Mürşide tâbî olmayı ve nebîlerin mürşidlerinin Cebrâil (A.S) olduğunu onu da hamd olsun ki sizden öğrendik. Bütün mürşidlerde olduğu gibi mürşidlerin vasıfları Cebrail (A.S)’da da aynısı mı?

Mürşide tâbî olmayı ve mürşidlerin vasıflarını hamd olsun ki sizden öğrendik. Nebîlerin mürşidlerinin Cebrâil (A.S) olduğunu onu da hamd olsun ki sizden öğrendik. Bütün nebîlerin, bütün peygamberlerin mürşidi Cebrail (A.S)’dır. Evet. Benim sizden öğrenmeye çalıştığım şey bütün mürşidlerde olduğu gibi mürşidlerin vasıfları Cebrail (A.S)’da da aynısı mı?

 

Aynısı değil. Cebrail (A.S)’in nefsi yoktur. O bir melektir. O zaten arınmıştır. Nefsi olmadığı için nefsanî afetlerden müstağni, onların dışında, yok. Allahû Tealâ Cebrail (A.S)’ı peygamberlere önder olsun diye yaratmış ve Allahû Tealâ’nın resûlleriyle de hemhal olabilir. Eğer peygamber olmayan bir veli resûl huzur namazının imamıysa Cebrail (A.S) ona da görünür.

Onun nefsi olmadığı için, nefsinin afetlerinden kurtulması, daimî zikre ulaşması bunlar söz konusu değildir, buna onun ihtiyacı olmadığı için. Mağfiretse, mağfiretin sonsuzuyla Allahû Tealâ tarafından mükâfatlandırılmıştır. Görevi kâinattaki en üstün insanlar olan nebîlere, peygamberlere hizmet etmektir, peygamberleri hidayete erdirmektir, onlara herşeyi öğretmektir.

Öyleyse mürşidler gibi Allah'a ulaşmayı dilemekten salâh makamına kadar olan bu vasıfları Cebrail (A.S) da bulunduruyor mu? Hayır, Cebrail (A.S)’ın Allah'a ulaştırılacak olan bir ruhu mevcut değildir. O bir melek olarak yaratılmıştır. Bu sebeple evliyaların geçtiği merhalelerden geçmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Yaratıldığı an o vasıfların hepsinin sahibi olarak yaratıldı Allahû Tealâ tarafından. Ve Cebrail (A.S) Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in en büyük dostuydu.

“Yoksa o Allah'ın meleği olduğu için bunlar söz konusu değil mi?” diye sormuş zaten kardeşimiz. Evet, o Allah'ın bir meleği olduğu için bunların hiçbiriyle bir ilgisi olmamıştır. Yaratıldığı an bütün vasıfların sahibi olarak gelmiştir.

 

Kur'ân-ı Kerim’de pek çok yerde Allahû Tealâ Cebrail (A.S)’dan bahseder. Hz. Meryem’in Hz. İsa’ya hamile olması olayına baktığımız zaman Cebrail (A.S) Meryem anamıza gidiyor. “Allahû Tealâ senin bir çocuk sahibi olmanı istiyor ve bunun için çocuk sahibi olacaksın.” diyor. Hz Meryem de diyor ki:

 

“Ben hiçbir erkekle hiçbir temasım olmadığı halde ben nasıl çocuk sahibi olurum.”

 

Cebrail (A.S) da diyor ki: “Oldun bile.”

 

Yani Cebrail (A.S)’ın “Allah senin bir çocuk sahibi olmanı istiyor.” dediği anda Cebrail (A.S)’daki vasıflar Hz. Meryem’e hiç kimse dokunmadığı halde Cebrail (A.S) da dokunmadığı halde Allahû Tealâ’nın emriyle Hz. Meryem bir çocuk sahibi oluyor. Burada ilâhi bir hükmün gerçekleşmesi söz konusudur. Cebrail (A.S) Meryem anamızla sadece konuşmuştur. Ve konuştuğu esnada olay bitmiştir zaten. Meryem anamız ona “Ben hiçbir erkekle temas etmedim nasıl olurda bir çocuğun sahibi olabilirim, nasıl olur da hamile kalabilirim?” diye sorduğu zaman Cebrail (A.S) cevap veriyor. Aynı anda iş olmuş bitmiştir. “Hamile kaldın bile olay tamam.” diyor. Cebrail (A.S) da dâhil hiç kimse dokunmadığı halde Hz. Meryem hamile kalıyor.

Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, bir sualler ve cevaplar faslına daha sberaberliğimizi inşallah burada tamamlamayı Yüce Rabbimiz bizlere nasip kıldığı için O’na sonsuz hamd ve şükrediyoruz. Ve hepinizin hem cennet saadetine hem dünya saadetine ulaşmanızı Yüce Rabbimizden dileyerek sözlerimizi inşallah burada tamamlıyoruz.

 

Allah hepinizden razı olsun.