İbadetlerimizi yaptığımız halde neden nefsimizin afetlerinden kurtulamıyoruz? Neden nefsimiz bizi mutsuz ediyor?

Anasayfa » Ana Sayfa » Nefs » İbadetlerimizi yaptığımız halde neden nefsimizin afetlerinden kurtulamıyoruz? Neden nefsimiz bizi mutsuz ediyor?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İbadetlerimizi yaptığımız halde neden nefsimizin afetlerinden kurtulamıyoruz? Neden nefsimiz bizi mutsuz ediyor?

İbadetlerinizi gerçek anlamda yapmış olsanız nefsinizin afetlerinden mutlaka kurtulursunuz. Sevgili kardeşlerim, Allahû Tealâ niçin acaba; “ve le zikrullahi ekber” diyor?

29/ANKEBÛT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salâte, innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.


ve: Ve.
le: Mutlaka.
zikrullâh: Allah’ın ismini “Allah, Allah, Allah” diye sesle veya “Allah, Allah, Allah” diye sessiz tekrar etmek daha büyüktür.” diyor. Neden daha büyüktür? Bütün ibadetlerden daha büyüktür. Namaz kılmaktan da oruç tutmaktan da zekât vermekten de hacca gitmekten de kelime-i şahadet getirmekten de bütün ibadetlerden daha üstün olan şey, Allah’ın ismini “Allah, Allah, Allah, Allah” diye sesle veya “Allah, Allah, Allah, Allah” diye sessiz tekrar etmektir. Kapılar herkese açıktır.
 
Allahû Tealâ’nın istediği şey, bütün insanların mutlu olmasıdır. Ve de hiç kimse Allah’sız bir mutluluğu yaşayamaz. Ne kadar isterdik sevgili kardeşlerim, zengin olmayı isteyen insanlar zengin olsunlar da zengin olmalarına rağmen mutlu olamadıklarını görsünler; Allah’ın hakikatlerini böylece yerli yerine oturtsunlar da Allah’a ulaşmayı dilesinler, sonra ruhlarını, sonra fizik vücutlarını, sonra nefslerini, sonra iradelerini Allah’a teslim etsinler.

İşte sevgili kardeşlerim, etrafınızdaki insanlara bu hakikatleri anlatmalısınız. Söylemelisiniz ki; bunları yaptığınız takdirde mutlaka şu saadet denilen, mutluluk denilen şeyi kuyruğundan yakalarsınız ve bu zevki yaşadıktan sonra bırakamazsınız da.

Giderek zikrinizin daha çok artması için elinizden gelen her şeyi yaparsınız. İşte bu Allah yolunda mesafe kat etmeniz demektir. Allahû Tealâ size mutlaka yardım edecektir. Daha çok, daha çok, daha çok zikredeceksiniz. Ve nefsinizin kalbi daha çok, daha çok, daha çok nurla dolacak. Bir gün daimî zikre ulaştığınız zaman göreceksiniz ki nefsinizin kalbi tamamen Allah’ın nurlarıyla Allah tarafından doldurulmuştur. O zaman aynı şarkıyı beraberce söyleriz:

“Her şey çok mu güzel yoksa bana mı öyle geliyor?”

Benzer konular