Sevgili kardeşlerim! Mürşide tâbiiyetten sonra ibadetler büyük bir zevk olmaya başlar. O kişi için artık ibadet yapılması mutlaka lâzımgelen, istese de istemese de yapılması lâzımgelen bir farz olmanın ötesine geçmiştir. Yapılması mutlaka gereken ve o zevkin mutlaka yaşanması lâzımgelen bir zevk. Kişi iç dünyasında bunu hisseder. Bunu yaşar. Hiçbir namazını kaçırmaz. O kişi arabada olsun, yolda olsun, nerede olursa olsun zikrini yapmaya, namazını kılmaya, zikrini yapmaya çalışır.
Ama şu anda konumuz zikir. Zikir her yerde yapılabilen bir işlevdir. Ağzınızı kımıldatmadan bile; “Allah, Allah,..” diye içinizdeki sesle, dilinizi bile kımıldatmadan söyleyebilirsiniz. Ve Allah'ın katında hepsi kabuldür.
Allah razı olsun.