Enbiyâ 73'e göre peygamberlerin olduğu devirlerde Allah’a ulaştıran devrin imamının peygamberler olduğunu, Mâide 19'a göre peygamberlerin olmadığı devirlerde ise peygamber olmayan resûllerin geldiğini ve Secde 24'e göre bu resûllerin Allah’a ulaştıran devrin imamları olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Enbiyâ 73'e göre peygamberlerin olduğu devirlerde Allah’a ulaştıran devrin imamının peygamberler olduğunu, Mâide 19'a göre peygamberlerin olmadığı devirlerde ise peygamber olmayan resûllerin geldiğini ve Secde 24'e göre bu resûllerin Allah’a ulaştıran devrin imamları olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Enbiyâ 73'e göre peygamberlerin olduğu devirlerde Allah’a ulaştıran devrin imamının peygamberler olduğunu, Mâide 19'a göre peygamberlerin olmadığı devirlerde ise peygamber olmayan resûllerin geldiğini ve Secde 24'e göre bu resûllerin Allah’a ulaştıran devrin imamları olduğunu söyleyebilir miyiz?

Enbiyâ 73:

21/ENBİYÂ-73: Ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ ve evhaynâ ileyhim fi’lel hayrâti ve ikâmes salâti ve îtâez zekâti, ve kânû lenâ âbidîn(âbidîne).
Ve onları, emrimizle hidayete erdiren (ölmeden önce ruhları Allah’a ulaştıran) imamlar kıldık. Ve onlara, hayırlar işlemeyi, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kul oldular.


ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ: Ve onlardan imamlar kıldık, emrimizle hidayete erdirsinler diye.
cealnâhum eimmeten: Onları imamlar kıldık.

Dikkat edin: “Onlardan imamlar kıldık”, değil “Onları imamlar kıldık.” Çünkü Enbiyâ Suresinin 72. âyet-i kerimesi, yani bundan bir evvelki ve 71. âyet-i kerimesi, ondan da bir evvelki âyetlerde Allahû Tealâ peygamber isimleri sayıyor ardarda, baba-oğul peygamberler. Ondan sonra da bu âyette diyor ki:

“Onları imamlar kıldık, devrin imamları kıldık, emrimizle hidayete erdirsinler diye. Ve onları hayırlı fiiller işlemeyi vahyettik.

ve ikâmes salâti: Ve namaz kılmalarını vahyettik.  
ve îtâez zekâh (zekâti): Ve zekât vermelerini emrettik.
ve kânû lenâ âbidîn (âbidîne): İşte onlar Bize kul oldular.

Bu kulluk, en üst seviye kulluktur; yani tasarruf rızasının kulluğudur.   

Maide 19:

5/MÂİDE-19: Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum alâ fetretin min er rusuli en tekûlû mâ câenâ min beşîrin ve lâ nezîrin fe kad câekum beşîrun ve nezîr(nezîru) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).
Ey Kitap ehli! Resûllerin (peygamberlerin) fetret devrinde (aralarının kesildiği zamanda), sizlere gerçekleri açıklayan Resûl’ümüz (elçimiz) gelmişti. “Bize bir müjdeleyici ve de uyarıcı gelmedi.” dersiniz diye (dememeniz için). Oysa size "müjdeleyici ve uyarıcı" bir Resûl gelmişti. Allah herşeye kaadirdir.


yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ: Andolsun ki size, ey kitap ehli! Size Resûl’ümüz geldi.
yubeyyinu lekum alâ fetretin min er rusuli: Size, resûller arasında fetret devri.

Buradaki resûllerden muradı Allahû Tealâ’nın peygamberler. Peygamberlerin fetret devrinde, arkasının kesildiği bir devirde size Resûl’ümüz gelmişti, size beyan etmek üzere.

en tekûlû mâ câenâ min beşîrin ve lâ nezîrin: Bize bir nezir ve uyarıcı gelmedi demeyesiniz diye.
fe kad câekum beşîrun ve nezîr (nezîru): Böylece size müjdeleyici ve uyarıcı bir Resûl, bir Peygamber, bir Resûl gelmişti.  

"vallâhu alâ kulli şey’in kadîr (kadîrun)"

32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık, sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.


“Onlardan, insanlardan imamlar kıldık, emrimizle hidayete erdirsinler diye. Sabrın sahibi oldukları için ve ayetlerimize yakîn hasıl ettikleri için.”

Burada, Secde Suresinin 24. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ velî resûllerden bahsediyor. Bunlar peygamber resûller değil ve insanların arasından birtakım başkaları seçiliyor. Ama Enbiyâ 73'de, Enbiyâ 72 ve 71'de adı geçen peygamberlerin, huzur namazının imamları oluşları, imamete tayin edilmeleri söz konusu. “Onları imamlar tayin ettik.” diyor Allahû Tealâ. Hepsi peygamber, onlar peygamber imamlar. Ama Secde 24'te insanların arasından Allah’ın seçtiği bir imam. Her devirde bir imam. Devirleri bütün olarak düşünürseniz, Allahû Tealâ neden “imamlar” kelimesini kullandığını anlayacaksınız. Maksat, insanları hidayete erdirmek. Enbiyâ 73'teki peygamberler yerine, burada peygamber olmayan resûller var.

Mâide 19'a göre peygamberlerin olmadığı devirlerde ise peygamber olmayan resûllerin geldiğini ve Secde 24'e göre bu resûllerin Allah’a ulaştıran devrin imamları olduğunu söyleyebilir miyiz?

“Enbiyâ Suresinin 73. âyet-i kerimesinde devrin imamlarının peygamberler olduğunu söyleyebilir miyiz?” diye soruyor. Söyleyebiliriz.

“Mâide Suresinin 19. âyet-i kerimesine göre peygamberlerin olmadığı devirlerde ise peygamber olmayan resûllerin geldiğini söyleyebilir miyiz?” Söyleyebiliriz.

“Secde Suresinin 24. âyet-i kerimesine göre bu resûllerin Allah’a ulaştıran devrin imamları olduğunu söyleyebilir miyiz? Söyleyebiliriz inşaallah.

Peygamberlerin olmadığı devirlerde gelen resûller. Allahû Tealâ’nın burada resûller arasındaki fetret devri dediği, nebî resûller arasında fetret devri; çünkü velî resûller arasında bir fetret devri olması mümkün değildir. Bütün kavimlerde, bütün zamanlarda mutlaka Allah’ın Resûl’leri bulunmuştur. “İnsanlar ‘Bize resûl gelmedi.’ diyemesin diye.”, diyor Allahû Tealâ. “Bize resûl göndermedin. O zaman bizi nasıl cezalandırıyorsun demesinler.’ diye.” diyor. Hiçbir devirde, hiçbir kavimi Allahû Tealâ resûlsüz bırakmamıştır.


Benzer konular