İbrahim 44’te belirtilen azabın kendilerine geldiğinde cezalarının ertelenmesini talep edecek olanların Zumer 71’te açıklanan Allah’ın resûlleri tarafından uyarılmış olduklarını söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » İbrahim 44’te belirtilen azabın kendilerine geldiğinde cezalarının ertelenmesini talep edecek olanların Zumer 71’te açıklanan Allah’ın resûlleri tarafından uyarılmış olduklarını söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İbrahim 44’te belirtilen azabın kendilerine geldiğinde cezalarının ertelenmesini talep edecek olanların Zumer 71’te açıklanan Allah’ın resûlleri tarafından uyarılmış olduklarını söyleyebilir miyiz?

"İbrahim 44’te belirtilen azabın kendilerine geldiğinde cezalarının ertelenmesini talep edecek olanların" diye başlamış biz evvela âyetlere bakalım. Burada sadece 2 âyetten bahsediyor, İbrahim 44 ve Zumer 71. Evvela bakalım âyetlere. Diyor ki İbrahim 44'te Allahû Tealâ:

14/İBRÂHÎM-44: Ve enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin nucib da’veteke ve nettebiir rusule, e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâl(zevâlin).
Azabın onlara geleceği gün ile insanları uyar. O zaman zalimler şöyle diyecek: “Rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et (bize zaman ver). Senin davetine icabet edelim ve resûllere tâbî olalım.” Daha önce “sizin için bir zeval olmadığına” yemin eden siz değil misiniz?


e enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu: Onlara, azabın geleceği gün ile insanları uyar, insanları nezret, inzar et. Azabın onlara geleceği günü söyleyerek, ondan bahsederek insanları uyar.
fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin: “Rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et. diyecekler zalimler.

"Bizi yakın bir vadeye kadar, yakın bir süreye kadar tehir et yani bize zaman ver, bizi öldürme."

nucib da’veteke: Ki böylece Senin davetine icabet edelim.
ve nettebiır rusul (rusule): Ve resûllere tâbî olalım.
e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâl(zevâlin): Daha önce “sizin için bir zeval olmadığına” dair kasem edenler sizler değil misiniz? diyor Allahû Tealâ.

İbrahîm 44’te açıkça emir veriyor Allahû Tealâ. Azabın geleceği günden bahsederek zalimleri uyar diyor, insanları uyar diyor. Bu insanlar, zalimler de, zalim olmayanlar da bunların içinde. Uyarıya muhatap olanlar. Allahû Tealâ ne diyordu?

“Biz resûllerimizi âmenû olanları müjdelesinler diye ve diğerlerini uyarsınlar diye göndeririz.”

“Biz nezirlerimizi âmenû olanları müjdelesinler diye ve diğerlerini (âmenû olmayanları) uyarsınlar diye göndeririz” diyor.

Burada resûl geçiyor. Resûl’ün uyarısı söz konusu. Buradaki uyarmadan murat Allah’a ulaşmayı dileyerek resûle tâbî olma.

Zumer 71:
 
39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alâl kâfirîn(kâfirîne).
Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapıları açılır. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın?” (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu.


vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ (zumeran): Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler.
hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ: Onlar, onun (cehennemin) kapısına geldikleri zaman kapılar açılır.
ve kâle lehum hazenetuhâ: Ve onlara onun (cehennemin) bekçileri derler ki.
e lem ye’tikum rusulun: Size resûller gelmedi mi?
minkum: Sizden.

"Size resûller gelmedi mi sizden (sizlerden resûller)?

yetlûne aleykum âyâti rabbikum: Size Rabbinizin âyetlerini okusunlar.
ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ:  Bugün (buraya) sizin geleceğinizi, mülaki olacağınızı söyleyerek, inzar ederek, sizi uyararak uyarmadılar mı?

"Cehennem bekçileri derler ki: "Sizden resûller gelmediler mi? Ve sizi Bugün buraya (cehenneme) geleceğinizi söyleyerek uyarmadılar mı?"

“Bakın siz Allah’a ulaşmayı dilemiyorsunuz gideceğiniz yer cehennemdir” demediler mi?

kâlû belâ: Dediler ki: "Evet"
ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne): Fakat azap kelimesi kâfirlerin üzerine hak oldu.” diyor Allahû Tealâ.

Kimdir bu kafirler? Allah’a ulaşmayı dilemeyenler.

Şimdi suallere geçiyoruz:

İbrahim 44’te belirtilen azabın kendilerine geldiğinde cezalarının ertelenmesini talep edecek olanların (resûllere tâbî olarak cezalarının ertelenmesini talep edecek olanların) Zumer 71’te açıklanan Allah’ın resûlleri tarafından uyarılmış olduklarını söyleyebilir miyiz?

Gayet tabi. Zaten zalimlerin söylediği şey ne? Ölüm günleri geldiğinde bize ertele. Biz senin resûllerine tâbî olalım. Senin davetine icabet edelim. Davete icabet etmekse Allah’a ulaşmayı dilemek ve arkasından resûllere tâbî olmak. Allah’ın davete icabet etme emrini vermesi boşuna değil. Davete icabet Allah’a ulaşmayı dilemeyi ve bütün neticeleri ihtiva eder. Bu bizi tehir et diyenlerin sözlerine dikkat edin! Bizi tehir et, senin davetine icabet edelim. Allah’a ulaşmayı dileyelim ve resûllerine tâbî olalım. Allah’a ulaşmayı dilemenin tabii neticesi tâbiiyettir. Ve tâbiiyet de farzdır. Allah’a ulaşmayı dilemek de farzdır. Ruhu, vechi, nefsi, iradeyi Allah’a teslim etmek de farzdır.

Benzer konular