İrade nedir? İrademizi Allah’ın istediği ölçüde nasıl kullanabiliriz?

İrade bir insanın yapması lâzımgelen görevleri o kişiye yaptıran, yasak etmesi lâzımgelen şeyleri, yasak ettiği şeyleri o kişinin yapmasına engel olan tatbikatın adıdır. Kişinin iradesi ona Allah'ın emirlerini yaptırmak, yasak ettiği şeyleri de yaptırmamak istikametinde bir hedefe kişiyi ulaştırabilecek olan özelliktir.

Bütün insanlara Allahû Tealâ irade vermiş. İradenin standartları herkese göre farklı olur. Kişinin îmânı, dîni tatbikatı, tâbiiyeti; herbiri ayrı bir açıdan o kişinin hangi açılara sahip olduğunu ifade eder.  Allahû Tealâ ister ki; herkes ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini Allah’a teslim etsin. Ama bakıyoruz ki; bunu gerçekleştirebilen insanların sayısı yani ruhunu da vechini de nefsini de iradesini de Allah’a teslim edenlerin sayısı çok az. Ama Allahû Tealâ “Bunların hepsini yapınca Ben sizi cennete alırım.” demiyor ki…

Daha kişi Allah’a ulaşmayı dileyip de ölse o kişi 1. kat cennetin sahibidir. Yaşarsa mürşidine tâbî olmak Allahû Tealâ tarafından o kişinin kalbine verilecektir. Ve o kişi mürşidine tâbî olmak için hacet namazını kılıp Allah’tan mürşidini soracaktır.     Allah da ona mürşidini mutlaka gösterecektir ve kişi mürşidinin bulunduğu yere kadar gidip, oraya ulaşıp ona tâbiiyetini gerçekleştirecektir. Tâbiiyetle beraber Allah’a dönmesi lâzımgelen ruh vücudu terk eder. Terk edebilmesi için tâbiiyet asıldır. Kişi mutlaka mürşidini Allah’tan soracaktır, Allah’ın gösterdiği mürşide ulaşacaktır, tâbî olacaktır ve neticede ruh, vücudu mutlaka terk edecektir. 7-8 aylık bir devre içinde 7 tane âlemden geçecektir, 7 gök katını aşacaktır, Sidretül Münteha’ya ulaşacaktır. Oradan da dikey bir yolculukla Allah’ın Zat’ına ulaşacaktır, Allah’ın Zat’ında ifna olacaktır yani yok olacaktır.

Allah razı olsun.