Ruhumuzu Allah'a teslim etmeden de cennete girebilir miyiz?

Evet. Allah'a ulaşmayı dileyen ve ölen bir kişi 1. kat cennetin sahibi olarak ölür.

Eğer o kişi gerçekten Allah'a ulaşmayı dilemişse mutlaka Allah onun kalbine müşid sevgisi verecektir. Ve bu kişi mürşidini Allah’tan soracak. Allahû Tealâ mutlaka ona defaatle sorsa, 10 defa sorsa 10 defa aynı mürşidi gösterecektir. Ve o kişinin görevi, o mürşid dünyanın neresindeyse oraya gidip o mürşide tâbî olmaktır. Ama o mürşide tâbî olmadı, bulunduğu yerde o mürşide tâbî olan bir vekil mürşid var; ona tâbî olduğu zaman da aynısı olacak. Ulaşmış olur. Eğer o 2. kişi de vekil mürşid de gerçekten mürşidse hiç problem yok.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ ne istiyor? Allahû Tealâ istiyor ki; herkes cennete girsin. İnsan olarak yarattığı, kalbine o Allah’ın güzelliklerini verdiği o mahlûkuna da mutluluk ulaşmasını ister Allahû Tealâ. İster ki; herkes cennete girsin. Buna karşılık iblis de ister ki; herkes cehennem girsin. Herkesi kendisiyle beraber cehenneme ulaştırsın. En büyük düşmanları Allah’ın dostlarıdır. İblisin yani şeytanın en büyük düşmanları Allah’ın dostlarıdır.

Öyleyse bizler Allah’ın dostları, Allah’ın emirlerini yerine getirmekle kalmayacağız. Başka insanların da Allah’ın güzelliklerini yaşamaları için elimizden gelen bütün gayreti sarf edeceğiz. Bir insanın; “Ben mü’minim. Öyleyse mutlaka cennete girerim.” diye düşünmesi geçersizdir. O kişi sevgili kardeşlerim, Allah'a ulaşmayı dilememişse, hristiyanların arasından birisi olsun, musevilerin arasından birisi olsun, müslümanların arasından birisi olsun; bu kişi Allah’ın cennetine giremez. Allah’ın kanunları var. Tevrat’a da koymuş aynı kanunları, İncil’e de koymuş, Kur'ân-ı Kerim’e de koymuş.

Allah'a ulaşmayı dilemişse bir insan ne olur? O kişi gerçekten dileyip dilemediğini Allah’ın onun kalbine mürşid sevgisi koyması veya koymamasıyla anlar. Eğer Allahû Tealâ onun kalbine bir mürşid sevgisi koymuşsa, o kişi hacet namazını kıldığında mutlaka Allahû Tealâ ona mürşidini gösterir. O kişi anlar ki: “Hah! O Allah'a ulaşmayı dilemiştir.” Allah ona mürşidini göstermiştir. Gidecektir o mürşide mutlaka tâbî olacaktır. Uzunluk-yakınlık geçerli değil. Her halükârda gitmesi şarttır. Allahû Tealâ mutlaka şartları ona göre dizayn eder. O kişinin mürşidine ulaşması için lâzımgelen imkânı, ona mutlaka ulaştırır. Allah herşeye kaadirdir, sevgili kardeşlerim!

Allah’ın istediği şey ne? Herkesin mutlu olması. İster ki; herkes Allah'a ulaşmayı dilesin de bütün insanlar cennete girsinler. Ama öbür taraftan da insanlara serbest irade vermiş. Böyle olmasaydı ne olurdu? Yani Allah’ın kanunları geçerli olmasaydı? Herkesin cennete girmesi söz konusu olurdu. Ama insanların içinde ne yazık ki; kötülerde var. Onların da cennete girmesi bir haksızlık ifade eder.

Sevgili kardeşlerim! İnsanların ait olduğu seviyede bir yerlere ulaşması lâzım. İşte o seviyenin alt kısmı cehennemdir. Üst kısmı, ortadan yukarısı Allah’ın cennetidir. Ve herkes Allah’ın kendisi için uygun göreceği cennete girecektir. Çünkü kazandıkları o cennete girmeye yeterlidir. Allah insanlar için bir onların layık olmadığı bir tefriki ve hedefi asla gerçekleştirmez. İnsanlar ait oldukları yere gideceklerdir. Cehenneme gitmesi lâzımgelen bir kişi mutlaka cehenneme girer. Cennete girmesi lâzımgelen bir kişi mutlaka cennete girer.

Öyleyse bütün insanlar için Allah’ın gösterdiği bir hedef vardır. O hedef 7 tane safhadan oluşur. Kişi hangi safhada ölmüşse onun cennetine girebilir. Demin saydık:

1. kat cennet: Allah'a ulaşmayı dilemek.
2. kat cennet: Mürşide tâbiiyet.
3. kat cennet: Ruhun Allah’a ulaşması.
4. kat cennet: Fizik vücudun teslimi.
5. kat cennet: Nefsin teslimi.
6. kat cennet: Muhlis olmak.
7. kat cennet: İradeyi Allah’a teslim etmek.

Bir insan bu 7 safhadan hangisinde ölmüşse, gideceği cennet o cennettir. Allah'a ulaşmayı dilemişse mutlaka Allah’ın cennetine o kişiyi Allahû Tealâ alacaktır.

Sevgili kardeşlerim! Bu kadar kolay bir şeyken Allahû Tealâ’nın bize ulaştırdığı bilgi, insanların çoğunun hâlâ Allah'a ulaşmayı dilememiş oldukları…

İşte dünyadaki gerçek bu sevgili kardeşlerim! Dileriz ki; Allahû Tealâ herkesi bu hedeflere ulaştırsın. Herkesi bu hedeflere ulaştırsın.