Firavun kavminin Kasas 4'e göre, Lut kavminin Ankebût 30'a göre, Ad ve Semud kavminin Fecr 6, 7, 8, 9, 10, 11'e göre, yahudilerin Mâide 64'e göre, İsrailoğullarının İsrâ 4'e göre, yecuc ve mecuc kavminin Kehf 94'e göre yeryüzünde fesat çıkarttıklarını söyleyebilir miyiz? Fesatların önlenmesinde Allahû Tealâ’nın nasıl bir yol izlediğini bizlere açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Fitne ve Fesad » Firavun kavminin Kasas 4'e göre, Lut kavminin Ankebût 30'a göre, Ad ve Semud kavminin Fecr 6, 7, 8, 9, 10, 11'e göre, yahudilerin Mâide 64'e göre, İsrailoğullarının İsrâ 4'e göre, yecuc ve mecuc kavminin Kehf 94'e göre yeryüzünde fesat çıkarttıklarını söyleyebilir miyiz? Fesatların önlenmesinde Allahû Tealâ’nın nasıl bir yol izlediğini bizlere açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Firavun kavminin Kasas 4'e göre, Lut kavminin Ankebût 30'a göre, Ad ve Semud kavminin Fecr 6, 7, 8, 9, 10, 11'e göre, yahudilerin Mâide 64'e göre, İsrailoğullarının İsrâ 4'e göre, yecuc ve mecuc kavminin Kehf 94'e göre yeryüzünde fesat çıkarttıklarını söyleyebilir miyiz? Fesatların önlenmesinde Allahû Tealâ’nın nasıl bir yol izlediğini bizlere açıklar mısınız?

Kasas Suresinin 4. âyet-i kerimesi:

28/KASAS-4: İnne fir’avne alâ fîl ardı ve ceale ehlehâ şiyean yestad’ıfu tâifeten minhum yuzebbihu ebnâehum ve yestahyî nisâehum, innehu kâne minel mufsidîn(mufsidîne).
Firavun, gerçekten yeryüzünde (Mısır’da hükümdardı) ve halkını gruplara ayırdı. Onların bir kısmını (yahudileri) güçsüz bırakıyor, onların oğullarını boğazlatıyor, kızlarını (kadınlarını) canlı bırakıyor(du). Muhakkak ki o, fesat çıkaranlardandı.


inne fir’avne alâ fîl ardı ve ceale ehlehâ şiyean: Muhakkak ki firavun, yeryüzünde ehlini fırkalara bölmüştür.
yestad’ıfu tâifeten minhum yuzebbihu ebnâehum ve yestahyî nisâehum, innehu kâne minel mufsidîn(mufsidîne): Onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, fesat çıkaranlardandı.

Firavun kavmi, Kasas Suresinin 4. âyet-i kerimesine göre gerçekten yeryüzünde fesat çıkaranlar.

Ankebût Suresinin 30. âyet-i kerimesine geliyoruz:

29/ANKEBÛT-30: Kâle rabbinsurnî alâl kavmil mufsidîn(mufsidîne).
(İbrâhîm A.S): "Rabbim, müfsidler kavmine karşı bana yardım et." dedi.


“Dedi ki: ‘Rabbim! Fesat çıkaran bu kavme karşı bana yardım et.’”

Lut kavmi Ankebût Suresinin 30. âyet-i kerimesiyle açıklanıyor. Ankebût Suresinin 29. âyet-i kerimesi burada Lut kavminin olduğunu kesinleştiriyor.

29/ANKEBÛT-29: E innekum le te’tûner ricâle ve taktaûnes sebîle ve te’tûne fî nâdîkumul munker(munkere), fe mâ kâne cevâbe kavmihî illâ en kâlû’tinâ bi azâbillâhi in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).
Gerçekten siz erkeklere gelecek, yol kesecek ve toplantılarınızda hayasızlık mı yapacaksınız? Bunun üzerine onun kavminin cevabı: "Eğer sadıklardansan, bize Allah’ın azabını getir." demekten başka bir şey olmadı.


“Siz yol kesecek veya çirkinlikler yapacak mısınız (erkeklere yaklaşacak mısınız)?” diye bir ifade var. Lut kavmi olduğu kesin. Ankebût Suresinin 30. âyet-i kerimesinin Lut kavminden olduğu kesin. Kasas Suresinin 4. âyet-i kerimesinde de zaten Firavundan bahsettiğine göre Mısır kavmi olduğu gene kesin.

Fecr Suresinin 6. âyet-i kerimesi:

89/FECR-6: E lem tera keyfe feale rabbuke bi âd(âdin).
Rabbinin Ad kavmini nasıl yaptığını görmedin mi?


“Rabbinin Ad kavmini ne yaptığını görmedin mi?”

Burada da Ad kavmi açık bir şekilde ifade edilmiş.

“Ad ve Semud kavminin Fecr Suresinin 6., 7., 8., 9., 10., 11. âyet-i kerimelerine göre…” diyor sualde. Burada Ad kavmi…
    
Fecr Suresinin 7. âyet-i kerimesi:

89/FECR-7: İreme zâtil ımâdi.
Sütunlara sahip İrem Şehri’ne.


“Yüksek sütunlar sahibi İrem’e.”

Fecr Suresinin 8. âyet-i kerimesi:

89/FECR-8: Elletî lem yuhlak misluhâ fîl bilâd(bilâdi).
O (İrem Şehri) ki, beldeler (ülkeler) içinde onun bir eşi yaratılmadı.


“Ki, şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi.”

