Allah'a ulaşmayı dilemek o kadar kolayken insanlar neden dilemiyor?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Allah'a ulaşmayı dilemek o kadar kolayken insanlar neden dilemiyor?
Allah'a ulaşmayı dilemek o kadar kolayken insanlar neden dilemiyor?
Es selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu! Rabbimize hamd eder, şükrederiz ki; bir Allah'ın sohbetinde beraber kıldığı için. Efendimiz! Konya’dan selam ve saygılarımı sunar, ellerinizden saygı ve sevgiyle ve hasretle öperiz inşaallah. (Biz de muhabbetle gözlerinden öperiz. Hoş geldin! Allah razı olsun. Seni çok seviyoruz.)
Efendimiz! Allah'a ulaşmayı dilemek; bir dilek! O kadar kolayken insanlar neden dilemiyor? Biz; Mihr Vakfı mensupları, bu dileği yaptığımız halde, başka insanlar bu dileği neden yapmıyor? Bizler; Allah'a ulaşmayı dileyenler, başka zamanda, başka yerde yaşamış olsaydık, bu dileği gene yapar mıydık? Allah razı olsun
Şimdi bu suali soran sen olduğuna göre, sen de Allah'a ulaşmayı dilediğine göre dünyanın neresinde, hangi şartların içerisinde olursan ol mutlaka Allah'a ulaşmayı dilerdin.
“Bu kadar kolay bir dilek! İnsanlar neden dilemiyorlar?”
Şeytan, muhakkak ki Allah'ın ona verdiği yetkiyle geleceği de biliyor. Bu menhus mahlûk, bizim vazife alacağımızı ve bunu önde tutacağımızı (Allah'a mülâki olmayı dilemeyi) insanlara evvelâ bunu mutlaka öğreteceğimizi iblis çok iyi biliyor ve en çok korktuğu şey de bu!
Neden bu? Çünkü o istiyor ki, bütün insanlar onunla beraber cehenneme gitsinler. Hâlbuki Allahû Tealâ da cennete girişi bu kadar kolaylaştırmış ki! Diyor ki: “Siz sadece bir dileğin sahibi olacaksınız. Bana ulaşmayı dileyeceksiniz, 1. kat cennetin sahibisiniz. Eğer bunu diledikten sonra ömrünüz varsa mutlaka mürşidinize ulaşacaksınız. Tâbî olduğunuz an, 2. kat cennetin sahibisiniz. Ondan sonra 6–7 ay içinde, bilemediniz 7–8 ay içinde ruhunuzu Ben Kendimize ulaştıracağım. Siz ulaştırmayacaksınız. Ben Kendime ulaştıracağım ve siz, 3. kat cennetin sahibi olacaksınız.”
Bu kadar kolay, bu kadar basit olduğu için, insanlar buna teşne olsalar herkes cennete gideceği için, iblis en çok bu konunun üzerinde duruyor. İnsanlara devamlı telkinde bulunuyor. Bizim adımıza neler uyduruldu, hepiniz biliyorsunuz. Bir sahtekâr olduk, sahte peygamber olduk, hâlâ bizi o isimle anıyorlar: “Sahte peygamber; İskender!” Belki bu konferans da gazetelere geçecek. Gene “sahte peygamber, İskender” olarak geçeceğiz.
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah'a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bu muhtevanın her bir noktasında, bütün insanlar hep şahidimiz olarak bulundular. Her seferinde iblis, özellikle dîn adamlarına bizi bir sahtekâr olarak tanıtmak için, onların öğrendiği, onlara o yanlış ilmi öğreten de gene iblisin sebebiyle dîn âlimleri olduğu için, o yanlış ilmin esiri olan insanları -sadece yanlış değil, aynı zamanda eksik- hiç kimseyi Allah'ın cennetine ulaştıramayacak olan bir dîn ilmi, şuanda dünya üzerinde insanlara ilim olarak öğretiliyor. İşte böyle olduğu için herşey bu standartlar içinde. İnsanlar bu kadar kolay bir sebeple cennete gireceklerine inanamıyorlar. Oysaki Kur'ân’a inanan bir insan, Kur'ân âyetlerine baktığı zaman, bunun bütün boyutlarıyla Kur'ân da yer aldığını hemen görecektir.
