A’râf Suresinin 86. âyet-i kerimesi ile Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesi ve Hûd Suresinin 19. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » A’râf Suresinin 86. âyet-i kerimesi ile Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesi ve Hûd Suresinin 19. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

A’râf Suresinin 86. âyet-i kerimesi ile Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesi ve Hûd Suresinin 19. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mıdır?

A’râf Suresinin 86. âyet-i kerimesi ile Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesi arasında mutlak bir ilişki vardır.

13/RA'D-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardı ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri).
Onlar, misaklerinden sonra (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini teslim edeceklerine dair ezelde Allah’a misak verdikten sonra) Allah’ın ahdini bozarlar (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim etmezler). Ve Allah’ın, O’na (Allah’a) ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler (ruhlarını Allah’a ulaştırmazlar). Ve yeryüzünde fesat çıkarırlar (başka insanların da Sıratı Mustakîm’e ulaşmalarına mani oldukları için fesat çıkarırlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir.


vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi: Onlar misaklerinden sonra Allah’ın ahdini nakzederler.
ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale: Ve Allah’ın, Allah’a ulaştırmayı emrettiği şeyi keserler (vuslatı keserler).
ve yufsidûne fîl ardı: Dünyada (arzda) fesat çıkarırlar.
ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr: Allah’ın lâneti onların üzerinedir ve onların gidecekleri yer cehennemdir.  

A’râf Suresinin 86. âyet-i kerimesi ile Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesi arasında kesin bir ilişki var. Her iki gruptaki insanlar da başka insanların Allah’a ulaşmasına mâni oluyorlar.

Hûd Suresinin 19. âyet-i kerimesi:

11/HÛD-19: Ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâ(ivecen), ve hum bil âhırati hum kâfirûn(kâfirûne).
Onlar ki; Allah'ın yolundan (kişinin mürşidine ulaşmasına mani olarak ruhunun, vücudundan ayrılarak Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e ulaşmasına engel oldukları için) saptırırlar. Ve onu (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) eğmek ve bükmek isterler (gerçek kavramından uzaklaştırmak isterler). Onlar, ahireti (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) inkâr edenlerdir.


ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi:  Onlar Allah’ın yolundan men ederler.
ve yebgûnehâ ivecâ: Ve dillerini eğip bükerek ondan saptırmaya çalışırlar.
ve hum bil âhıreti hum kâfirûn: Onlar Allah’a ulaşmayı inkâr edenlerdir (ahireti (insan ruhunun ölmeden evvel Allah’a ulaşmasını) inkâr edenlerdir).

Benzer konular