Meali, dosdoğru Kur'ân'da olduğu gibi harfiyen birebir açıklayan bir meal var mı?
Anasayfa » Ana Sayfa » Kur'ân-ı Kerim » Meali, dosdoğru Kur'ân'da olduğu gibi harfiyen birebir açıklayan bir meal var mı?
Meali, dosdoğru Kur'ân'da olduğu gibi harfiyen birebir açıklayan bir meal var mı?
Sayın hocam, "Gizlenerek ve saptırılarak cennete girmeye mani olan Kur'ân-ı Kerim mealleri" diye bir kitabınız var. Burada bulunan tefsir yapan diğer insanların Kur'ân-ı Kerim meallarinin eksik olduğunu ve gizlendiğini mi düşünüyorsunuz?
Evet, aynen öyle düşünüyoruz sevgili kardeşimiz.
Şayet öyle düşünüyorsanız, bunlar Allah (c.c)'a şirk koşmuş olmuyor mu?
Oluyorlar ne yazık ki sevgili kardeşlerim. Kim hidayeti saptırırsa Bakara Suresinin 159. âyeti kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:
“Onlar ki Allah’ın hidayetini bilerek isteyerek, Allah bunca kitap göndermesine rağmen delillerle, beyyinelerle bunu ispat etmesine rağmen, kim hidayeti gizlerse Allah da onlara lanet eder, lanet edenlerin hepsi de onlara lanet eder." diyor.
Peki meali dosdoğru Kur'ân'daki âyetleri harfiyen birebir açıklayan bir meal var mı?
Hayır yok. O meallerin hepsi mutlaka sapmalar yapmışlar. Suçlular mı? Hayır. Öğrendikleri ilim ehli sünnet vel cemaat alimlerinin ilmi. O ilim de onlara böyle yapmalarını emrediyor. Onlar da o ilmi öğrenmişler. Onun gereğini yerine getiriyorlar. Böyle bir Kur’ân-ı Kerim arıyorsanız bizimki tamamlanacak. 20 bin sayfalık bir Kur’ân-ı Kerim olacak. 19 tane ciltten oluşacak. Şimdi şu anda 10. cilt basılmakta. 11. cildin de yazıları tamamlanmış durumda. Ama netice daha sonra tahakkuk edecek. Gelecek senenin sonuna kadar Allahû Tealâ yardım ederse (inşallah yardım edecektir), gelecek senenin sonuna kadar inşallah Allah’ın yardımıyla 19 cildi tamamlamayı hedef ittihaz ettik. Bu konuda hızla çalışıyoruz. O zaman siz Kur’ân-ı Kerimi elinize aldığınız zaman lugatları açıp kelime aramayacaksınız. Çünkü biz o Kur’ân-ı Kerimler'imizde her kelimeyi ayrı ayrı lugat manasıyla beraber aldık. Evvelâ kelimeleri aldık. Hepsinin lugat manasını verdik. Orada hangi anlamda kullanıldığını açıkladık. Sonra da o âyet-i kerimenin mealini verdik. Yetinmedik bir de her âyet-i kerimeden sonra bir açıklama getirdik konuya.
“Meali dosdoğru Kur'ânda âyetleri harfiyen birebir açıklayan bir meal var mı?” sualinin cevabı orasıdır. Şu anda Kur’ân-ı Kerim'in yarısını, yarısından fazlasını tamamlamış durumdayız. 19 cildin 10.cusu da inşaallah basılıyor. 11.'si de hazır hale getirildi. Söylediğimiz gibi gelecek senenin sonuna kadar (19 ay filan var), bu süreden evvel bunu bitirmiş olmayı ümit ediyoruz. Allahû Tealâ’dan da yardım diliyoruz. Tüm gayretimizle çalışıyoruz. Ama kim Kur’ân-ı Kerim'in Allah’ın emrettiği standartta açıklanmasını istiyorsa, salık verilecek olan Kur’ân-ı Kerim odur. Orada biz, o kitabı çıkararak Kur’ân-ı Kerim meallerindeki hidayetin nasıl gizlendiğini ortaya koymak suretiyle, bir büyük hakikatı sizlere aktardık sevgili kardeşlerim. Ve de nereden nereye gelmişler dîn adamları onu gösterdik. Bir hedef sapması olmuş ve İslâm unutulmuş bütünüyle.
