Maide 65’i açıklar mısınız? Burada bahsi geçen âmenûlar Tövbe-i Nasuh’ta bulunanlardır diyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Salâh Makamı (4. teslim: irade teslimi) » Maide 65’i açıklar mısınız? Burada bahsi geçen âmenûlar Tövbe-i Nasuh’ta bulunanlardır diyebilir miyiz?
Maide 65’i açıklar mısınız? Burada bahsi geçen âmenûlar Tövbe-i Nasuh’ta bulunanlardır diyebilir miyiz?
Maide 65'e bakalım şimdi:
"Allahû Tealâ, eğer kitap ehli, âmenû olsaydı, takva sahibi olsaydı onların günahlarını örterdik."
ve le edhalnâhum cennâtin naîm (naîmi): Ve onları naim cennetlerine koyardık (dahil ederdik).
Burada Allahû Tealâ “ni’met cennetleri” diyince bir çok cennetten bahsediyor. Bu âyet seyyiâtin örtülmesi âyeti. Gerçekten iki yerde de var. Hem Allahû Tealâ günahlarını örtüyor. 5.6. ve 7. basamaklarda verdiği furkanlarla günahlarını örtüyor. 7. âmenû oluş burda. Takva sahibi oluş da burda. Ve Allahû Tealâ onları naim cennetlerine ni’met cennetlerine koyuyor. Burada da naim cenneti var. Bir yerde daha var. Aynı zamanda Tahrim Suresinin 9. âyet-i kerimesindeki Tövbe-i Nasuh’unu gerçekleştiren kişi aynı standartlarda. Âmenû olmuştur. Bu o kademenin âmenû oluşudur. Ve takva sahibi olmuştur. Gene o kademenin takva sahibi oluşudur. Yani kişi 28. basamağın 2. 3. ve 4. noktalarındadır. Buradaki kişiler naim cennetine konulurlar. Ve bu kademedeki kişi irşada ulaşmıştır. Yani 1.de kişi seyyiati dünyaya açılmak üzere örtülmüştür. Ve örtülürken o kişinin baş gözü ve baş kulağı ve fizik vücudundaki idraki açılmıştır. Bu dünya için kişi ölü iken diriltilmiştir. Kişi canlıdır ama Allah’a göre ölüdür. Kör sağır ve dilsiz olduğu için. Dünya için kör, sağır ve dilsizliğini açıyor Allahû Tealâ. Orda da aynı olay var. Âmenû olmak ve takva sahibi olmak var ve seyyiatin örtülmesi var.
Orada da 28. basamakta:
1. kademe Tövbe-i Nasuh’a davet.
2. kademe günahların örtülmesi.
3. kademe başının üzerine salah nurunun oluşması.
4. kademe günahların sevaba çevrilmesi.
Orada da gene naim cenneti. Öyleyse cennetlerin adına bir defa daha detaylı olarak bakmak lazım. Ama tarif iki tarafı da enterese eden bir hüviyet kazanıyor. Her ikisinde de kişi âmenû olmuştur. Her ikisinde de takva sahibi olmuştur. Her ikisinde de günahları örtülmüştür. Sevaba çevrilmekse daha sonraki kademede gelecektir.
5/MÂİDE-65: Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi).
Eğer Kitap Ehli, âmenû olup (Allah’a ulaşmayı dileyip), takva sahibi olsalardı, elbette onların günahlarını örterdik ve onları mutlaka Naîm cennetlerine koyardık."Allahû Tealâ, eğer kitap ehli, âmenû olsaydı, takva sahibi olsaydı onların günahlarını örterdik."
ve le edhalnâhum cennâtin naîm (naîmi): Ve onları naim cennetlerine koyardık (dahil ederdik).
Burada Allahû Tealâ “ni’met cennetleri” diyince bir çok cennetten bahsediyor. Bu âyet seyyiâtin örtülmesi âyeti. Gerçekten iki yerde de var. Hem Allahû Tealâ günahlarını örtüyor. 5.6. ve 7. basamaklarda verdiği furkanlarla günahlarını örtüyor. 7. âmenû oluş burda. Takva sahibi oluş da burda. Ve Allahû Tealâ onları naim cennetlerine ni’met cennetlerine koyuyor. Burada da naim cenneti var. Bir yerde daha var. Aynı zamanda Tahrim Suresinin 9. âyet-i kerimesindeki Tövbe-i Nasuh’unu gerçekleştiren kişi aynı standartlarda. Âmenû olmuştur. Bu o kademenin âmenû oluşudur. Ve takva sahibi olmuştur. Gene o kademenin takva sahibi oluşudur. Yani kişi 28. basamağın 2. 3. ve 4. noktalarındadır. Buradaki kişiler naim cennetine konulurlar. Ve bu kademedeki kişi irşada ulaşmıştır. Yani 1.de kişi seyyiati dünyaya açılmak üzere örtülmüştür. Ve örtülürken o kişinin baş gözü ve baş kulağı ve fizik vücudundaki idraki açılmıştır. Bu dünya için kişi ölü iken diriltilmiştir. Kişi canlıdır ama Allah’a göre ölüdür. Kör sağır ve dilsiz olduğu için. Dünya için kör, sağır ve dilsizliğini açıyor Allahû Tealâ. Orda da aynı olay var. Âmenû olmak ve takva sahibi olmak var ve seyyiatin örtülmesi var.
Orada da 28. basamakta:
1. kademe Tövbe-i Nasuh’a davet.
2. kademe günahların örtülmesi.
3. kademe başının üzerine salah nurunun oluşması.
4. kademe günahların sevaba çevrilmesi.
Orada da gene naim cenneti. Öyleyse cennetlerin adına bir defa daha detaylı olarak bakmak lazım. Ama tarif iki tarafı da enterese eden bir hüviyet kazanıyor. Her ikisinde de kişi âmenû olmuştur. Her ikisinde de takva sahibi olmuştur. Her ikisinde de günahları örtülmüştür. Sevaba çevrilmekse daha sonraki kademede gelecektir.
