Allah’a ulaşmayı diledim ve sizi dinlerken inanın ki, içim yanıyor ve ayaklarım şimdi yere basmıyor. Bu iş bu kadar kolay mıydı?

Yakınlarım sürekli ibadet ediyorlar. Ama çok öfkeliler ve sevgiden eser yok. Ben bunları görünce, onlar gibi olmak istemediğim için yapmıyorum ve diyorum ki: “Bu işin içinde bir eksiklik var.” Bu eksik nedir acaba? Ama bugün sizin konferansınızı dinledim, ben de Allah’a ulaşmayı diledim ve sizi dinlerken inanın ki, içim yanıyor ve ayaklarım şimdi yere basmıyor. Bu iş bu kadar kolay mıydı? Allah sizden sonsuz kere razı olsun.

Bir insanın mutlu olabilmesi, onun mürşidine bağlanmasına bağlıdır sevgili kardeşlerim! Mürşidine tâbî olmasına bağlı. Başka bir yükselme standardı yok. Bir insan bilecek ki; 7 tane safha var:

1- Allah’a ulaşmayı dilemek,
2- Mürşide tâbiiyet.

Nasıl olacak? Kişi hacet namazını kılacak, Allah’tan mürşidini soracak, o mürşide veya o mürşidin kendi bölgesinde bulunan bir vekiline tâbî olacak. Böylece tâbiiyetle beraber ruhu vücudunda ayrılacak. Ayrılınca o ruh, Allah’a doğru yola çıkan kafileye otomatik olarak karışır. Yani o Allah’a doğru yola çıkan ruhlardan oluşan kafileye mutlaka karışır. Ve 7 tane gök katını birer birer aşar. 7. gök katında 7 tane âlemden geçer. Sonra Sidretül Münteha’ya ulaşır, oradan da Allah’ın Zat’ına ulaşır. Ulaştığı zaman ne olur? O kişi ermiş evliya olur. Ne olmuştur? O kişinin ruhu vücudundan ayrılmış ve Allah’ın emrine tam olarak itaat ederek Allah’ın Zat’ına ulaşmıştır. Allah’ın Zat’ında yok olmuştur.

İşte sevgili kardeşlerim, Allah’ın istediği şey mi? Bütün insanların Allah’a ulaşması… Ulaşanlara ne diyoruz? “Ermiş evliya” diyoruz. Nereye ermiş? Mürşide ermiş. Nesi ermiş? Ruhu ermiş.

Allah razı olsun.