Zâriyât 56 ve Bakara 21'e göre Allahû Tealâ’nın insanları aynı zamanda takva sahibi olmaları için yarattığını söyleyebilir miyiz?

Allahû Tealâ Zâriyât Suresinin 56. âyet-i kerimesinde diyor ki:

Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.


İnşaallah bu âyet-i kerime ve Bakara Suresinin 21. âyet-i kerimesine göre Allahû Tealâ’nın insanları aynı zamanda takva sahibi olmaları için yarattığını söyleyebilir miyiz?

Bakara Suresinin 21. âyet-i kerimesi:

Ey insanlar! Rabbinize kul olun ki O, sizi ve sizden öncekileri yarattı. Umulur ki böylece siz, takva sahibi olursunuz.


yâ eyyuhen nâsu’budû rabbekumullezî halakakum vellezîne min kablikum: ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kul olun. O Rab ki sizi de yarattı, sizden öncekileri de yarattı.
leallekum tettekûn(tettekûne): ve böylece takva sahibi olun.

Allahû Tealâ insanları, Allah’a kul olmaları için yaratmış ama bu, aynı zamanda takva sahibi olmak demek. Allah’a ulaşmayı dilediğimiz zaman birinci takvanın sahibi oluruz. Mürşidimize ulaşıp tâbiiyetimizi gerçekleştirdiğimiz zaman ikinci takvanın sahibi oluruz. Ruhumuzu Allah’a ulaştırdığımız zaman üçüncü takvanın sahibi oluruz. Fizik vücudumuzu Allah’a, Allah’ın bütün emirlerini yapacak, yasak ettiği fiilleri işlemeyecek bir hüviyete, itaate ulaştırdığımız zaman Allah’a kul etmiş oluruz. Bu da dördüncü takvadır.

Burada, Bakara Suresinin 21. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ fizik vücudumuzun Allah’a kul olmasından bahsediyor. Böylece takva sahibi oluyoruz; dördüncü takvanın sahibi oluyoruz.

“İnsanları sadece kul olmak için değil, aynı zamanda takva sahibi olmak için de yarattığını söyleyebilir miyiz?” diyor. Gayet tabiî. Zaten kul olmak demek, takva sahibi olmak demek.