Evet, aynen öyle düşünüyoruz sevgili kardeşimiz.
Şayet öyle düşünüyorsanız, bunlar Allah (c.c)'a şirk koşmuş olmuyor mu?
Oluyorlar ne yazık ki sevgili kardeşlerim. Kim hidayeti saptırırsa Bakara Suresinin 159. âyeti kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:
2/BAKARA-159: İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ minel beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).
Muhakkak ki, beyyinelerden indirdiğimiz şeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaştırılmasını) Kitap'ta insanlara açıklamamızdan sonra gizleyenlere, işte onlara, Allah lânet eder ve lânet ediciler de onlara lânet eder. “Onlar ki Allah’ın hidayetini bilerek isteyerek, Allah bunca kitap göndermesine rağmen delillerle, beyyinelerle bunu ispat etmesine rağmen, kim hidayeti gizlerse Allah da onlara lanet eder, lanet edenlerin hepsi de onlara lanet eder." diyor.
Peki meali dosdoğru Kur'ân'daki âyetleri harfiyen birebir açıklayan bir meal var mı?
Hayır yok. O meallerin hepsi mutlaka sapmalar yapmışlar. Suçlular mı? Hayır. Öğrendikleri ilim ehli sünnet vel cemaat alimlerinin ilmi. O ilim de onlara böyle yapmalarını emrediyor. Onlar da o ilmi öğrenmişler. Onun gereğini yerine getiriyorlar. Böyle bir Kur’ân-ı Kerim arıyorsanız bizimki tamamlanacak. 20 bin sayfalık bir Kur’ân-ı Kerim olacak. 19 tane ciltten oluşacak. Şimdi şu anda 10. cilt basılmakta. 11. cildin de yazıları tamamlanmış durumda. Ama netice daha sonra tahakkuk edecek. Gelecek senenin sonuna kadar Allahû Tealâ yardım ederse (inşallah yardım edecektir), gelecek senenin sonuna kadar inşallah Allah’ın yardımıyla 19 cildi tamamlamayı hedef ittihaz ettik. Bu konuda hızla çalışıyoruz. O zaman siz Kur’ân-ı Kerimi elinize aldığınız zaman lugatları açıp kelime aramayacaksınız. Çünkü biz o Kur’ân-ı Kerimler'imizde her kelimeyi ayrı ayrı lugat manasıyla beraber aldık. Evvelâ kelimeleri aldık. Hepsinin lugat manasını verdik. Orada hangi anlamda kullanıldığını açıkladık. Sonra da o âyet-i kerimenin mealini verdik. Yetinmedik bir de her âyet-i kerimeden sonra bir açıklama getirdik konuya.
“Meali dosdoğru Kur'ânda âyetleri harfiyen birebir açıklayan bir meal var mı?” sualinin cevabı orasıdır. Şu anda Kur’ân-ı Kerim'in yarısını, yarısından fazlasını tamamlamış durumdayız. 19 cildin 10.cusu da inşaallah basılıyor. 11.'si de hazır hale getirildi. Söylediğimiz gibi gelecek senenin sonuna kadar (19 ay filan var), bu süreden evvel bunu bitirmiş olmayı ümit ediyoruz. Allahû Tealâ’dan da yardım diliyoruz. Tüm gayretimizle çalışıyoruz. Ama kim Kur’ân-ı Kerim'in Allah’ın emrettiği standartta açıklanmasını istiyorsa, salık verilecek olan Kur’ân-ı Kerim odur. Orada biz, o kitabı çıkararak Kur’ân-ı Kerim meallerindeki hidayetin nasıl gizlendiğini ortaya koymak suretiyle, bir büyük hakikatı sizlere aktardık sevgili kardeşlerim. Ve de nereden nereye gelmişler dîn adamları onu gösterdik. Bir hedef sapması olmuş ve İslâm unutulmuş bütünüyle.