Fecr Suresinin 9. âyet-i kerimesi:

89/FECR-9: Ve semûdellezîne câbûs sahra bil vâdi.
Ve vadilerde kayaları oyan Semud’a (kavmine).


“Ve vadilerde kayaları oyup biçen Semud'a.”

Fecr Suresinin 10. âyet-i kerimesi:

89/FECR-10: Ve firavne zîl evtâdi.
Ve kazıklar sahibi firavuna (neler yaptı).


“Kazıklar evtâdlar sahibi firavuna.”

Fecr Suresinin 11. âyet-i kerimesi:

89/FECR-11: Ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi).
Onlar ki beldelerde (ülkelerde) azgınlık yaptılar.


“Ve onlar şehirlerde azgınlaşmışlardı.”

Öyleyse Fecr Suresi 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. âyet-i kerimeleri Ad ve Semud kavminin fesat çıkardığını söylüyor.

ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi): Şehirlerde azgınlaşmışlardı. (Yani fesat çıkarıyor mânâsı da kabul edilebilir.)

“İsrailoğullarının fesat çıkarması değil midir?”
 
Mâide Suresinin 64. âyet-i kerimesine geliyoruz:

5/MÂİDE-64: Ve kâletil yehûdu yedullâhi maglûleh(maglûletun) gullet eydîhim ve luınû bimâ kâlû bel yedâhu mebsûtatâni yunfıku keyfe yeşâû ve le yezîdenne kesîran minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufrâ(kufren) ve elkaynâ beynehumul adâvete vel bagdâe ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) kullemâ evkadû nâran lil harbi etfeehâllâhu ve yes’avne fîl ardı fesâda(fesâden) vallâhu lâ yuhıbbul mufsidîn(mufsidîne).
Yahudiler: “Allah’ın eli bağlıdır (Allah cimridir)” dediler. Onların elleri bağlandı. Ve bu sözlerinden dolayı lânetlendiler. Hayır, bilakis! O’nun iki eli de açıktır. Nasıl isterse öyle infâk eder (verir). Ve Rabb’inden sana indirilen şey (ilahî buyruklar), mutlaka onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Ve biz onların arasına kıyâmete kadar sürecek düşmanlık ve kin ilka ettik (ulaştırdık). Her ne zaman harb için bir ateş yaktılarsa, Allah onu söndürdü. Ve onlar yeryüzünde fesat çıkarmak için çalışırlar. Ve de Allah, fesat çıkaranları (bozgunculuk yapanları) sevmez.


ve kâletil yehûdu yedullâhi maglûleh(maglûletun) gullet eydîhim ve luınû bimâ kâlû bel yedâhu mebsûtatâni yunfıku keyfe yeşâ(yeşâû) ve leyezîdenne kesîran minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufrâ(kufren): Yahudiler: "Allah'ın eli bağlıdır (Allah cimridir)." dediler. Onların elleri bağlandı. Bu sözlerinden dolayı lânetlendiler. Hayır, bilâkis! O'nun iki eli de açıktır. İstediği gibi de infak eder (verir). Andolsun ki; Rabbinden sana indirilen ilahî buyruklar onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. (“tugyanen ve kufrâ” kullanmış Allahû Tealâ burada. Azgınlık gene fesat çıkarmak istikametinde kullanılabilir. Biz onların arasına ta kıyâmete kadar sürecek ‘tugyan’ ve küfür attık.)
ve elkaynâ beynehumul adâvete vel bagdâe: Onların arasına adâvet ve düşmanlık ve kin attık.
ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) kullemâ evkadû nâran lil harbi etfeehallâhu ve yes’avne fîl ardı fesâda(fesâden): Ve onlar yeryüzünde fesat çıkarırlar. Ne zaman savaş için ateş yakmışlarsa Allah onları söndürdü. Onlar yeryüzünde fesat çıkarmak için çalışırlar.
vallâhu lâ yuhıbbul mufsidîn(mufsidîne): Allâh, mufsidleri (fesat çıkaranları) sevmez.

Mâide Suresinin 64. âyet-i kerimesi İsrailoğullarından bahsediyor.

İsrâ Suresinin 4. âyet-i kerimesi:

17/İSRÂ-4: Ve kadaynâ ilâ benî isrâîle fîl kitâbi le tufsidunne fîl ardı merrateyni ve le ta’lunne uluvven kebîrâ(kebîren).
İsrailoğullarına kitapta (Tevrat’ta), “Yeryüzünde iki kere fesat çıkaracaksınız.” diye bildirdik. Ve gerçekten, büyük bir üstünlükle gâlip geleceksiniz.


“İsrailoğullarına kitapta (Tevrat'ta), “Yeryüzünde iki kere fesat çıkaracaksınız.” diye bildirdik. Ve gerçekten, büyük bir üstünlükle gâlip geleceksiniz.”

‘Yeryüzünde iki kere fesat çıkaracaksınız.’ Yahudiler ve İsrailoğulları aynı kavim. Burada iki ayrı kavim olarak sorulmuş.

Kehf Suresinin 94. âyet-i kerimesi:

18/KEHF-94: Kâlû yâ zel karneyni inne ye’cûce ve me’cûce mufsidûne fîl ardı fe hel nec’alu leke harcen alâ en tec’ale beynenâ ve beynehum seddâ(sedden).
“Ey Zülkarneyn! Muhakkak ki yecüc ve mecüc, yeryüzünde fesat çıkaranlardır. Bu sebeple, onlarla bizim aramıza bir set yapman için, sana harç verelim mi?” dediler.


Evet. Kardeşimizin söyledikleri sırayla yerli yerine oturuyor. Kavimlerin her birinde fesat çıkaranların varlığı kesinlik kazanıyor.

Benzer konular