Tebliğ yaptığımız kişiler “Allah’a ulaşmayı dile.” dediğimiz zaman çeşitli fikirler öne sürüyorlar. Bu konuda ne buyurursunuz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Tebliğ yaptığımız kişiler “Allah’a ulaşmayı dile.” dediğimiz zaman çeşitli fikirler öne sürüyorlar. Bu konuda ne buyurursunuz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Tebliğ yaptığımız kişiler “Allah’a ulaşmayı dile.” dediğimiz zaman çeşitli fikirler öne sürüyorlar. Bu konuda ne buyurursunuz?

“Allah’a ulaşmayı dilemelisin.” dediğimiz bir kişi bize diyor ki: “Biz ezelde Allah’a verdiğimiz ahdimizi zaten yerine getiriyoruz. O cennete girecek olan fırka. Mü’minleri biz temsil ediyoruz." diyorlar. Ve şöyle devam ediyorlar: "Cehennemden çıkış olmayan âyetler Allah’a inanmayan kâfirler içindir, bizler için değildir. Sen Allah’a ulaşmayı dilemesen de herşeye rağmen Allah’a kulluğunu yapmak zorundasın.” diyorlar.

Sevgili kardeşlerim, şeytanın insanlara olan öğretisine dikkatle bakın. Bütün bu insanlar başka insanlara olan anlatımlarında, onların Allah’a ulaşmayı dilemesine engel olacak tarzda bir açıklamalar dizisi geliştirmişler. Aslında omuzlarına vebal alıyorlar. Allahû Tealâ diyor ki Bakara Suresinin 159. âyet-i kerimesinde:

2/BAKARA-159: İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ minel beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).
Muhakkak ki, beyyinelerden indirdiğimiz şeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaştırılmasını) Kitap'ta insanlara açıklamamızdan sonra gizleyenlere, işte onlara, Allah lânet eder ve lânet ediciler de onlara lânet eder.


“Onlar ki, biz kitaplarla insanlara ispat vasıtaları göstererek hidayeti ve dîni anlattığımız halde, onlar bu hidayeti gizlerler, ketmederler. Allah’ta onları lânetler. Lânet edicilerin hepsi de onlara lânet ederler”.

Onlara bu âyet-i kerimeyi, Allah’ın lânetine muhatap olduklarını söyleyin. Evvelâ küfür kelimesinin mânâsını bilsin bu kardeşlerimiz. Allah’a ulaşmayı dilemiyorlarsa onlar kâfirdirler. Allah’a inanmak mü’min olmak için yeterli değildir. Allah’a inananlardan sadece Allah’a ulaşmayı dileyenler mü’mindir. Bu zavallı insanlar bundan haberdar değiller. Orada bahsedilen kâfirler onlar. Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için küfürdedirler, gidecekleri yer de cehennemdir. Bakınız Mulk Suresinin 8, 9, 10. kerimesinde Allahû Tealâ ne diyor:

67/MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).
(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Oraya herbir grup atılışında onun (cehennemin) bekçileri onlara: “Size nezir (uyarıcı) gelmedi mi?” diye sordu.

67/MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).
Onlar (cehenneme atılanlar) dediler ki: “Evet, bize nezir gelmişti. Fakat biz onu yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz, dedik.”

67/MULK-10: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kılu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).
Ve: “Eğer biz işitmiş veya akıl etmiş olsaydık, alevli ateş halkı arasında olmazdık.” dediler.


Diyor ki: “Kâfirler kıyâmet günü grup grup cehennemin kapısında toplanırlar. Cehennem bekçileri onlara derler ki: ‘Size Allah’ın nezirleri gelip de Allah’ın âyetlerini okumadılar mı? Size Allah’ın âyetlerini okuyarak ihtarda bulunmadılar mı? Sizi uyarmadılar mı buraya cehenneme geleceğinize dair?’ Onlar da derler ki: ‘Geldiler, uyardılar. Ama biz onlara dedik ki: ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir.” Ne diyorlar? “Allah hiçbir şey indirmemiştir.” diyorlar. Allah’a inanıyorlar; ama Allah’ın hiçbir şey indirmediğini zannediyorlar. Bu sebeple kâfirler. Allah’a inanmak hiç kimseyi küfürden kurtarmaz. Allah’a inanmayan kâfirdir. Tamam. Ama Allah’a inananlardan Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin hepsi gene kâfirdir. Allahû Tealâ onları mü’min safında kabul etmiyor. İşte bu insan Allah’a inanıyor ama Allah’ın kitap indirdiğine inanmıyor. Resûlü de diyor ki, “Biz seni dalâlette olarak görüyoruz.” diyor.

Sevgili kardeşlerim, bu insanlar küfürdeler ve kendilerine yazık ediyorlar. Onlara çünkü kâfir kavramı, “Allah’a inanan mü’mindir, Allah’a inanmayan kâfirdir.” diye anlatılmış. Lugat mânâsına göre de doğru. Mü’min, îmân eden demek yani Allah’a inanan demektir. Kâfir de Allah’ı inkâr eden demek. Ama Kur’ân-ı Kerim’in muhtevasına girdiğiniz zaman kazın ayağının öyle olmadığını görüyorsunuz. Orada Allah’a inanmak yetmiyor. Allah’a ulaşmayı dilemeyen hiç kimseyi Allahû Tealâ, mü’min standartlarında kabul etmiyor. Ve bu insanlar aslında böyle bir inatlaşmanın içine girdikleri zaman, çok korkunç bir girdabın içindeler. Sadece bir tepki göstererek, kendilerinin cehenneme gitmesine sebebiyet veriyorlar. Ve gerçekten  yazık ediyorlar bu insanlar kendilerine. Bu anlattıklarımızı onlara anlatın. Bu konferansın kasetini götürün onlara. O 29 tane âyet-i kerimeyi teker teker incelesinler. Bakalım ne ile karşılaşacaklar?

Benzer konular