Es selâmu aleykum. Efendi Hazretleri! Hürmetle ellerinizden öperiz. İyi ki varsınız. (Ve aleykum selâm ve rahmetullâhi ve berekâtuhu. Sizler de iyi ki varsınız, sevgili kardeşlerim!) Her gün ve her gece evimizin misafirisiniz. (Bu misafirlik bize çok mutluluk veriyor.) Sizi dinlemek çok güzel. Verdiğiniz Kur’ân’dan bilgilerle mutluluğumuza mutluluk katıyorsunuz. (Bu söze dikkat edin, sevgili kardeşlerim! Şu anda Kur’ân-ı Kerim’den kavramları açıklayan ikinci bir kişi mevut değil. Bu, Allah’ın bize öğretisinin bir özelliğidir. Size hangi kavramı açıklıyorsak mutlaka Kur’ân-ı Kerim menşeli olarak açıklarız. O Kur’ânî bir kavramdır. Bunu yapabilecek başka bir kişi henüz mevcut değil.)
Sizi çok seviyoruz. Sizi sevenleri de çok seviyoruz. (Biz de sizleri çok seviyoruz. Sizi sevenleri de çok seviyoruz.) Arkadaşlarımıza tebliğ edip bu mutluluktan pay almaları için davette bulunuyoruz. Bizleri anlayan da çok, anlamayan da! (Elbette, sevgili kardeşlerim! Hem anlayan olacak hem de anlamayan olacak. İşte acıdıklarımız anlamayanlar. Halbuki bir girseler konunun içine, mutluluğun ne olduğunu yaşayacaklar sizler gibi, sevgili kardeşlerim.) Allah’tan dileğim inşaallah bir gün anlayacaklardır. Size bir sorum olacak:
Büyüklerimizin bize öğrettiği; “Ölmeden evvel ölünüz!” sözü Allah’a ulaşmakla eş anlamlı mıdır?
Evet. Peygamber Efendimiz (S.A.V) sahâbeye diyor ki: “Ey sahâbe! Ölmeden evvel ölünüz ki; Allah size 700 kat versin.” Son derece kesin bir gerçeği sordunuz bize. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu sözü söylemekle ne demek istiyor? Şunu demek istiyor:
Bunun mânâsı; ruhun vücuttan ayrılarak Allah’a ulaşması. Öldüğümüz zaman ne oluyor? Ruhumuz eğer vücudumuzda ise vücudumuzu terk edip Allah’a doğru gidiyor. Eğer değilse zaten Allah’a ulaşmıştır. Ama tekrar iniyor sevgili kardeşlerim. Azrail (A.S) ve O’nun yardımcıları bir görev yapacaklar. Görevleri sadece sizi öldürmek değil; eceli gelen herkesin ölümü, Azrail (A.S)’ın veya O’nun yardımcılarının gelip kontağı kapatması ile mümkün. O zaman mitokondrileriniz elektrik üretemez.
Her hücrenizde mitokondriler, elektrik üreteçleri var. O elektrik üreteçleri sebebiyle hayattasınız. Enerjiyi onlar sağlıyor. O enerjiyle elleriniz, kollarınız hareket ediyor. Düşünebiliyorsunuz, görebiliyorsunuz. Herşey o enerjiye bağımlı.
İşte, o kişilerin Allah’a ulaşmayı dilemeleri halinde ruhları Allahû Tealâ’ya ulaşmış. O kişi öldüğünde, Allah’tan o ruh geri geliyor. Ve Azrail (A.S) ve O’nun arkadaşları (emrindekiler) ruhu; 7 tane gök katı aşırarak, 7. gök katının 7. âlemindeki, o en güzel, kâinattaki en güzel renkteki ağaca (Sidretül Münteha’ya kadar) ulaştırıyor. Sidretül Münteha’dan yukarıya ruh yalnız çıkıyor. Melekler normal standartlarda, Sidretül Münteha’dan yukarıya çıkamıyorlar.
İşte, ne oldu? Bütün insanlar için -eğer ruhu Allah’a ulaştırmak söz konusu ise- dikkat edin zemin katta, 1. kata kadar olan devrede, yani nefsin kalbinde %7 fazl birikimi gerçekleşene kadar, o kişinin 1 dereceye karşı alacağı mükâfat 100 derecedir. Allahû Tealâ Bakara Suresinin 261. âyet-i kerimesinde diyor ki: