Ahzâb Suresinin 71 ve 72. âyetleriyle Nebe Suresinin 38. âyet-i kerimesi arasında bir ilişkiden söz edebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Ahzâb Suresinin 71 ve 72. âyetleriyle Nebe Suresinin 38. âyet-i kerimesi arasında bir ilişkiden söz edebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ahzâb Suresinin 71 ve 72. âyetleriyle Nebe Suresinin 38. âyet-i kerimesi arasında bir ilişkiden söz edebilir miyiz?

Bakıyoruz Ahzâb 71 ve 72'ye:

33/AHZÂB-71: Yuslıh lekum a’mâlekum ve yagfir lekum zunûbekum, ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmâ(azîmen).
(Böylece) sizin için amellerinizi ıslâh etsin (salih amele çevirsin). Günahlarınızı mağfiret etsin (sevaba çevirsin). Ve kim, Allah’a ve O’nun Resûl’üne itaat ederse, o taktirde fevzül azîm (en büyük mükâfat) ile kurtulmuş olur.


Fevz’ül azîm, itaatin son kademesindeki sonuç. Kişinin iradesini de Allah’a teslim etmesi.

33/AHZÂB-72: İnnâ aradnâl emânete alâs semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehâl insânu, innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.


Yani ruh adı verilen emaneti yüklenenin, insanın fizik vücuduyla birlikte nefsi de var diye Allahû Tealâ hüküm veriyor, ifade buyuruyor burada. Fizik vücut ve nefs beraberliği ruhu emanet olarak alıyor.

Nebe 38:
 
78/NEBE-38: Yevme yekûmur rûhu vel melâiketu saffâ(saffen), lâ yetekellemûne illâ men ezine lehur rahmânu ve kâle sevâbâ(sevâben).
O gün, ruh (devrin imamının ruhu) ve (arşı tutan) melekler, saf saf hazır bulunurlar. Rahmân’ın kendisine izin verdiği kişiden başka kimse konuşamaz. Ve (izin verilen) sadece sevap söylemiştir.


Melekler (arşı tutan melekler), saf saf olarak ve ruh (devrin imamının ruhu) oradadırlar. Kendisine Rahmân’ın izin verdiğinden başka kimse konuşamaz (şefaat edemez manâsına) ve doğruyu, sevabı söylerler.

"Ahzâb Suresinin 71 ve 72. âyetleriyle, Nebe Suresinin 38. âyet-i kerimesinde bir ilişkiden söz edebilir miyiz?" diyor.

Nebe 38, bir tâbiiyet müessesesini ifade ediyor. Burada Allahû Tealâ, "Amellerinizi salih amele çevirsin." diyor. Ahzâb 71’de, Ahzâb Suresinin 70. âyet-i kerimesine bakalım bir evvel ki âyet-i kerimeye beraberce:

“Allah’tan sakının ve sözü doğru söyleyin” diyor. “Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olun ve sözü doğru söyleyin ki böylece Allah sizi, sizin için amellerinizi Allah ıslâh etsin. Ve günahlarınızı sevaba çevirsin. Ve kim Allah’a ve onun Resûl’üne itaat ederse, o takdirde fevz’ül azîm söz konusudur."

Burada da Allahû Tealâ bir tövbe müessesesinden bahsediyor. Yani tâbiiyet, itaat söz konusu ve ruhun Allah’a doğru yola çıkması söz konusu. Bunlar arasında bu açıdan bir ilişkiden bahsetmek mümkün. Nebe Suresinin 38. âyet-i kerimesi bir toplu merasimi ifade ediyor. Mürşidinin önünde yapılan, ihsanla tâbî olanların mürşidin önünde yaptıkları bir tövbe merasiminin dizaynından bahsediyor Allahû Tealâ. Burada bir günahların sevaba çevrilmesi söz konusu, mağfiret söz konusuysa, mutlaka mürşide tâbiiyet söz konusu, Nebe 38 zaten tâbiiyeti anlatıyor, öyleyse bir ilişkiden bahsetmek mümkün.

Benzer konular