Allahû Tealâ, peygamberlerden başkasını da vazifeli kılar mı? Bunu âyetlerle açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Peygamberler » Allahû Tealâ, peygamberlerden başkasını da vazifeli kılar mı? Bunu âyetlerle açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allahû Tealâ, peygamberlerden başkasını da vazifeli kılar mı? Bunu âyetlerle açıklar mısınız?

“Allahû Tealâ, peygamberlerden başkasını da vazifeli kılar mı?” Kılar. Son Peygamber, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’dir ve bundan sonra da Allahû Tealâ başkalarını vazifeli kıldığını söylüyor.

“Bunu âyetlerle açıklar mısınız?” diyor. Açıklayalım inşaallah. Allahû Tealâ Mu'minun Suresinin 44. âyet-i kerimesinde diyor ki:

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.


“Biz, bütün kavimlerde resûl beas ederiz, vazifeli kılarız. Hangi kavme resûl gönderdiysek, o kavimler resûllerini inkâr ettiler. Biz resûllerimizi ardarda göndeririz, bütün kavimlere göndeririz.” diyor.

Öyleyse bütün devirlerde Allah’ın resûlleri var. Dikkat edin resûller ikiye ayrılır:

1. Velî resûller, evliya resûller
2. Nebî resûller, peygamber resûller

Nebî kelimesi, Kur'ân-ı Kerim’de yalnız peygamberler için kullanılmış ve Peygamber Efendimiz (S.A.V), nebîlerin sonuncusudur. Öyleyse son nebî, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’dir. 1400 sene evvel nübüvvet son bulmuştur, peygamberlik müessesesi bitmiştir; ama risalet, resûllük müessesesi velî resûller eliyle kıyâmete kadar devam edecektir.

Zumer Suresinin 71. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki; öyle bir olaydan bahsediyor ki Allahû Tealâ, o devrede yani kıyâmette:

39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye’tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alâl kâfirîn(kâfirîne).
Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Oraya geldikleri zaman, onun (cehennemin) kapıları açılır. Ve onun (cehennemin) bekçileri onlara derler ki: “Size, sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki, size Rabbinizin âyetlerini okusun, bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın?” (Cehenneme gidenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü kâfirlerin üzerine hak oldu.


“Kâfirler adım adım cehennemin kapısına gelirler, cehennem bekçileri onlara derler ki: ‘Sizlerden resûller gelip de size buraya, cehenneme geleceğinizi, Allah’a ulaşmayı dilemediğiniz için cehenneme geleceğinizi söylemediler mi, sizi ikaz etmediler mi, size bunu ihtar etmediler mi, sizi uyarmadılar mı?’ Onlar da derler ki: ‘Uyardılar, ama biz onları dinlemedik.”

İşte sevgili kardeşlerim, âyetler açık ve kesin bir şekilde anlatıyor ki; her hâlükârda, bu muhteva hepiniz için geçerli, bütün insanlar için geçerli. Kıyâmete kadar geçecek devre içindeki insanların büyük kısmı, mutlaka her devirde cehenneme gidecektir ve o kişiler hangi kavimde yaşamış olursa olsunlar, hangi asırda yaşamış olurlarsa olsunlar; Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den evvel, O’nun devrinde veya son nebî, son peygamber yok olduktan sonraki devrede yaşamış olurlarsa olsunlar, onların bulundukları kavimde mutlaka Allah’ın bir resûlü var olacak ki, onları ikaz etsin.

Ayrıca Allahû Tealâ buyuruyor ki: “Biz bir resûl göndermedikçe, hiçbir kavme azap etmeyiz.” diyor. Öyleyse nebîlerden sonra da resûllerin, kavim resûllerinin devamı temel şarttır. Allahû Tealâ bunu çok açık bir şekilde ifade etmiştir.

Bu konuda daha fazla bilgi için siz, nebîler ve resûller konusundaki, bilgisayar hafızasında bulunan, çok sayıda konuşmaları, dersleri inceleyin.

Allah razı olsun.

Benzer konular