Saf 9’da açıklanan resûl ile Secde 24’te ifade edilen devrin velî imamı arasında bir ilişki var mı?
Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » Saf 9’da açıklanan resûl ile Secde 24’te ifade edilen devrin velî imamı arasında bir ilişki var mı?
Saf 9’da açıklanan resûl ile Secde 24’te ifade edilen devrin velî imamı arasında bir ilişki var mı?
Secde 24:
Saf 9’da açıklanan resûl özellikle bu devirdeki resûldür. Dînin bütün dünyada unutulduğu bir noktada, bütün dünyaya açıklama yapması için. Bütün dînlere ve o dînin mensuplarına da hakkı açıklamak için.
Kıyame 19:
summe inne aleynâ beyânehu: Sonra muhakkak O'nu açıklamak Bize aittir yani Kur’ân'ı açıklamak.
Kıyame19’a göre Rabbimizin her devirde Kur’ân-ı Kerim’i devrin imamının lisanıyla açıkladığını söyleyebilir miyiz?
Elbette söyleyebiliriz. Tam onu açıklıyor.
Burada Saf 9’daki “liyuzhirahu: Onu izhar etsin” diye ifadesi “diğer dînlere galip kılsın diye” şeklinde “aleddini küllihi” diğer dînlere galip kılsın diye Türkçeleşmiş. Ama genellikle Kur’ân-ı Kerim meallerindeki ifade bu. Ama izhar etmek, açıklamak demek. Zahire çıkarmak, zuhur ettirmek manasına geliyor. Yani her devirde devrin imamı Allahû Tealâ’nın, kâinatın tek dîninin unutulan kesimlerini yeniden hayata geçirmek için hayatını harcar. Bütün hayatı bu istikamette geçer. Sadece bunu gerçekleştirmek idealiyle yaşar. Allah’ın kendisine verdiği bu vazifeyi hangi şartların içinde olursa olsun mutlaka gerçekleştirecektir. Allah’tan mutlak olarak yardım alır.
Öyleyse sual: Saf 9’da açıklanan resûl ile Secde-24’te belirtilen devrin velî imamı arasında bir ilişki var mı?
İkisi de aynı kişidir. Kur’ân-ı Kerim’de her devirde devrin imamının o devrin lisanıyla açıkladığı da ifade ediliyor.
32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık, sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.61/SAFF-9: Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînil hakkı li yuzhirahu alâd dîni kullihî ve lev kerihel muşrikûn(muşrikûne).
Resûl’ünü hidayet ile ve (esasları unutulmuş olan) dînlerin hepsinin üzerine, izhar etmek (açıklayıp doğrusunu ispat etmek) için, Hakk dîn (Allah’ın ezelî ve ebedî olan dîni) ile gönderen O’dur. Ve müşrikler, kerih görseler bile.Saf 9’da açıklanan resûl özellikle bu devirdeki resûldür. Dînin bütün dünyada unutulduğu bir noktada, bütün dünyaya açıklama yapması için. Bütün dînlere ve o dînin mensuplarına da hakkı açıklamak için.
Kıyame 19:
75/KIYÂME-19: Summe inne aleynâ beyânehu.
Sonra O’nun beyanı (açıklanması) muhakkak ki Bize aittir.summe inne aleynâ beyânehu: Sonra muhakkak O'nu açıklamak Bize aittir yani Kur’ân'ı açıklamak.
Kıyame19’a göre Rabbimizin her devirde Kur’ân-ı Kerim’i devrin imamının lisanıyla açıkladığını söyleyebilir miyiz?
Elbette söyleyebiliriz. Tam onu açıklıyor.
Burada Saf 9’daki “liyuzhirahu: Onu izhar etsin” diye ifadesi “diğer dînlere galip kılsın diye” şeklinde “aleddini küllihi” diğer dînlere galip kılsın diye Türkçeleşmiş. Ama genellikle Kur’ân-ı Kerim meallerindeki ifade bu. Ama izhar etmek, açıklamak demek. Zahire çıkarmak, zuhur ettirmek manasına geliyor. Yani her devirde devrin imamı Allahû Tealâ’nın, kâinatın tek dîninin unutulan kesimlerini yeniden hayata geçirmek için hayatını harcar. Bütün hayatı bu istikamette geçer. Sadece bunu gerçekleştirmek idealiyle yaşar. Allah’ın kendisine verdiği bu vazifeyi hangi şartların içinde olursa olsun mutlaka gerçekleştirecektir. Allah’tan mutlak olarak yardım alır.
Öyleyse sual: Saf 9’da açıklanan resûl ile Secde-24’te belirtilen devrin velî imamı arasında bir ilişki var mı?
İkisi de aynı kişidir. Kur’ân-ı Kerim’de her devirde devrin imamının o devrin lisanıyla açıkladığı da ifade ediliyor.
