Bakara-87 ile Mu’min-15 arasında bir illiyet rabıtası vardır, diyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Devrin İmamı » Bakara-87 ile Mu’min-15 arasında bir illiyet rabıtası vardır, diyebilir miyiz?
Bakara-87 ile Mu’min-15 arasında bir illiyet rabıtası vardır, diyebilir miyiz?
Bakara-87 ile Mu’min-15 arasında bir illiyet rabıtası yok. Rabıta yok. Allahû Tealâ onları Ruh’ûl Kudüs’le desteklemiş onların başlarının üzerine Ruh’ûl Kudüs’ü göndererek değil; Ruh’ûl Kudüs onlara devamlı yardım eder bir hüviyette.
“Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, emrinden ruh olarak gönderir.” diyor, “Dilediği kişinin üzerine kullarından. O kişinin ruhuna yevm’et tâlâk’a (Allah’a mülâki olma gününün) geldiğini söyleyerek onu uyarması için.”
Bu, devrin imamının ruhudur. Ruh’ul Kudüs değildir.
2/BAKARA-87: Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan taktulûn(taktulûne).
Andolsun ki, Biz, Musa’ya kitap verdik ve ondan sonra ardarda resûller gönderdik. Ve Meryem’in oğlu İsa’ya beyyineler (açık deliller) verdik ve onu Ruh’ûl Kudüs ile destekledik. Öyle ki, nefslerinizin hoşlanmadığı
bir şeyle gelen resûle karşı, her defasında kibirlendiniz. Bu sebeple bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da öldürüyorsunuz.40/MU'MİN-15: Rafîud deracâti zûl arş(arşi), yulkır rûha min emrihî alâ men yeşâu min ıbâdihî li yunzira yevmet telâk(telâkı).
Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin (Allah’a ulaşmayı dilediği için Allah’ın da Kendisine ulaştırmak istediği kişinin) üzerine (başının üzerine) Allah’a ulaşma gününün
geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah’ın emrini tebliğ edecek) bir ruh (devrin imamının ruhunu) ulaştırır.“Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, emrinden ruh olarak gönderir.” diyor, “Dilediği kişinin üzerine kullarından. O kişinin ruhuna yevm’et tâlâk’a (Allah’a mülâki olma gününün) geldiğini söyleyerek onu uyarması için.”
Bu, devrin imamının ruhudur. Ruh’ul Kudüs değildir.
Allah razı olsun.
