Rahman Suresinin 33. âyet-i kerimesini açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Rahman Suresinin 33. âyet-i kerimesini açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Rahman Suresinin 33. âyet-i kerimesini açıklar mısınız?

Rahman Suresinin 33. âyet-i kerimesini açıklar mısınız? Âyet-i kerime cinlerin, yerlerin ve göklerin sultansız aşamayacağını belirtmekte. Cinlerin ruhları olmadığına göre gökleri katlarını aşması nasıl gerçekleşebilir? İzah eder misiniz, diyor kardeşimiz.

Rahman 33’de Allahû Tealâ diyor ki:

55/RAHMÂN-33: Yâ ma'şeral cinni vel insi inisteta'tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuzû, lâ tenfuzûne illâ bi sultân(sultânin).
Ey insan ve cin topluluğu! Semaların ve arzın kuturlarından (çaplarından) nüfuz etmeye (çıkıp gitmeye) eğer gücünüz yetiyorsa, haydi nüfuz edin (geçip, çıkın)! Bir sultan (bir mürşid) olmaksızın nüfuz edemezsiniz (geçip çıkamazsınız).


yâ ma'şerel cinni vel insi: Ey cin ve insan topluluğu!
inisteta'tum en tenfuzû min aktâris semâvâti: Şu göklerin çapından kim nüfuz edebilir yani daha öteye geçebilir, kim aşabilir?
ve fenfuz (fenfuzû): Nüfuz edebilir.
lâ tenfuzûne: Aşamazsınız.
illâ bi sultân (sultânin): Sadece bir sultanla aşabilirsiniz.

Sevgili kardeşlerim eskiden cinler de göklere çıkabiliyorlardı. Ve sonra cinler doğru olanlar da yanlış olanlar da göklere çıkabildiği için göklerdeki bir takım sırları aşağıya indirmeye başladı cinler (nefs sahibi olan cinler).
Bunun üzerine Allahû Tealâ şehablar koydu. “şehab: ateş (takip eden ateşler)." Hani şimdi takipçi roketler yapılıyor ya uçakları imha etmek için hedef veriliyor. O uçak nereye gitsin, nereye giderse gitsin o füze onu takip edip mutlaka onun üzerinde patlıyor. İşte onun gibi şehaplar da (ateş okları, ateş parçaları) cinleri takip edip (mutlaka yakalayıp) öldürüyor. Öyleyse cinlerin de gök yüzüne çıktıkları kesin.

Ama ne zaman bir cin daimî zikirin sahibi olursa ve Allahû Tealâ onun ihlas makamına, salâh makamına ulaşmasına müsaade ederse salâh makamın da sonuna kadar yükselir de kendi kabilesinde, kendi ülkesinde irşada ulaştıran bir mürşid noktasına ulaşırsa ki cinlerde de mürşidler de var resûller de var. Veya resûl olursa o zaman onların da tâbî peygamber olmaları mümkün değil, herbiri kavim resûlü. Onların da o standartlarda yükselmeleri söz konusu. Ruh olarak değil. Zaten Allah’a varmaları söz konusu değil. Ama yükselmeleri göklerin çapını aşmaları mümkün.

Benzer konular