir misiniz?

Evet, mürşidin mutlaka yaşıyor olması lâzım. Şu açıdan: Çünkü tâbî olmak demek, cereyan almak demektir. El öpeceksiniz ki el öptüğünüz zaman cereyan size ulaşsın.

Biliyorsunuz, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e cereyan Cebrail (A.S)’dan geldi. O’na göründü ve “İkra’!” dedi, “Oku!” dedi. Peygamber Efendimiz (S.A.V) “Ben okumak bilmiyorum.” dedi 3 defa. Sonra Cebrail (A.S), Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e sımsıkı sarıldı. Allah'ın cereyanı geldi, ikisini birden şiddetle titretti. Bunun adı cezbedir. İşte böyle bir olay… Allahû Tealâ cezbeyi verdiğinde şiddetle titrersiniz ama bilirsiniz ki, bu sizin elinizde olan bir şey değildir.

“Yaşayan mürşide tâbi olmak farz mı?”  Farz.

“Bununla ilgili âyet verir misiniz?”

Verdik defaatle, bugün sohbetimizde. Mâide Suresinin 35. âyet-i kerimesi:

5/MÂİDE-35: Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.


“Ey âmenû olanlar!” diyor, “Size Allah'a ulaşmaya vesile olacak mürşide tâbî olun.” diyor Allahû Tealâ.

Benzer konular