Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesinde vuslatı keserek fesat çıkaranların Nahl Suresinin 94. ve 95. ve Âli İmrân Suresinin 77. âyetleri ile bir ilişkisinden söz edebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Beka Makamı » Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesinde vuslatı keserek fesat çıkaranların Nahl Suresinin 94. ve 95. ve Âli İmrân Suresinin 77. âyetleri ile bir ilişkisinden söz edebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesinde vuslatı keserek fesat çıkaranların Nahl Suresinin 94. ve 95. ve Âli İmrân Suresinin 77. âyetleri ile bir ilişkisinden söz edebilir miyiz?

Bakalım sonuçlara Ra’d Suresinin 25. âyet-i kerimesi:  

13/RA'D-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardı ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri).
Onlar, misaklerinden sonra (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini teslim edeceklerine dair ezelde Allah’a misak verdikten sonra) Allah’ın ahdini bozarlar (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim etmezler). Ve Allah’ın, O’na (Allah’a) ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler (ruhlarını Allah’a ulaştırmazlar). Ve yeryüzünde fesat çıkarırlar (başka insanların da Sıratı Mustakîm’e ulaşmalarına mani oldukları için fesat çıkarırlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir.


vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi: onlar, misaklerinden sonra Allah'ın ahdini naks edenlerdir (bozanlardır, bozarlar).
ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale: ve Allah'ın,  Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi yani vuslatı keserler.
ve yufsidûne fîl ardı: yeryüzünde fesat çıkarırlar.
ulâike lehumul la’netu: Allah'ın lâneti onların üzerindedir.
ve lehum sûud dâr(dâri): ne kötü bir yerdir onların gideceği yer.

Nahl Suresinin 94. âyet-i kerimesi:  

16/NAHL-94: Ve lâ tettehızû eymânekum dehalan beynekum fe tezille kademun ba’de subûtihâ ve tezûkus sûe bimâ sadedtum an sebîlillâh(sebîlillâhi), ve lekum azâbun azîm(azîmun).
Yeminlerinizi aranızda hile (konusu) edinmeyin (kılmayın). Öyle yaptığınız taktirde, yere sağlam bastıktan (hidayete erdikten) sonra ayak kayar (dalâlete düşersiniz). Ve kötülüğü (kişinin yoldan çıktıktan sonra yaşayacağı huzursuzlukları) tadarsınız. Allah’ın yolundan yüz çevirdiğinizden dolayı sizin için büyük azap vardır.


Nahl Suresinin 95. âyet-i kerimesi:  

16/NAHL-95: Ve lâ teşterû bi ahdillâhi semenen kalîlen, innemâ indallâhi huve hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).
Ve Allah’ın ahdini, az bir bedelle satmayın. Oysa o (ahd), Allah’ın indinde (katında) sizin için daha hayırlıdır, bilseniz (bilmiş olsaydınız).


ve lâ teşterû bi ahdillâhi semenen kalîlâ(kalîlen): Allah'ın ahdini ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi Allah’a teslim etmek işlemini az bir bedele satmayın.
innemâ indallâhi huve hayrun lekum: oysa o, Allah'ın indinde sizin için daha hayırlıdır.
in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne): eğer bilseniz; bilmiş olsaydınız.

“Allah’ın ahdini az bir bedel karşılığı satmayın.” buyuruyor Allahû Tealâ. Yani “Mutlaka Allah'ın ahdini yerine getirin.”

Zaten Allah’a ulaşmayı dilerseniz birincisi, mutlaka Allahû Tealâ tarafından gerçekleşecek.

Ve Âli imrân-77:

3/ÂLİ İMRÂN-77: İnnellezîne yeşterûne bi ahdillâhi ve eymânihim semenen kalîlen ulâike lâ halaka lehum fîl âhırati ve lâ yukellimuhumullâhu ve lâ yenzuru ileyhim yevmel kıyâmeti ve lâ yuzekkîhim ve lehum azâbun elîm(elîmun).
Muhakkak ki onlar; Allah’ın ahdini ve yeminlerini az bir değere satarlar. İşte onlar için ahirette bir nasip yoktur. Ve Allah onlar ile konuşmayacak ve kıyamet günü onlara nazar etmeyecek (bakmayacak). Ve onları temize çıkarmayacak ve onlar için elim azap vardır.


innellezîne yeşterûne bi ahdillâhi ve eymânihim semenen kalîlen: onlar, Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir bedele satarlar.
ulâike lâ halaka lehum fîl âhırati: onlar için ahirette bir kurtuluş yoktur.
ve lâ yukellimuhumullâhu: ve Allah onlarla konuşmayacaktır.
ve lâ yenzuru ileyhim: ve onlara bakmayacaktır.
yevmel kıyâmeti: kıyâmet günü
ve lâ yuzekkîhim: ve onları tezkiye etmeyecektir; temize çıkarmayacaktır.
ve lehum azâbun elîm(elîmun): onlar için elim bir azap vardır.

Ra’d 25’de olay gayet açıkça ifade edilmiş. Kişi Allah'ın ahdini az bir bedele satıyor. Allah'ın ahdinin başlangıç noktası ise kişinin Allah’a verdiği, ruhunun verdiği misak; ruhu ölmeden evvel Allah’a ulaştırmak. Ra’d 25 bunu açıkça ifade buyurmuş. Nahl 94 ve 95’i beraberce ele aldığımız zaman “Allah'ın ahdini az bir bedele satmayın.” diyor Allahû Tealâ. Yani Allah’a ulaşmayı dilemekten başlayan bir dizayn, ruhun Allah’a ulaştırılmasıyla noktalanacak ve Allah buraya kadarını garanti etmiş. Bu garanti, “ayağınız yere sağlam bastıktan sonra kayarsınız” ifadesi, Allahû Tealâ sizi hidayete nasıl olsa Allah’a ulaşmayı dilediyseniz erdirecek. Ama ondan sonra Allah'ın ahdini hatırlayın. Sadece ruhunuzu Allah’a teslim etmeniz söz konusu değil. Fizik vücudunuzu da nefsinizi de iradenizi de Allah’a teslim etmek mecburiyetindesiniz. “Yüz çevirirseniz, evvelâ zikriniz olduğu yerde durur. Sonra aşağı doğru iner ve neticede kaybedenlerden olursunuz.” diyor Allahû Tealâ. Ve Âli İmrân 77’de bu ikisi bunu ifade ediyor. Yüz çevirenler, Allah'ın ahdini az bir bedele satanlardır. Ve Âli İmrân 77, “Onlar ki Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir bedele satanlar.” Olay aynı olay. Âli İmrân 77 ile ve Nahl 94 ve 95 ile Ra’d 25’in evet, yakın bir alâkası var.

Benzer konular