Efendimiz! Allah'a ulaşmayı dilemek; bir dilek! O kadar kolayken insanlar neden dilemiyor? Biz; Mihr Vakfı mensupları, bu dileği yaptığımız halde, başka insanlar bu dileği neden yapmıyor? Bizler; Allah'a ulaşmayı dileyenler, başka zamanda, başka yerde yaşamış olsaydık, bu dileği gene yapar mıydık? Allah razı olsun
Şimdi bu suali soran sen olduğuna göre, sen de Allah'a ulaşmayı dilediğine göre dünyanın neresinde, hangi şartların içerisinde olursan ol mutlaka Allah'a ulaşmayı dilerdin.
“Bu kadar kolay bir dilek! İnsanlar neden dilemiyorlar?”
Şeytan, muhakkak ki Allah'ın ona verdiği yetkiyle geleceği de biliyor. Bu menhus mahlûk, bizim vazife alacağımızı ve bunu önde tutacağımızı (Allah'a mülâki olmayı dilemeyi) insanlara evvelâ bunu mutlaka öğreteceğimizi iblis çok iyi biliyor ve en çok korktuğu şey de bu!
Neden bu? Çünkü o istiyor ki, bütün insanlar onunla beraber cehenneme gitsinler. Hâlbuki Allahû Tealâ da cennete girişi bu kadar kolaylaştırmış ki! Diyor ki: “Siz sadece bir dileğin sahibi olacaksınız. Bana ulaşmayı dileyeceksiniz, 1. kat cennetin sahibisiniz. Eğer bunu diledikten sonra ömrünüz varsa mutlaka mürşidinize ulaşacaksınız. Tâbî olduğunuz an, 2. kat cennetin sahibisiniz. Ondan sonra 6–7 ay içinde, bilemediniz 7–8 ay içinde ruhunuzu Ben Kendimize ulaştıracağım. Siz ulaştırmayacaksınız. Ben Kendime ulaştıracağım ve siz, 3. kat cennetin sahibi olacaksınız.”
Bu kadar kolay, bu kadar basit olduğu için, insanlar buna teşne olsalar herkes cennete gideceği için, iblis en çok bu konunun üzerinde duruyor. İnsanlara devamlı telkinde bulunuyor. Bizim adımıza neler uyduruldu, hepiniz biliyorsunuz. Bir sahtekâr olduk, sahte peygamber olduk, hâlâ bizi o isimle anıyorlar: “Sahte peygamber; İskender!” Belki bu konferans da gazetelere geçecek. Gene “sahte peygamber, İskender” olarak geçeceğiz.
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allah'a sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bu muhtevanın her bir noktasında, bütün insanlar hep şahidimiz olarak bulundular. Her seferinde iblis, özellikle dîn adamlarına bizi bir sahtekâr olarak tanıtmak için, onların öğrendiği, onlara o yanlış ilmi öğreten de gene iblisin sebebiyle dîn âlimleri olduğu için, o yanlış ilmin esiri olan insanları -sadece yanlış değil, aynı zamanda eksik- hiç kimseyi Allah'ın cennetine ulaştıramayacak olan bir dîn ilmi, şuanda dünya üzerinde insanlara ilim olarak öğretiliyor. İşte böyle olduğu için herşey bu standartlar içinde. İnsanlar bu kadar kolay bir sebeple cennete gireceklerine inanamıyorlar. Oysaki Kur'ân’a inanan bir insan, Kur'ân âyetlerine baktığı zaman, bunun bütün boyutlarıyla Kur'ân da yer aldığını hemen görecektir.
