"Bizi, Allahû Tealâ konuşturur." buyuruyorsunuz. O halde nasıl oluyor da bazen hatırlayamıyor ya da unutabiliyorsunuz?

Es selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu. Kıymetli Efendimiz! Sonsuz hasret ve muhabbetle gül kokulu ellerinizden öperim. Allah’a hamdolsun, şükrolsun ki; bir defa daha mutluluk ve sevgi deryasında el ele, gönül gönüleyiz. (Hay Allah razı olsun! Ne güzel söylemiş kardeşimiz.) Bir defa daha Allah’a hamd ve şükrolsun ki; mutluluk ve sevgi deryasında el ele gönül gönüleyiz.

Hep böyle olalım, sevgili kardeşlerim! Mutluluk ve sevgi deryasında hep el ele, gönül gönüle olalım inşaallah. Allah’a ulaşmayı dileyen herkes bizimle el ele gönül gönüledir.

“Düşünüyorum da hiçbir kelime size olan sevgimizi satırlara dökmeye ya da en alıcı renkler resmetmeye yetmedi. Siz, bizim için Allah’ı sevmeyi öğreten gönüller fatihimiz! Bizler, sizin naçizane talebeleriniziz.”

Elbette talebelerimizsiniz. Elbette siz de Allah’ın yolundasınız. Adım adım bütün güzellikleri yaşamaktasınız.  

“Kıymetli Efendim! Yüksek affınıza sığınarak bana ait olmayan ama başka kardeşimizin kafasını karıştıran bir suali size ulaştırmak istiyorum.”

Allah razı olsun.
 
“Buyuruyorsunuz ki; ‘Bizi, Allahû Tealâ konuşturur.’ O halde nasıl oluyor da bazen hatırlayamıyor ya da unutabiliyorsunuz?” Bu kardeşimizi aydınlatabilir misiniz?

O da bize ait değil, sevgili kardeşlerim! O da, O’nun işi! Dilerse unutturur. Dilerse hatırlatır. Biz, sadece bir vasıtayız. O kadar! Bundan da bu kâinattaki en büyük mutluluğu ve huzuru duyarız. Kendi irademizin bize şu kadarcık tesiri yok. Allah razı olsun.

“Allah razı olsun. Bir de Allah yolunda hizmet için dikiş işine başladım inşaallah.”

Tebrik ederim. Allah razı olsun!

“Başladığım bu işi en güzel standartlarda yapabilmem ve ehliyet alabilmem ve ehliyetimin Allah yolunda faydalar sağlaması için dua eder misiniz?”

Hepsi için dua ederiz inşaallah! Allah yolunuzda başarılı kılsın. O kardeşimizin de kafasındaki karışıklık inşaallah gitmiştir.