Bu dünyada ve ahirette korku olmaması ve mahzun olmamayı biraz daha açar mısınız?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Bu dünyada ve ahirette korku olmaması ve mahzun olmamayı biraz daha açar mısınız?
Bu dünyada ve ahirette korku olmaması ve mahzun olmamayı biraz daha açar mısınız?
Neden onlar mahzun olmazlar? İradelerini de Allah teslim eden herkes ‘saberû’ olmuştur. ‘Saberû’ olmanın asgari kademesi irşad makamının sahibi olmaktır. Ve bu Adn cennetlerine ulaştırır kişiyi, cennetlerin en üstününe, dünya saadetinin de en üstününe ulaştırır. Öyleyse onlar bir defa sabrın en üst seviyede sahipleridir. Onlar öyle kişilerdir ki; ölümü hayattayken defaatle yaşamışlardır, her tayyi mekân olayında bir defa daha yaşamışlardır. Vücutlarına geri döndükleri zaman ölümü yaşamış olarak dönmüşlerdir. Ölselerdi nefsleri vücutlarından ayrılmış olacaktı ve o vaziyette göreceklerdi kendilerini.
Sevgili öğrenciler, izleyenler ve dinleyenler! Öyleyse onlar ne dünyada bir korkunun sahipleridir ne ahirette bir korkunun sahipleridir. Yani cehennem korkusu onlar için hiçbir şey ifade etmez. Çünkü gidecekleri yer zaten gösterilmiştir, onlara hayattayken gösterilmiştir, Allahû Tealâ tarafından. Defaatle gösterilmiştir nereye gidecekleri. Öyleyse bir cehennem korkusu onlara hiçbir zaman gelmez. Dünyada da ölüm korkusu gelmesi mümkün değildir, çünkü ölümü yaşamışlardır ve ölüm onlar için bir korku vasıtası olamaz.
Ölümün bir defa ağrısız acısız bir olay olduğunu bilirler kesin olarak kolay bir gidiştir. Bu dünyanın çilelerini çekmeden gidiştir. Belki de eğer kolayına giden birisi olsaydı bu seviyedeki bir kişi belki de bir kurtuluştur ölüm. Ama onlar ölümden bu sebeple korkmazlar. Ölüm onlar için bir korku vesilesi olamaz. Ölümü defaatle yaşadıkları için belki de üzerlerine yüklenen ağır vazifeler sebebiyle, başka insanların götürmesi, çekebilmesi mümkün olmayan ağır görevler sebebiyle belki de ölüm bir kurtuluştur onlar için ama ne ölümü özlerler ne ölümden korkarlar. İşte böyle bir dünya da yaşamak söz konusu sevgili kardeşlerim.
Öyleyse neden mahzun değildir, Allah’ın bu seviyedeki mürşidleri, bu seviyedeki resûller, o resûller arasında devrin imamlığını deruhte eden kişi en azından irşad makamının sahipleri. Hepsi şahittir bir defa. Şahitler arasındadırlar. Gidecekleri yeri hepsi bilmektedir. Ölüm korkusu ise hiçbir zaman geçerli değildir. Çünkü hepsi ölümü yaşamışlardır, defaatle.
Sevgili öğrenciler, izleyenler ve dinleyenler! Öyleyse onlar ne dünyada bir korkunun sahipleridir ne ahirette bir korkunun sahipleridir. Yani cehennem korkusu onlar için hiçbir şey ifade etmez. Çünkü gidecekleri yer zaten gösterilmiştir, onlara hayattayken gösterilmiştir, Allahû Tealâ tarafından. Defaatle gösterilmiştir nereye gidecekleri. Öyleyse bir cehennem korkusu onlara hiçbir zaman gelmez. Dünyada da ölüm korkusu gelmesi mümkün değildir, çünkü ölümü yaşamışlardır ve ölüm onlar için bir korku vasıtası olamaz.
Ölümün bir defa ağrısız acısız bir olay olduğunu bilirler kesin olarak kolay bir gidiştir. Bu dünyanın çilelerini çekmeden gidiştir. Belki de eğer kolayına giden birisi olsaydı bu seviyedeki bir kişi belki de bir kurtuluştur ölüm. Ama onlar ölümden bu sebeple korkmazlar. Ölüm onlar için bir korku vesilesi olamaz. Ölümü defaatle yaşadıkları için belki de üzerlerine yüklenen ağır vazifeler sebebiyle, başka insanların götürmesi, çekebilmesi mümkün olmayan ağır görevler sebebiyle belki de ölüm bir kurtuluştur onlar için ama ne ölümü özlerler ne ölümden korkarlar. İşte böyle bir dünya da yaşamak söz konusu sevgili kardeşlerim.
Öyleyse neden mahzun değildir, Allah’ın bu seviyedeki mürşidleri, bu seviyedeki resûller, o resûller arasında devrin imamlığını deruhte eden kişi en azından irşad makamının sahipleri. Hepsi şahittir bir defa. Şahitler arasındadırlar. Gidecekleri yeri hepsi bilmektedir. Ölüm korkusu ise hiçbir zaman geçerli değildir. Çünkü hepsi ölümü yaşamışlardır, defaatle.
